Faşizm sadece otoriteler tarafından kitlelere mi uygulanır? Bireyler arasındaki mikro faşizmin yıkıcılığını ve katmanlaşarak topluma olan etkisi için ne yapacağız?

Dubai Uluslararası Film Festivalinde yarışan Gölgenin Ağırlığı adlı belgesel mütevazı olduğu kadar etkileyici. Bağımsız sinemacı ve akademisyen Belabbes, Gölgenin Ağırlığı ile ülkesinin kasvetli mazisini bir kez daha hatırlamamızı sağlıyor.

“Trabzon Cazıları” daralan yaşam alanlarını genişletmek, kadınlar olarak birbirlerine ve içinde yaşadıkları topluma seslerini duyurmak amacıyla “Kadın Gibi Yaşa” sloganıyla, 1. Trabzon Kadın Dayanışma Festivali’ni düzenliyor.

Emre Senan ile “Yazılmamış Bir Ansiklopedi İçin Resimler-1" sergisinin yer aldığı Galeri Apel'de söyleştik.

Modern Türkiye tarihi, ağaçlara ve çocuklara hor davranan kibirli bir aklın kalemiyle yazılageldi. Hem ağaçlar hem çocuklar, göze alınabilir kayıplar devlet için, devletler için. O yüzden bu coğrafyada yalnız bir ağaç ile bir çocuk arasında değil, bir dozer ile bir TOMA arasında da acı koşutluklar kurmak imkanı mevcuttur.

Tuba Demirci, "Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye Karşı: Geç Osmanlı Doğum Politikaları kitabının yazarı Gülhan Erkaya Balsoy ile Osmanlı tarihçiliğinde kadın çalışmalarını konuştu.

Mutsuz bir evlilik mi yaşıyorsunuz? Çocuklarınızı yetiştirmekte sorun mu yaşıyorsunuz? Çok kazanmak mı istiyorsunuz? Acilen sizin desteğe ihtiyacınız var demektir! Bunun için yapacağınız tek şey, bir yaşam koçu bulmanız.

Onca ek güvenlik iyileştirmelerine rağmen 4G şebekelerinde şimdiden pek çok sorun tespit edilmiş durumda.

“Suffragette” erkeklerin yazdığı tarihte görünmez olan kadınları ve onların tarihlerini anlattığı için önemli bir film.

Mahpus gazeteci Şahabettin Demir'in yeni romanı “Yüreğimizin Acı Çığlığı” bir sürgün hikayesini anlatıyor.

Küçük Prens kitabının telifinin düşmesi nedeniyle popülerliğinin artması tamamen duygusal (!). “Küçük Prens’in, Kürk Mantolu Madonna'nın oğlu olduğuna” dair rivayetlerin kaynağı da, sanıyorum bu duygusallık (!)

Hiç kediler konuşur mu demeyin; konuşuyor işte. Ama durun size daha ilginç bir şey söyleyeyim, Miya konuşmakla kalmıyor, okuyor ve az da olsa yazıyor aklına her geleni büyük bir kedi bilgiçliğiyle.

Cizreli kadınlar “bağırarak, zılgıt çekerek” sesleriyle hakikati sağır kulaklara duyuruyorlar. Sadece kendileri için değil insanlığını unutmuş birçok kişinin kendisini keşfetmesi için haykırıyorlar.

Şair, yazar, Hîva adlı çocuk yayınevinin kurucularından MemBawer, Kürt çocuk edebiyatını, nasıl başladığını, şimdi ne durumda olduğunu, yazarlarını anlattı.

Türkiye'de son yıllarda LBGTİ hareketi bazen şiddetle bastırılmaya çalışılsa da epey mesafe katetmiş durumda, Çin'de de bir şeylerin değişeceği kesin!

Karşıyaka Oda Orkestrası’nın (KODA) başkemancısı Deniz Toygür Conus, İsviçre’ye gidişini, barış felsefesiyle kurulan Doğu Batı Divanı Orkestrası’na nasıl girdiğini ve kemancılığı anlattı.

Youth, belirli bir hikayesi olmamasına rağmen seyirciyi içine alıyor ve tüm duyguları bir solukta yaşatıyor.

Oğlunun kemiklerini bulanların sevindiği bir coğrafyada Berfo ana da sevinmek istiyordu. Oğlunun kemiklerini bulduğunda oğlunu bulmuş gibi olacaktı. Huzur bulacaktı.

Mülteciler için anaakım medyadan fazlasını söylemeyen, onları köhne teknelerin güvertesinde objektife yakalanmış, yüzlerindeki dehşet ifadesi ile orman kaçkını vahşiler gibi resmeden bir film neden Altın Ayı ile taltif edilir?

Yaşar Kemal öte yakalı göçeli bir yıl oldu. Zor zamanları, zulmün abat kılınmaya üstün gayret gösterildiği devranları yaşıyoruz. Büyük usta giderken yazdıklarımı güncelleyerek paylaşayım istedim…