Fotoğraf: Türk Ceza Hukuku Derneği Twitter Hesabı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Ceza Hukuk Derneği ve İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, “Türk Ceza Hukuku Kapsamında İfade Özgürlüğüne İlişkin Güncel Meseleler” başlığıyla sempozyum düzenledi.
Barosu Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyumun ilk oturumunda Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Av. Özgür Urfa, İstanbul Bilgi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Aras Türay “Sosyal medya ve ifade özgürlüğü” kapsamında sunum gerçekleştirdi.
Akdeniz: Engelleme istatistikleri yayınlanmıyor
İlk sözü alan Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Türkiye’de 2009 yılından bu yana erişim engellemelerine ilişkin istatistiklerin yayınlanmadığını belirtti. Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre; Akdeniz, istatistiklerin yayınlanmamasına ilişkin verilen soru önergelerinin ise hükümet tarafından yanıtlanmadığını söyledi.
"TJK'nin bile erişim engeli getirme hakkı var"
Erişime engellenmiş URL adreslerini tespit etmeye çalıştıklarına dikkat çeken Akdeniz, şöyle devam etti: “Bunları tespit edip kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bugün itibariyle yaklaşık 300 bin site ve alan adı engelli. Sağlık Bakanlığı’ndan Diyanet İşleri Bakanlığı’na, hatta Türkiye Jokey Kulübü’nün erişim engeli getirme hakkı var. Dicle Haber Ajansı, 40’dan fazla kez engellendi. Sputnik yine defalarca engellendi. Wikipedia Türkiye’de hala kapalı. Şırnak’ta sokağa çıkma yasakları sürecinde Hacı Lokman Birlik’in cenazesinin panzerle yerde sürüklenmesi görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Buna ilişkin başvuru yapılan AİHM, ‘ihlal’ kararı verdi. Wikipedia da AİHM’e başvurdu. Muhtemelen benzer bir ihlal kararı verecektir. "
Akdeniz, son olarak “Yargı reformunun ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanında yaşanan sorunları çözebileceğine inanmıyorum” dedi.
Urfa: Savaş karşıtı 278 twite soruşturma açıldı
Avukat Özgür Urfa ise, Suriye’ye operasyonuna karşı çıkan sosyal medya kullanıcılarına yönelik başlatılan soruşturmalara dikkat çekti ve şunları söyledi: “Sadece dünkü gelişmelerde ifade özgürlüğünün ne boyutta olduğunu görüyoruz. Savaş karşıtı atılan 278 twite soruşturma açıldı. Gazetecilerin evi basıldı. Gözaltına alındılar. Kadıköy’de 10 Ekim anmasında insanlar gözaltına alındı. Bu bile durumun vahametini gösteriyor. Barış talebini dillendiren akademisyenler ihraç edildi. Davaları yıllarca sürdü. Cumhurbaşkanına övgü içermeyen her söz suç sayılıyor. Cumhurbaşkanına hakaret davalarına baktığımızda 2014 yılı itibariyle 17 bin kişinin yargılandığını görüyoruz.”
“Yargı paketi ifade özgürlüğü sorununu çözmeyecek. Buna ilişkin pakette iki madde var. Birincisi haber sınırını aşmayan paylaşımların suç sayılamayacağını belirtiliyor. İkincisi ise, Cumhurbaşkanına hakaret davalarında verilen cezalarda Yargıtay yolu açılıyor. O kadar ağır hak ihlalleri var ki usule ilişkin pek tartışma yürütülmüyor. Sosyal ihbar üzerinden davalar açılıyor.
“Günde 30 bin kişinin hesabı inceleniyor”
“İkinci yöntem ise, ‘sanal devriye’ adı altında kolluk güçlerinin kendi kendilerine kişilerin sosyal medya paylaşımlarını inceleyerek açılan davalar oluyor. Öncellikle kolluk güçlerinin kişilerin sosyal medya paylaşımlarını inceleme yetkisi bulunmuyor. Ancak bu uygulanmıyor. Dayanaksız hukuka aykırı delil elde etme yöntemleridir. Sanal devriye ekipleri her gün kendileri için özel geliştirilen bir program aracılığıyla suç işleme potansiyeli olan kişilerin tüm paylaşımlarını inceliyor. Günde 30 bin kişinin hesabını inceliyor.”
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Aras Türay da, ‘nefret söylemi’ üzerinde durup, tanımlanabilecek bir şey olmadığını belirttiği nefret söyleminin ancak tarif edebileceğini ifade etti. (RT)