12 Eylül darbesine karşı yapılan açıklamalarda “Olağanüstü Hal’e (OHAL) ve darbelere hayır” vurguları yer aldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, darbe bildirisinin okuduğu TRT’nin İstanbul Radyosu önünde “12 Eylül’den OHAL’e darbeler devam ediyor” pankartıyla açıklama yaptı.
78’liler Girişimi’nin çağrıcısı olduğu ve çeşitli siyasi parti ve örgütlerin desteklediği Kazancı Yokuşu’ndaki eylemde de “12 Eylül’den 15 Temmuz’a ve OHAL’e bütün darbeciler yargılansın” talebi pankartta yer aldı.
"Darbelere karşı olmak için barış sağlanmalı"
İHD İstanbul Şubesi adına açıklamayı okuyan Leman Yurtsever “82 tarihli darbe anayasası halen yürürlükte ve darbe anayasası ile hayatımıza sokulan darbe kurumları halen iş başında” dedi.
“12 Eylül darbesine karşı olmakla övünen, kısmi anayasa değişikliklerine imza atan ve 12 Eylül’ü tamamen ortadan kaldıracağını söyleyen AKP ise; 15 Temmuz’da yaşanan ‘darbe girişimi’ sonrasında ilan ettiği OHAL ile 12 Eylül’ü daha da pekiştirdi.
“AKP 12 Eylül ve darbelere karşı olmakla övünmekten hiç vazgeçmedi ama 82 darbe Anayasası, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gibi 12 Eylül kuramlarını kaldırmak için anlamlı adımları atmaya yanaşmamıştı.
“Göstermelik bir dava ve zamanaşımı ile üstü örtülerek tüm bu insanlığa karşı suçlardan aklandı devlet. Suçlarıyla yüzleşmedi, cezasını çekmedi.
“Adına ne denirse denilsin, gerekçesi ne olarak açıklanırsa açıklansın OHAL; kişi ve kurumları ile hak ve özgürlüklerimize, demokrasiye, barışa yönelmiş bir darbe rejimini kurumsallaştırmak ve kabalaştırmak yolunda son noktayı koyma aracı olarak kullanılıyor.
"Oysa darbeye karşı olmak ve darbeleri önlemek için yapılması gereken bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, darbecileri ve bu vesile ile işlenen her tür suçu cezalandırmak, hak ve özgürlükleri genişletmek, baskıdan kurtarmak, demokratikleşme ve barışı sağlamak ve kurumsallaştırmak."
12 Eylül ve OHAL'de ihlaller
Yurtseveri 12 Eylül askeri darbesine ve süren OHAL’de yaşanan ihlallere dair şu verileri paylaştı:
12 Eylül döneminde: | 20 Temmuz'dan ilan edilen OHAL'le birlikte resmi verilere göre; |
* 517 kişiye idam cezası verildi ve 50'si infaz edildi. * 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü, 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelerle kanıtlandı. * 11 kişi gözaltında kaybedildi. * 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. * 650 bin kişi gözaltına alındı. * 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. * 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitmek zorunda kaldı. *30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı. * 937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı. * 23 bin 667 derneğin faaliyeti durduruldu. * Sırf İstanbul'da 300 gün gazetelerin çıkması engellendi. * 31 gazeteci tutuklandı, 300 gazeteci saldırıya uğradı, 3 gazeteci öldürüldü. * 49 ton gazete, dergi ve kitap, sakıncalı olduğu için imha edildi. * Basın özgürlüğünü kısıtlayan 151 yasa çıkartıldı. | * 169 bin 013 kişi hakkında adli işlem yapıldı. * 50 bin 510 kişi tutuklandı. * 48 bin 439 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. * 175 gazeteci, 13 milletvekili, 85 belediye başkanı tutuklandı. * 82 belediyeye kayyum atandı. * 112 bin 863 kişi kamu görevinden ihraç edildi. * 5 grev ertelendi. * 19 sendika ve konfederasyon; 2 bin 433 kurum ve kuruluş; 147 televizyon, radyo ve gazete; bin 129 dernek ve vakıf kapatıldı * 879 şirket ve ticari işletme TMSF'ye devredildi. * Tüm bu hak gasplarına ve saldırılara karşı başvurulacak etkili bir yargı yolu bir itiraz mercii yok. |
"12 Eylül'den OHAL'e darbeciler yargılansın"
78’liler Girişimi, Emekçi Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Yeşil ve Sol, Karşı Sanat Çalışmaları, Barış Vakfı, Demokratik Alevi Dernekleri’nin açıklamasında da OHAL vurgusu yer aldı.
78’liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan'ın okuduğu "12 Eylül'den 15 Temmuz'a ve OHAL'e bütün darbeciler yargılansın" başlıklı açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Türkiye 12 Eylül darbeciliğiyle hesaplaşma iradesini geliştirmedi. 12 Eylül temel kurumlarıyla 2000’li yıllarda da sürdü. “
Bircan, 12 Eylül darbesi sonrası açıklamalarla bugün yapılan açıklamalardan karşılaştırmalar sundu:
“Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Halit Narin ‘şimdiye dek onlar (işçiler) güldü, şimdi sura bizde’ demişti.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ile anında müdahele ediyoruz’ dedi." (BK)