Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde devam etti.
32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) duruşmaları görülen Onur Buğra Kolcu, Elif Çevik ve Aytül Fırat, 27. ACM'de duruşması görülen Murat Koyuncu VE 25. ACM'de duruşması görülen Galip Deniz Altınay'a Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 maddesi gereğince "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla 15'er ay hapis cezası verildi. Kararlarda hükmün açıklanması geri bırakıldı.*
27. ACM'de üye hakimlerden biri karara "cezanın alt sınırdan verilmesi görüşünde olmadığı için" muhalefet şerhi düştü. 25. ACM'de ise mahkeme başkanı, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım suçunun oluştuğu” kanaatiyle ve “sanığın suçtan dolayı pişmanlık göstermediği” gerekçesiyle suçun niteliğine ve HAGB kararına muhalefet şerhi düştü.
25. ACM'de bir duruşmada yetkisizlik kararı verilirken 32. ACM'de yetkisizlik talebi reddedildi. 29. ACM'de Berke Özenç'in dosyasına Adalet Bakanlığı'ndan Türk Ceza Kanunu (TCK) 301. maddesi kapsamında istenen soruşturma izninin geldiği görüldü.
Duruşması görülenlerBugün dört ayrı mahkemede 13 akademisyenin duruşmaları görüldü: 25. ACM: Ankara Üniversitesi'nden Dr. Cavidan Soykan'ın birinci; Mersin Üniversitesi'nden Uzman Galip Deniz Altınay'ın üçüncü duruşmaları. 32. ACM: Westminster Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Ümit Çetin, Londra Üniversitesi'nden Dr. Başak Ertür ve doktora öğrencisi Ayşe Arslan'ın birinci; Kemerburgaz Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Aytül Fırat, Boğaziçi Üniversitesi'nden araştırma görevlileri Hazal Halavut ve Elif Çevik ile Prof. Dr. Fatma Gök'ün beşinci; Arel Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Onur Buğra Kolcu'nun altıncı; İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Didem Çınar'ın dördüncü duruşmaları. 29. ACM: Türk-Alman Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Berke Özenç'in üçüncü duruşması. 27. ACM: Boğaziçi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Murat Koyuncu'nun beşinci duruşması. |
25. ACM
Mahkeme başkanı: Selami Yılmaz - Üyeler: Buket Özkoyuncu, Yıldız Sezgin - Savcı: Mehmet İlker Durmaz.
1. duruşma
Cavidan Soykan'ın katılmadığı duruşmada avukatı Özlem Ayata yetkisizlik hususunda sunduğu itiraz dilekçesini tekrar etti.
Heyet, mahkemenin yetkisizliğine karar vererek dosyanın Ankara Nöbetçi ACM'ye gönderilmesine hükmetti.
2. duruşma
Duruşmada hazır bulunan Galip Deniz Altınay esasa karşı savunmasında önceki beyanlarını tekrar ettiğini söyledi. Mahkeme başkanı Altınay'a "Pişman mısın" diye sordu.
Altınay "Hayatımın hiçbir döneminde şiddeti öven eylemlere çağrı yapan metinlere herhangi bir şekilde imza atmadım. İmzaladığımın metnin suç teşkil edecek içerikte olduğunu düşünmüyorum" diye yanıtladı.
Ardından avukatı Tolga Erkoçlar da esasa ilişkin savunmasını sunarak müvekkilinin ifade özgürlüğünü kullandığını ve beraatine karar verilmesi gerektiğini savundu.
1 yıl 3 ay
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, “sanığın üzerine atılı ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçunu sabit görerek 1 yıl; eylemi basın yoluyla işlediğinden 1 yıl 6 ay; suç sonrası ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle indirime gidilerek 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” oy çokluğuyla karar verdi.
Terörle Mücadele Kanunu 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
Kararda "sanığın daha önce kasıtlı bir suçla mahkum olmaması" gerekçesiyle hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Muhalefet şerhi
Oy çokluğuyla verilen karara mahkeme başkanı Yılmaz, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım suçunun oluştuğu” kanaatiyle ve “sanığın suçtan dolayı pişmanlık göstermediği dikkate alındığında yeniden suç işlemeyeceği anlaşıldığından” suçun niteliğine ve HAGB kararına muhalefet şerhi düştü.
29. ACM
Mahkeme başkanı: Ümit Kartlı - Üyeler: Özgür Erkan, Erhan Akman - Savcı: Ali Nazmi Dandin.
301 izni dosyaya girdi
Berke Özenç ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada Adalet Bakanlığı'ndan istenen Türk Ceza Kanunu (TCK) 301. maddeden soruşturma izninin dosyaya girdiği görüldü. Mahkeme başkanının Özenç'ten savunmasını sorması üzerine avukatı Senem Doğanoğlu söz alarak bu aşamaya geçilmeden bir takım usuli itirazları olduğunu söyledi.
Doğanoğlu, "Kanunlar özel yetkilendirilmiş mahkemelerinin 301'den yargılama yapamayacağını söylüyor. Bu nedenle mahkemenizin yetkisi olmadığından için görevsizlik kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
TCK 301 Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Mahkemenin görevli olduğu yönünde karar verilecekse de müvekkilinin derhal beraatine karar verilmesi ve iddianameye dayanak teşkil eden ve hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin müvekkilin aleyhine kanaat oluşturduğu gerekçesiyle dosyadan çıkarılması taleplerinde bulundu.
Taleplerin reddini karar veren mahkeme, Özenç'ten savunma yapmasını istedi ancak Özenç, soruşturma izninden bilgisi olmadığını belirterek savunmasını hazırlamak için süre istedi. Avukatı da süre talebini yineledi.
Mahkeme sanık ve müdafiine savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı 16 Mayıs'a bıraktı.
27. ACM
Mahkeme başkanı: Tamer Keskin - Üyeler: Talip Ergen, Ebru Altun Ergül - Savcı: Adnan Ok.
Murat Koyuncu'nun avukatı Benan Molu'nun hazır bulunduğu duruşmada savcı, esas hakkında mütalaasını açıklayarak sanığın TMK 7/2'ye uyarınca cezalandırılmasını istedi.
Mahkemeye yazılı olarak sunduğu dilekçelerini tekrar eden Molu, müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi.
1 yıl 3 ay
Kararını açıklayan mahkeme, "... sanığın eylemine uyan TMK 7/2 maddesi uyarınca suçun işlenme şekli suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önemi, failin güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak 1 yıl; eylemi yayın yoluyla gerçekleştirdiğinden aynı maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay; duruşmadaki iyi hali lehine değerlendirilerek altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" hükmetti.
Kararda "sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması, kişilik özellikleri ve duruşmalardaki tutum ve davranışları nazara alındığında bir daha suç işlemeyeceğine yönelik kanaat oluştuğundan" hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Muhalefet şerhi: "Alt sanırdan verilmemeliydi"
Üye hakim Talip Ergen karara muhalefet şerhi koyarak cezanın alt sınırdan ayrılarak verilmesi gerektiğini savundu:
"Somut olayda, suçun işlendiği zaman, suçun konusunun önem ve değeri, sanığın güttüğü amaç ve saik kıstaslarının TCK 61 anlamında hep birlikte değerlendirilerek, temel cezanın alt sınırdan ayrılarak tayin edilmesi görüşünde olduğumdan, çoğunluğun görüşüne cezanın alt sınırdan tayini yönündeki görüşüne iştirak etmiyorum."
32. ACM
Mahkeme başkanı: Ömer Günaydın - Üyeler: Onur Sert, Ahmet Selçuk Özkan - Savcı: İkram Coşkun.
1. duruşma
Ümit Çetin yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı. Avukatı Nuray Özdoğan'ın yetki itirazlarını ve mazeretini içeren dilekçelerini mahkemeye sunduğu görüldü.
Mahkeme, avukatın yetkisizlik talebini reddetti. Sanığın savunmasının istinabe yoluyla alınmasına karar vererek duruşmayı 16 Temmuz'a bıraktı.
2. duruşma
Ayşe Arslan raporlu olduğu için duruşmaya katılamadı. Mahkeme sanığın mazeretini kabul ederek duruşmayı 12 Haziran'a erteledi.
3. duruşma
Hazal Halavut yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı. Avukatı Meriç Eyüboğlu müvekkilini bir sonraki celsede hazır edeceğini belirterek süre talebinde bulundu.
Mahkeme talebi kabul ederek duruşmayı 14 Mayıs'a bıraktı.
4. duruşma
Didem Çınar'ın istinabe yoluyla alınan savunmasının dosyaya girdiği görüldü. Avukatı Sevgi Kalan, tercüme evraklarını inceleyip beyanda bulunmak ve kovuşturmanın genişletilmesine yönelik taleplerini bildirmek için süre istedi.
Mahkeme süre talebii kabul ederek duruşmayı 12 Haziran'a bıraktı.
5. duruşma
Fatma Gök ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada savcı dosyaya yazılı olarak esas hakkında mütalaasını sundu. Mütalaada sanığın üzerine atılı "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla cezalandırılmasını istedi.
Avukat Yıldız İmrek mütalaaya karşı beyanlarını ve kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini sunmak için mahkemeden süre istedi.
Süre talebini kabul eden mahkeme duruşmayı 16 Temmuz'a erteledi.
6. duruşma
Duruşmada hazır bulunan Başak Ertür iddianame kendisine tebliğ edilmediği için savunmasını hazırlayamadığını söyledi. Mahkeme başkanı Günaydın, “İddianame adresinize gelmiş. Süre isteyebilirsiniz ama iddianame size teslim edilmiş” dedi. Ertür ise yurtdışıda yaşadığını ve konsolosluktan kendisine böyle bir belge verilmediğini söyledi.
Ertür’ün avukatı Oya Aydın Göktaş müvekkilinin sorgusunun bu celsede yapılabileceğini ancak ayrıntılı savunmasını daha sonra sunacağını belirtti.
Ertür: Bildiri suç oluşturmuyor
Ertür savunmasında “Metni imzalamaktaki amacım o sırada yaşanan acıların ve şiddet ortamının sona ermesiydi. İfade özgürlüğümü kullandım. Bildirinin suç oluşturmadığını düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıntılı savunmamı yapmak için süre istiyorum” dedi.
Ardından dosyaya ilişkin usuli itirazlarda bulunan avukat Oya Aydın Göktaş, “Bizim bu iddianameyi mahkeme kabul sürecinden önce okuma şansımız olsaydı Türkiye ve bu mahkemeler böyle kötü bir metinle karşılaşmazdı. Bu iddianame suç yaratmak için özel olarak kaleme alınmış ve tasarlanmış gibi” diye konuştu.
İddianamenin hatalı olduğunu savunan Göktaş, “soruşturmayla ilgisi olmayan delillerin” dosyadan çıkarılmasını, sokağa çıkma yasakları döneminde hazırlanan raporların temini ve gerekirse raporları hazırlayanların mahkemede dinlenmesi, derhal beraat, 13. ACM’de devam eden dört akademisyenin davasıyla dosyaların birleştirilmesi ve durma kararı verilerek eylemin TCK 301. maddesindeki suçu oluşturması ihtimaline binaen Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması taleplerinde bulundu.
Bütün talepler reddedildi
Savcı avukatın taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, derhal beraat talebini “suçun niteliği, yargılama ve delil değerlendirilmesi yapılmasındaki zorunluluk nazara alındığında derhal beraat kararı verilen şartları oluşmadığından”, 13. ACM ile birleştirme talebini “dosyalardaki sanıkların farklı kişiler olması, cezaların şahsiliği ve özellikle sanıklar arasında şahsi bağlantı olmaması nedeniyle”, TCK 301 talebini “iddianame anlatımı, nitelendirmenin bu aşamada ancak yargılamanın başlamasıyla yapılabilecek olması ve nihayetinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin emsal kararı nazara alındığında TCK 301. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı” gerekçesiyle reddine karar verdi.
Mütalaa açıklandı
Duruşma savcısı esas hakkında mütalaasını dosyaya yazılı olarak sundu ve sanığın üzerine atılı “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması uyarınca cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, sanık ve müdafiine esasa karşı savunmalarını sunmaları için süre vererek duruşmayı 12 Haziran’a bıraktı.
7., 8. ve 9. duruşmalar
Elif Çevik, Onur Buğra Kolcu ve Aytül Fırat duruşmalarında hazır bulunarak esasa ilişkin savunmalarında önceki beyanlarını tekrar etti.
Avukatları Meriç Eyüboğlu üç akademisyenin duruşmasında da mahkemenin benzer dosyalarda daha önce verdiği kararları hatırlatarak “objektif tarafsızlık ilkesine aykırı hareket edildiği” gerekçesiyle mahkemenin dosyalardan el çekmesini, eğer el çekmeyecekse bunun heyetin reddi talebi olarak kabul edilmesini istedi. Talebin kabul edilmemesi halinde bir üst mahkemede itiraz haklarını kullanacaklarını da beyan etti.
Heyetin reddinin reddi
Mahkeme, “mahkeme heyetinin tarafsızlığını şüpheye düşürecek olguların bulunmadığı, daha önce başka bir sanık hakkında karar verilmiş olmasının tarafsızlık ilkesini ihlal etmediği ve heyetin ret sebebi olarak değerlendirilemeyeceği, ret isteminin yasada aranan süre içerisinde ve geçerli biçimde somut delil gösterilmeden duruşmayı uzatmak ile yapıldığı anlaşıldığından” heyetin reddi talebinin reddine karar verdi.
Eyüboğlu’nun itiraz edeceği beyanına ise “itiraz talebi duruşma zaptına işlendiğinden bu yöneki itirazın esasa ilişkin kararla birlikte” bir üst mahkemede değerlendirilmesine hükmetti.
Kararın ardından esasa ilişkin savunmasını sunan Eyüboğlu üç duruşmada da müvekkillerinin beraatine karar verilmesi yönünde talebini sunarak savunma yaptı.
15'er ay hapis cezası
Kararını açıklayan mahkeme çevik, Kolcu ve Fırat’ın ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Kararların tamamında şu ifadelere yer verildi:
"... suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak asgari halden ceza tayin olunarak sanığın takdiren 1 yıl; suçu basın yayın yoluyla işlediği için 1 yıl 6 ay; suç ve sonrası yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına..."
Kararlarda "sanığın daha önceden işlemiş olduğu kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunmaması, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate varılması, suç nedeniyle dosyaya yansıyan somut bir maddi zararın bulunmaması" gerekçeleriyle hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 4 Nisan 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 586 oldu. 128 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 16 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 6 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay 22'şer gün; 16 akademisyen 2 yıl 3 ay; 5 akademisyen 2 yıl 6 ay; 3 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 177 akademisyenin tamamı hapis cezasına mahkum oldu. Akademisyenlerden 12 kişi verilen mahkumiyet kararlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmedi. İçlerinden 3'ünün mahkumiyet kararı "mahkemenin kanaatiyle" denetime tabi tutularak ertelendi. 2 yılın üstünde kalan mahkumiyet kararlarıyla birlikte bugüne kadar 32 akademisyen dosyası İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstinaf Mahkemesi 32 kişiden 1’inin mahkumiyet kararını onadı. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)
* Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) madde 231'e göre, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildiği takdirde, kişi beş yıl içinde kasten yeni bir suç işlemezse hüküm ortadan kaldırılıyor.