Az önce bir haber okudum; Dicle Üniversitesi öğrencisi Sedat Altunay 14 yıl 6 ay hapis cezası aldığı ve 3 yıldır tutuklu olduğu davasını anlatmış bianet'e.
Haberi okuduktan sonra kardeşi Leyla'ya ulaştım hemen...
Leyla'nın Sedat için açtığı "Sedat Altunay'a ve Tutuklu Öğrencilere Özgürlük" isimli sayfada Sedat'ın kız kardeşiyle 1998 yılında çektirdikleri bir fotoğrafa yapıştı gözlerim; düğümlendim.
Pırıl pırıl gençlerin paslı demir parmaklıkların arkasında olmasına bir kez daha isyan ettim. Bir ses vermek, bir çığlık atmak istedim; "suç ve suçluyu övmek" duvarını tekmeleye tekmeleye bu yazıya sarıldım. Yoksa boğazımdaki düğüm çözülmeyecek...
Sayfaya hemen "Sizi unutursak vicdanımız kurusun!" diye yazdım; içim burkulurken...
Sedat'la 1-2 yıl civarında aynı hapishanede kaldık. Dicle Üniversitesi Matematik öğrencisi Sedat, benim gibi...
Ya Sedat'ın eğitim hakkı!?
O da benim gibi okulu bitiremeyenlerden... Ama onun uzatmalı öğrenciliği daha garip... "Eğitim hakkı" engellenip, "eğitim ve öğretimi engellemek" ten de ceza almış, 6 yıl... Haklı olarak soruyor bu yüzden: "Ya benim eğitim hakkım?"
Sedat karamsar, dedi Leyla... "Ada Açılımı kandırmaca" diyormuş... Öyle iyi anlıyorum ki onu... Öyle değil Sedat, bu defa barışa yakınız, demeyi öyle çok istiyorum ki hiçbir şeyi bu kadar çok isteyemem...
"Dayanamıyorum"
4. Yargı Paketi, dedikleri düzenleme yasalaşınca Sedat ve diğer tutuklu öğrenciler çıkacak mı? Sedat'ın polise mukavemeti "şiddet" olarak mı değerlendirilecek? Kürtçe savunma yapmakta ısrar etti diye mi böyle üst perdeden ceza aldı Sedat? Sınıf arkadaşı kurşunlanan Sedat'ın bunu protesto etme hakkı yok mu? Birileri Sedat'a, Leyla'ya bunların cevabını versin... Vicdanlar kurumasın...
"Birçok insanımız gibi ben de bu coğrafyanın toplumsal acılarından dolayı uğradığım haksızlığı, acımı, hasretimi, özlemimi anlatmaya, söylemeye utanıyorum ama artık dayanamıyorum." (Sedat'ın bianet'e yazdığı mektuptan.) Evet! Dayanamıyoruz artık! (BA / HK)