Fotoğraf: csgorselarsiv.org
Hatırlatma *Bu haberde çocuğun üstün yararını gözeterek, detaylı anlatımlarına yer vermedik. İlgili raporlar bizde mevcut. *Haber, erkek şiddeti ve istismar açısından tetikleyici olabilir. Herhangi bir psikolojik tetiklenme olursa Mor Çatı'ya ve ilgili birimlere başvurmanızı öneriyoruz. |
İzmir Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 yaşındaki E.S.’yi kaçırdıktan sonra cinsel istismarda bulunan sanık Hüseyin A.’ya, 7 Haziran’da görülen karar duruşmasında sadece iki yıl hapis cezası verdi. Davanın avukatları üst mahkemeye gitmeye hazırlanıyor.
Ailesi mücadele etti E.'yi kurtardı
İzmir’in Kiraz'da yaşayan 14 yaşındaki E.S.’yi 2016’da yakın akrabası ve komşusu 20 yaşındaki Hüseyin A. kaçırdı. Babası E., ile özel olarak ilgileniyor okumasını istiyordu. Kız Meslek Lisesi 1’inci sınıf öğrencisiydi. Altı çocuklu ailesinin okuyan tek çocuğuydu. Okulunu bitirip doktor, hemşire olma hayalleri kuruyordu.
Kiraz’da kız çocuklarının kaçırılıp, kendilerini istismar eden erkeklerle evlendirilmesi yaygındı, birçok aile bu duruma sessiz kalıyor, çocuklarını aramıyordu.
E.nin ailesi bunun aksini yaptı, tam 52 boyunca E.’ye ulaşmak için mücadele etti. Sonunda Hüseyin A., E.’yi ailesine teslim etmek zorunda kaldı.
Hüseyin A., konunun kapatılması için baskı kurmaya çalıştı. Ancak başarılı olamadı. Hüseyin A. hakkında, İzmir Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “çocuğu cinsel yönden istismar ettiği” için dava açıldı.
Yaklaşık beş yıl süren davalar boyunca, sanık Hüseyin A., E.'nin 15 yaşından küçük olduğunu iddia etti, “rızası vardı” dedi.
Mahkeme, E.’nin o dönemki yaşının tespit edilmesi için dosyayı üç kere, adli tıpa gönderdi. Üç adli tıp raporu da E.’nin suçun işlendiği tarihte 15 yaşından küçük olduğunu belirten raporu mahkemeye iletti.
Sanık savunmasıyla davayı nasıl çarpıttı?Erken yaşta evliliklerde, Ceza Kanunu açısından ayrım var. Sanık, fiili 15 yaşını doldurmamış çocuklara karı işlemesi durumunda, çocuğun iradesine bakiılmaksızın nitelikli cinsel istismar suçundan yargılanıyorlar. Ağır yaptırımı olan bir suç olduğundan, bu tür davalarda sanık tarafı her daim küçüğün yaşının daha büyük olduğu iddiasinda bulunur. Bu dosyada da sanık tarafından aynı savunma yapıldı. |
Davanın 7 Haziran’da görülen son duruşmasında Savcı, Hüseyin A.’nın çocuğa cinsel yönden istismar etme suçundan suçlu bulunması yönünde görüş bildirdi.
Ancak mahkeme heyeti, sanık Hüseyin A.’nın beyanını esas alarak suçun işlendiği tarihte E.S.’nin 15 yaşından büyük olduğunu iddia ederek sanığa sadece iki yıl hapis cezası verdi. Mahkeme kararında, bu durum şu sözlerle ifade edildi:
“Her ne kadar sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan cezalandırılması istenilmiş olsa da sanığın mağduru yaşı konusunda hataya düştüğü ve eylemde mağdurun rızası bulunması, tehdit ve cebir uygulanmamış olması itibariyle suç vasfının reşit olmayanla cinsel ilişki suçuna dönüşeceği anlaşılmakla ancak çocuğun yaşının dikkate alınarak TCK 30. Maddesi TCK 104/1 maddesi ile cezalandırılmasına.
“Suçun işleniş şekli göz önünde bulundurularak 3 yıl hapis cezası verilmesine karar verildi.”
İyi hal indirimi
Mahkeme, sanık Hüseyin A.’nın sabıkası olmamasını ve duruşmadaki iyi halini de göz önünde bulundurarak cezasını 2 yıl 6 aya düşürdü.
"Cezasızlık böyle yayılıyor, istismar meşrulaşıyor"
Avukat Beliz Özkan bianet’e şu değerlendirmeyi yaptı:
"Daha önce basında sıkça yer aldığı üzere İzmir’in Kiraz ilçesinin Olgunlar ve Sırımlar köyünde, küçük yaşta kızların kaçırılması olayı “gelenek haline” gelmiş.
"Köyde küçücük kızlar kaçırılıyor ve bir süre sonra mahalle baskısı yüzünden kaçırılan kızların ailesi de şikâyetçi olmuyor ve düzen böyle devam ediyor. 13-14 yaşında çocuklar imam nikâhıyla evlendiriliyor.
"Ancak 14 yaşında E.S., 16.12.2016 tarihinde komşusu tarafından kaçırıldığında E.S.’nin babası bu düzene karşı çıkıyor.
"Kızının bulunması için büyük mücadele veriyor, kızının kaçırılmasını kabul etmiyor, her yolu deniyor. olay basına çıkıp, büyüyünce, E.S.’yi kaçıran sanık erkek ve ailesi korkup, küçüğü serbest bıraktı.
"Konuya ilişkin yargılama 2016 yılında başladı, bugüne kadar sürdü. Yargılama sürecinin çok uzun sürmesi bir yana mahkeme çocuğun yaş tespiti için dosyayı tam 3 kez adli tıp kurumuna gönderdi.
"Dosyada Adli Tıp Kurumu’nun farkli dairelerinden ve üst kurulundan temin edilen tüm raporlara göre E.S. olay tarihinde 15 yaşını doldurmamıştı.
"Ancak buna rağmen mahkeme kendi kanaatiyle sanığın komşusu olduğunu düşünürsek, küçüğün yaşını bilmediğini hataya düştüğünü ifade etti. 07.06.2022 tarihli kararinda dosyayi nerdeyse cezasizlıkla sonuçlandırdı.
"Böylelikle bölgede tek mücadele eden babanın da çabası yerini bulmadı ve mahkeme bölge halkına örnek olacak bir kararın önüne geçmiş oldu."
(EMK)