Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Türkiye Devrimci Kara İşçileri Sendikası'na (Nakliyat-İş) yapılan polis baskınında gözaltına alınan 14 sendikacıdan 10'u çıkarıldıkları Beşiktaş Adliyesi'nde tutuklandılar.
bianet'in görüştüğü sendikanın örgütlenme uzmanı Mehrali Bozgun genel başkan ve üyelerinin "bir ve birden fazla kişinin çalışma hürriyetini engelledikleri" gerekçesiyle tutuklanmalarını eleştirdi.
"Ünsa Teksitil ve LC Waikiki'de yürüttüğümüz mücadeleleri kazandık, 'sıfır zam'la toplu sözleşme imzalanan bir dönemde Topkapı Ambarlar'da yüzde 10 zamla sözleşme imzaladık. Bu kazanımlarımızdan ve mücadelemizden rahatsız olan işverenin iftiralarıyla üyelerimiz tutuklandı" dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) genel başkanları da düzenledikleri basın toplantısıyla tutuklanan Nakliyat-İş üyelerinin bir an önce serbest bırakılmalarını istediler.
Polis 7 Aralık Pazartesi sabaha karşı 05.00 sularında Nakliyat-İş'in Eminönü'nde bununan Genel Merkezi'nin ve Zeytinburnu'nda bulunan İstanbul şubesinin yanı sıra sendika üyelerinin evlerine baskın yaptı. süren aramaların ardından Genel Başkan Ali Küçükosmanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 sendikacıyı gözaltına aldı.
Üç gün boyunca İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tutulan sendikacılar 10 Aralık Perşembe günü Beşiktaş Adliyesi'nde savcı karşısına çıkarıldılar. Genel Sekreter Aziz Cengiz, Örgütlenme Daire Başkanı Abuzer Aslan, Eğitim Daire Başkanı Abdullah Menek, İstanbul Şube Başkanı Nurettin Gümüş, Şube Sekreteri Hacı Altaş, Gebze Şube Başkanı Erdal Kopal, sendikamız üyeleri işçiler Erkan Erçel, Cihangir Ceylan, Doğan Ulutaş ve Küçükosmanoğlu tutuklandılar.
Bozgun, "Karara itiraz ettiklerini ve üyelerinin serbest bırakılacaklarını" söyledi.
"Devlet işçinin değil işverenin şikayetini dikkate alıyor"
Dün (14 Aralık) DİSK Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısında konuşan Süleyman Çelebi "Emekçilerin sendikal hakları hukuktan yoksun, keyfi ve gizlilik kararına sığınılarak açıkça ihlal edilmektedir" dedi. Dosyaya erişmenin engellenerek savunma hakkının ellerinden alındığını" ifade etti.
"İşveren şikayet edince hemen devreye giriliyor ama bizimde anayasal hak ve özgürlüklere dair yüzlerce şikayetimiz var. Bunların hiçbiri dikkate alınmıyor."
Çelebi, tutuklama saldırısı için, "Sendikal hak ve özgürlükleri talep edenler, haksız uygulamalara işten çıkarmalara işsizliğe karşı mücadele eden gerçek sendikal örgütlerin susturulma projesidir" diye konuştu.
KESK Genel Başkanı Sami Evren "Örgütlenme özgürlüğünün olmadığı ülkelerde demokrasi ve demokratik yaşam olamaz. Sendikalaşma oranı giderek düşmekte, üyelerin haklarını arama noktasında baskılar gördüğü son derece açıktır. Bu türlü rejimlerde baskıcı iktidar ilişkilerinin adı faşizmdir. Buna karşı bütün demokrasi güçlerinin birlik içerisinde hareket etmesi gerekir" derken, TTB Başkanı Gençay Gürsoy da sendikacıların serbest bırakılmalarını istedi.(BÇ)