Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'ya döndükten sonraki haftalık toplantılarında, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'la "irticayla mücadele eylem planı" üzerine konuşacaklarını söyledi.
Radikal'den Murat Yetkin'in haberine göre, dün (26 Ekim) Pakistan'dan İran'a geçerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan "Gerçeklerin ortaya çıkmasından hiç kimsenin üzülmemesi gerekir" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle.
Süreci takip ediyoruz: (İhbar mektubu ardından ifadelerin alınması aşamasına gelinmesinin sorulması üzerine) Sürecin başında parti olarak suç duyurusunda bulunduk. Süreci takip ediyoruz. O zaman da erken tespitte bulananlar olmuştu. Şimdi o erken tespitlerin tartışılır hale geldiğini görüyoruz. Bazı köşe yazarları "Yanılmışız" tespiti yapmaya başladı.
Temenni ederim, yanlış çıksın: Yargı sürecinde daha detaylı değerlendirme yapmamak lazım. Temenni ederim ki şu anki yazılanlar, söylenenler doğru çıkmasın, yanlış çıksın. Özellikle silahlı kuvvetlerin böyle bir zan altında kalmasını hazmetmek kabul edilir gibi değil.
Üzülmemek gerekir: Adını vermeden mektup gönderen ihbar sahibi, ifade verebileceğini, tanık olarak dinlenebileceğini söylüyor. Gerçekten öyle bir şey olur, ifade verirse, o zaman birçok gerçekler net olarak ortaya çıkacak. Gerçeklerin ortaya çıkmasından hiç kimsenin üzülmemesi, "Niçin böyle şeyler oluyor?" diye sıkıntıya girmemesi gerekir. Doğru olanın ortaya çıkmasının ülkemiz için hayırlı olduğu noktasında herkesin birleşmesi lazım.
CHP'yle MHP adeta savunuyor: ("Erken değerlendirme" tanımlamasına, "kağıt parçası" diyen Başbuğ'un sözlerinin dahil olup olmadığı ve Başbuğ ile görüşüp görüşmediği soruları üzerine) Başbuğ'dan önce, yazılı basında, görsel basında değerlendirmeler çıktı. Ana muhalefet partisi, diğer muhalefet partisi açıklamalarda bulundu; adeta savunur vaziyetteydiler.
Sessiz kalırsak iftirayı kabul etmiş olurduk: Bizse partiyle ilgili olduğu için zan altındaydık. Bu iftirayı kabul etmemiz mümkün değildi. Sessiz kalırsak, bu, iftirayı kabul etmiş olurduk. Temennimiz odur ki, gerçek ortaya çıksın.
Medya üzerinden konuşmak istemem: Tabii, medya üzerinden Genelkurmay Başkanı'mla konuşmak istemem. Döndükten sonra zaten haftalık rutin görüşmemiz oluyor. Önemli bir konu. Muhakkak aramızda bu konuyu görüşüp değerlendiririz. (Cumhuriyet Bayramı'nda bir arada olacaklarının hatırlatılması üzerine) Bayram olmaz, ayrıca görüşürüz. (TK)