Toplantıya konuşmacı olarak, Van Kadın Derneği'nden (VAKAD), Müjgan Güneri, KİH'ten İpek Karacan, İzmir'den Türkan Bakır ve Sosyal Hizmet Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan (SHEÇK) Neşe Özen katıldı.
Ayrıca, Pazartesi, Amargi Kadın Akademisi, Feminist Yaklaşımlar, Filmmor, VAKAD, Çanakkale Elder, Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) toplantıya katıldı.
Projeyi tanıtan Karacan, 1995'te geliştirilen çalışmanın, 1998'den bu yana KİH ve SHEÇK işbirliği ile yürütüldüğünü söyledi. Projenin başından bu yana 36 ilde, 5 bin kadına ulaşıldığını belirten Karacan, hedeflerini şöyle sıraladı:
* Aile içi ilişkilerin olumlu ve yapıcı dönüşümü,
* Yerelde kadın örgütlenmelerinin ortaya çıkması,
* Kadınların iş hayatına katılması,
Özen, programın dört ay boyunca yapılan 16 atölye çalışmasından oluştuğunu söyledi, KİHEP'in bu işbirliği sayesinde uluslararası "İnsan Haklarında En İyi Taktikler" programında dünyadaki en iyi taktiklerden seçildiğini kaydetti.
Bakır, kadınların aile hayatında gerekli desteği görmemesinin çocukları üzerinde de etkili olduğunu belirtti, projeyle dönüşen kadınların ev içi hayatlarından da kendileriyle barışık olduğunu vurguladı.
Güneri ise, yerelde yapılan çalışmaların kadınlara örgütlenme cesareti verdiğini açıkladı. VAKAD'la "başarılamaz" denen bir işi başardıklarını, kadınlara ulaştıklarını, sorunların çözümü için adım attıklarını söyleyen Güneri, "bu birçok kadın için umut oldu" dedi.
Projeyle ne sağlandı?
2003'de gerçekleştirilen bir değerlendirmeye göre proje sayesinde, kadınların yüzde 63'üne aile içi fiziksel şiddet sona ermiş, yüzde 54'ü eğitime yeniden başlamış, yüzde 29'ü ücretli işe girmiş, yüzde 74'ünün aile içi kararlarda etkisi artmış, yüzde 93 kendine daha çok güvendiğini açıklamış.
"Laf atılmayan sokaklar istiyorum"
Programa katılan kadınların talepleri arasında, "töre bahanesiyle kadınların katledilmesine 'dur' denilmesi", "laf atılmayan sokaklar", "kadınların yer aldığı bir meclis", "istediği insanla evlenme hakkı" yer alıyor.
bianet'in görüştüğü kadınlar da projenin "değiştirici" etkisine vurgu yapıyor.
Manisa'dan Sosyal Hizmet Uzmanı Melek A. Serdaroğlu, projenin profesyonel olarak ayrımına varamadığı birçok şeyin ayrımına varmasına neden olduğunu söylüyor. Böylece farkındalık yaratıldı, biz varız demeyi öğrendik" diyor.
Bursa'dan sosyolog Pelin Fetmi, "Bu bir eğitim değil, değişim dönüşüm programı" diyor. Kadınların birey olmayı öğrendiğini belirten Fetmi, "evlat, kardeş, eş döngüsü dışına çıkılması sağlandı" diyor.
"Proje sayesinde Yozgat'ta kadın derneği kuruldu" diyen Yozgat'tan Sosyal Hizmet Uzmanı Emel Ünal, kadınların potansiyelinin ortaya çıktığını aktarıyor.
Yozgat Üreten Kadınlarla Dayanışma Derneği'nin parası olmadığını ama umudu olduğunu belirten Ünal, "daha yapılacak çok iş var" diyor.
Adıyaman'dan Bedriye Bozat, projenin "hap" gibi olduğunu söylüyor. Uzun vadede kadınlarda büyük bir değişim gözlemlediğini kaydeden Bozat, "kadınların özgüveni gelişti" diyor.
Projenin koordinatörlerinden Sinem Sinan Göknur, "kadınlar bağımsızlıklarını kazandı" diyor, bunun Türkiye demokrasine katkı sunduğunu ifade ediyor.(AÖ/EÜ)