Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, “Türkiye’nin Yeni AB İletişim Stratejisi ve Üyelik Müzakere Süreci” kapsamında Grand Cevahir Oteli’nde sivil toplumla diyalog toplantısı gerçekleştirdi.
AB en önemli süreçlerden biri
Toplantıda konuşan Bozkır, Türkiye’de 104 bin sivil toplum örgütü ile cumhuriyet tarihindeki en yüksek sayıya ulaştığını söyledi.
“İki amacımız var. 2023’e bakan Yeni Türkiye’de AB sürecinin ana unsurlardan biri olması hepimizin çok önem verdiği bir nokta. Bugüne baktığımızda kişi başı milli gelirin 2023’te ikiye katlanması hiç zor değil. Bunun yanında etnik ve dini farklılığa bakmadan hangi tür yaşam tarzına sahipse herkesin huzur içinde 2023’ye bakması için AB en önemli süreçlerden bir tanesi. Demokrasinin temeli sivil toplum kuruluşları o yüzden sizlerle bu noktaya getireceğiz.
"Üç ana konuyu içeren yeni bir AB stratejisini açıkladık. Birinci unsur siyasi reformlar, bunu sürdürmeyen hiçbir ülke medeniyet, insan hakları yolunda, refah Batı ülkelerinin standartlarına erişmede ilerleme kaydedemez. Türkiye bu noktaya geldiyse siyasi reformla geldi. Bunu en önde tutuyoruz.
İfade özgürlüğü paketi gelecek
"Bugüne kadar Reform İzleme Kurumu’nu reform sürecinin temel unsur haline getirdik. Şimdi adını Reform Eylem Grubu yaptık. Ocak ayında bu grup ifade özgürlüğü paketini açıklayacak.
"İkinci temel unsur AB muktesabatına uyum. 2019’a kadar hangi yasa çıkacak, bunu kim yapacak vb. bunları herkesin göreceği şeffaf bir ortam yaratıyoruz. Başbakan Ahmet Davutoğlu, çıkacak yeni tüm yasaların taslaklarını AB Bakanlığına sorulmasını ve AB uyumluluğunun araştırılması ile ilgili bir genelge yayınladı. Bu bir devrim niteliğindedir. Buna ihtiyaç vardı.
İki tarafın da olumsuz algısını yıkacağız
"Üçüncü ayak iletişim stratejisi. Son birkaç yıldır AB’den Türkiye’nin bakınca büyük hasarlar var. Değiştirilmesi için çabalayacağız. Türkiye’den AB’ye bakışta da olumsuz kanaatlar var. AB zaten batıyor gibi görüşler var bunu da düzelteceğiz. İki tarafın da doğru resimlere bakıp doğru kararlar vermesini saplayacağız. Bunu öncelikle sivil toplumla yapacağız. Onlarsız yapılan hiçbir şey doğru yere gitmiyor. Sizlerle buluşma nedenimiz görüşlerinizi almak.
"Sivil toplumun proje üretmesi için desteklenmesini üstleneceğiz. Erasmus ve diğer projeler ile 300 bin kişi yurtdışında eğitim imkanına kavuştu. Önümüzdeki dönemde de 500 bin öğrenci 2020’ye kadar Avrupa’ya gönderilecek. "
Yasaları engelliler olmadan yapmayın
Açılış konuşmasının ardından farklı dernekler söz aldı.
İstanbul Engelliler Derneği’nden Ekrem Tay, engellilere dair yasaların ve imar kanunlarının AB standartlarında olması için mutlaka ciddi engelli dernekleri ile birlikte yapılması gerektiğini söyledi. Bugüne kadar bunun böyle olmadığını, yasaların yetmediğini ve bu yüzden engellilerin eve hapsolduğunu söyledi.
Yasada ne zaman yer alacağız?
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nden Mertkan Yılmazer, transların toplum ve devletçe dışlandığını belirterek şöyle konuştu:
“İş imkanımız yok, ayrıştırıcı dil bizleri mağdur bırakıyor. Anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibaresi nefret söyleminde yer almadığı için nefret cinayetlerine maruz kalıyoruz. Bu yasanın çıkmasın için mücadele ediyoruz. Ama devlet tarafından reddediliyor. LGBTİ hakları ne zaman verilecek? Bakanlık fonlarndan LGBTİ dernekleri yararlanamıyor. Trans cinayetlerinde AB’de birinci sıradayız. Bakanlık bu konuda ne yapacak?
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelimler Derneği’nden (SPoD) Mehmet Akın şöyle konuştu:
“AB artık genel insan haklarının yanında özel hakları da korumaya çalışıyor. AB Komisyonu’nda LGBTİ hakları korunmaya başladı. AB Bakanlığı anayasada AKP ve MHP’nin karşrı çıktığı cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim ibarelerinin gözükmesi için ne yapacak?”
Toplantıda azınlıkların mülkiyetlerinin geri iadesinden, tüketici haklarına, tırlara AB ülkelerinde vize muafiyetinden, sivil topluma maddi desteğe kadar birçok dernek taleplerini iletti. (NV)