Avrupa Komisyonu'nun 2012 Türkiye İlerleme Raporu açıklandı. 94 sayfa ile 10 sayfalık sonuç bölümünden oluşan raporda, Türkiye hakkındaki değerlendirmeler 33 başlık altında ele alınıyor.
Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıkların korunması, ekonomi ve finans, sermayenin, hizmetin ve malların serbest dolaşımı, rekabet politikası, tarım, gıda güvenliği, sosyal politikalar, bölgesel politikalar, dış ilişkiler, savunma politikaları, yargı sistemi ve temel haklar, ifade özgürlüğü, adalet, özgürlük ve güvenlik, eğitim ve iklim değişikliği gibi konular, değerlendirme başlıkları arasında yer alıyor.
Raporun sonuç bölümünde Türkiye'yle ilgili şu değerlendirmeler yer alıyor:
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü:
Yeni Anayasa yapımı sürecinde pozitif adımlar atıldı ancak yasama sürecindeki istişare eksikliği öne çıktı. Türkiye'de demokrasi ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi yönünde bir şans olan "darbe planlarının" yargılanması, davanın kapsamının genişliği ve yargılamadaki eksikliklerin gölgesinde kaldı.
2009'da başlatılan Kürt açılımının devamı gelmedi. Güneydoğu'daki birçok yerel yönetici tutuklandı, PKK saldırılarında önemli artış oldu.
Güvenlik güçleri üzerinde sivil denetim:
Savunma bütçesine parlamento denetimi için yapılan başlangıç olumlu ancak kapsamı sınırlı. Sivil-asker ilişkilerinde demokratikleşme yönünde birkaç sembolik adım atıldı. Askeri adalet sistemi ve Jandarma üzerinde sivil denetim yönünde reformlara ihtiyaç var.
Yargı:
Üçüncü yargı paketiyle bir ilerleme sağlandı. Düzenlemeler, Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) medya kısıtlamalarını bir ölçüde kaldırdı, birçok tutuklu serbest bırakıldı. Ancak yargı reformları, Türkiye'nin AİHM'de mahkum olmasına neden olan eksiklikleri gidermede yeterli olmadı.
Bağımsızlık, tarafsızlık ve etkin yargılama konularında adım atılmalı; yargıda reform stratejisi, sivil toplumun ve tüm tarafların katılımıyla revize edilmeli.
Yolsuzlukla mücadele:
Siyasi partilerin finansmanında şeffaflık ve operasyonlar konusunda bazı gelişmeler kaydedildi. Yolsuzlukla ilgili soruşturmalar ve operasyonlar devam etmeli.
İnsan hakları ve azınlıkların korunması:
Özellikle ifade ve inanç özgürlüğü ile örgütlenme hakkı gibi birçok alanda önemli çaba gösterilmesi gerekiyor. İnsan hakları yapısını güçlendirmek adına yapılması gereken reformlar halen beklemede. İnsan hakları savunucularına yönelik suçlamalar ve yargılamalar da endişe verici.
Yeni Anayasa yapımı sürecinde azınlık temsilcilerinin de parlamentoya davet edilmesi bir yana Türkiye'nin konuya yaklaşımı halen kısıtlayıcı. Dil, kültür ve temel hakların sağlanmasında Avrupa standartlarına göre bir başarı sağlanmış değil.
İşkence, kötü muamele ve hapishaneler:
Kapatılma merkezlerinde işkence ve kötü muameledeki düşüş devam ediyor. Ancak aşırı güç kullanımı halen endişe verici boyutlarda ve cezasızlıkla mücadelede çok az ilerleme sağlandı.
Hapishane nüfusunun hızla artması, sağlığın korunmasında ve fiziki şartlarda ciddi sorunlara yol açıyor. Mahpusların sağlığa ulaşımı konusu özel çaba gerektiriyor.
Adalete erişim:
Bu konuda çok az ilerleme sağlandı, kapsamı ve adli yardım kalitesi yetersiz. Etkili bir denetim mekanizması yok.
İfade özgürlüğü:
Birçok gazeteci üçüncü yargı paketiyle tahliye oldu. Ancak ifade özgürlüğü ihlallerindeki yükseliş ciddi endişelere yol açıyor. Terörle Mücadele Kanunu (TMK), suiistimallere neden oluyor. Ayrıca otosansür de giderek yaygınlaşıyor.
Örgütlenme özgürlüğü:
Özellikle Kürt sorunu konusundaki gösteri ve eylemlerde güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı öne çıkıyor. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu revize edilmeli, polisin aşırı güç kullanımı iddiaları soruşturulmalı. Siyasi Partiler Kanunu'nda da hiçbir gelişme kaydedilmedi.
İnanç özgürlüğü:
AİHM davaları sonucu bazı yasalarda ilerleme sağlandı. Ancak azınlıkların ya da ateistlerin inançlarını açıklaması, radikal kesimlerin tehditleriyle karşılanıyor.
Müslüman olmayan toplumun ya da Alevilerin yasaya aykırı kısıtlamalara maruz kalmadan yaşamaları için, AİHM kararlarına uygun legal değişiklikler yapılmalı.
Kadın hakları ve cinsiyet eşitliği:
Kanun değişiklikleriyle ailenin yanı sıra evli olmayan kadınların şiddetten korunması adına atılan adımlar genellikle olumlu. Kürtaj yasaları sivil toplumla konsültasyon halinde düzenlendi. Kadınların evliliğe zorlanması ve erken yaşta evlilik ise halen önemli sorunlar arasında.
Çocuk hakları:
Bu konuda, eğitim, çocuk işçiliği, sağlık gibi birçok alanda reforma ihtiyaç var. Çocuk mahpuslar uygun olmayan koşullarda tutuluyor.
Ayrımcılıkla mücadele:
Hükümetin, kadınlar, çocuklar, LGBT'ler ile ilgili şiddet ve ayrımcılık karşıtı yasalar ve diğer konulardaki çabalarının etkili olarak geliştirilmeye ihtiyacı var.
Kültürel haklar:
Kültürel hakların sağlanmasında ilerleme sağlanmışsa da Kürtçe mektupların hapishaneden çıkması ve ziyaretlerde Kürtçe konuşulmasıyla ilgili yasaklamalar var. Türkçe'den başka dillerin kullanımındaki yasaklamalar da sürüyor.
Kürt sorunu konusunda tartışmalar olsa da çözüme yönelik bir ilerleme yok.
Adalet, özgürlük ve güvenlik:
Türkiye başarılı bir şekilde Suriyeli mültecilere yardım sağladı ancak sığınma sistemi AB standartlarından uzak. Türkiye'nin, yasadışı göç oranını azaltması gerekiyor. (AS)
* Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.