İstanbul'daki 1 Mayıs gösterilerinde polisin döverek gözaltına aldığı Naciye Kaplan ve Öztürk Aladağ hakkında gözaltı kaydı bulunmadığı ve yakalama kaydı tutulmadığı ortaya çıktı.
"Kayıt dışı gözaltının" kanıtı Kaplan'ın gözaltına alınırken çekilen ve gazetelere basılan fotoğrafıyla Aladağ'ın Tarlabaşı'nda bir sokakta dayak atıldıktan sonra götürüldüğünü gösteren video kaydı oldu.
Avukat Can Atalay'ın bianet'e verdiği bilgiye göre polis gözaltına aldığı kişi hakkında kayıt tutmak zorunda.
"Bu yılki 1 Mayıs'ta 300 kişi hakkında kayıt yapılmadı"
Radikal'in haberine göre olaylarda ve sonrasında karakolda polisten şiddet gördüğünü iddia eden Aladağ, 2 Mayıs'ta omzu ve alnındaki morartıları saptayan sağlık raporuyla birlikte Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'na gidip şikayetçi oldu.
Aladağ'la aynı sokakta gözaltına alınan Kaplan da 8 Mayıs'ta verdiği ifadesinde koluna giren iki polisin kendisini götürdüğü fotoğrafı kanıt olarak sundu.
İki kişi de hem gözaltına alınmadan evvel hem de karakolda polisin kendilerine fiziksel şiddet uyguladıklarını, hakaret ettiklerini söylediler. Dört polisin yargılandığı iki dosya birleştirilirken, video kaydı ve gazete kupürü de kanıt oldu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Vali Muammer Güler 1 Mayıs'ta gözaltına alınanların sayısını 108 olarak açıklamış, bianet'e konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) başkanı Taylan Tanay açıklanan resmi rakama itiraz etmişti.
Tanay, "Polisin gözaltına aldığı 300 kişi hakkında kayıt tutmadığını kendilerine ulaşan ve kendilerinin takip ettiği 15 karakolda saptadıklarını" söylemiş, "polisin darp ettiği ve kötü muamelede bulunduğu bu kişileri kayda geçirmediğini" eklemişti.
"Kayıt dışı gözaltı" hak ihlali
Peki gözaltı prosedürü nedir? Polis gözaltına aldığı kişi hakkında ne gibi işlemler yapmalı? Gözaltına alınan kişinin hakları neler?
Avukat Atalay'ın verdiği bilgiye göre polis gözaltına aldığı kişi hakkında olay yerinde tutanak tutmak zorunda. Ancak bu işlem genellikle karakolda yapılıyor.
Sonrasındaki süreç şöyle:
Kolluk kuvvetleri gözaltına aldığı kişi hakkında amiri olan savcıya haber vermeli.
Ardından polis merkezine götürmeden önce kişiyi hastaneye götürerek sağlık raporu almalı.
Gözaltına alınan kişinin yakınlarına ve avukatlarına haber verilmeli. Avukatı yoksa Baro'dan avukat atanması için polisin bilgi vermesi gerekiyor.
Polisin yapması gereken sonraki işlem ifade almak. Ancak gözaltına alınan kişi sadece kimlik bilgilerini bildirmekle yükümlü. İstemezse ifade vermek zorunda değil. Gözaltına alınan kişinin susma hakkı var.
Kişi avukatıyla, kimsenin duyup müdahale edemeyeceği ayrı bir ortamda görüştürülmeli.
Bu işlemlerin ardından kişi bir kez daha sağlık muayenesine götürülmeli.
Son işlem de talebe göre savcıya çıkartılmak.
Atalay gözaltına alınan kişilerin kendi şehirlerindeki Baro'ya bağlı olan ve yedi gün 24 saat açık bulunan Ceza Muhakemesi Uygulama Servisi'ni arayabilir. Servisin gözaltı olaylarına doğrudan müdahale yetkisi ve görevi var.(BÇ)