Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Safiye Alağaş ve Uygar Gültekin eylem izlemeye giderken polis tarafından gözaltına alındılar. Gazetecilere sunulan gerekçe, "soluk soluğa koştukları için şüpheli şahıs" olduklarıydı.
Yaklaşık beş saati karakolda geçiren Gültekin, "Polisin DİHA çalışanlarına karşı olumsuz bir tavrı var" dedi. "İşimiz yapmamız engelleniyor" diyerek Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nü eleştirdi.
Beyoğlu polisi alıkoydu, TMŞ kontrol etti, Fatih polisi gözaltına aldı
Gültekin, yaşadıklarını bianet'e anlattı:
"Dün (28 Eylül) sabah saat 07.00'de IMF-DB Karşıtı Birlik'in Unkapanı Köprüsü'nde yapacakları eyleme yetişmek ve haberini yapmak için koşuyorduk. Şişhane'de önümüzü kesen Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı iki polis kimlik ve basın kartlarımızı kontrol ettikten sonra şüpheli şahıs olduğumuzu söyleyerek arabaya polis aracına bindirdiler. Buna gerekçe olarak da soluk soluğa koştuğumuzu gösterdiler."
"Polislerin üstlerini arama girişimini yetkiniz yok diyerek reddettiklerini" aktaran Gültekin, ekibin merkezi arayarak kısa bir görüşme yaptığını" belirtti.
"Ne konuştuklarını bilmiyoruz ama Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'yle yaptıkları görüşmenin ardından polisler Terörle Mücadele Şubesi'nin (TMŞ) arayarak ekip istediler. Ekiple Unkapanı Köprüsü'nde buluştuk. TMŞ polisleri kimlik kontrolünün ardından 'burada bizlik bir iş yok' diyerek yanımızdan ayrıldı. Polisler bu kez Fatih Emniyet'ini arayarak destek ekibi istediler."
Komiser de IMF'ye karşıymış
Gültekin, "Polislerin tutanak yazarak kendilerini Fatih'ten gelen polislere devrettiğini" anlatıyor:
"'Görevi' devralan polisler tarafından gözaltına alındık ve saat 08.30 sularında Beyazıt Polis Merkezi'ne götürüldük. Ne üstümüz arandı ne çantalarımız kontrol edildi. Nezaret yerine bekleme odasına konulduk. Karakola Mobese Merkezi'nden eylem görüntüleri ve eylemde el konan pankart getirildi."
Kendilerine karakolda hiçbir soru sorulmadığını kaydeden DİHA muhabiri, komiserle aralarında geçen diyaloğu şöyle aktarıyor:
"Komiser yanımıza geldi ve 'IMF'ye karşı mısınız?' diye sordu. Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken, 'rahat olun, ben de karşıyım' dedi."
Sağlık muayenesi gözaltına alındıktan sonra sağlık ocağında yapıldı
"Gözaltına alınırken sağlık muayenesi yapılmadı" diyen Gültekin, "polislerin savcılıkla yaptıkları görüşmenin ardından kendilerini bir sağlık ocağına götürdüklerini, oradaki ayak üstü muayenenin ardından da hiçbir açıklama yapılmadan serbest bırakıldıklarını" söyledi.
Yasalara göre polis gözaltına aldığı kişiyi karakoldan önce Hükümet Tabipliği'ne götürerek sağlık muayenesinden geçirmek zorunda.
Gültekin, "Özellikle Beyoğlu polisinin DİHA çalışanlarına karşı olumsuz bir tavır içinde olduğunu, haber yapmak için gittikleri birçok eylemde gözaltına alındıklarını anlatıyor. kimliklerinde Diyarbakır, Siirt, Hakkari gibi illerin yazmasının gözaltına alınmaları için yeterli sebep olarak görüldüğünü" söylüyor.(BÇ)