Büyük Usta Yaşar Kemal, koşulların ona yardım etmemesi yüzünden röportaj gazeteciliğini sürdürememekten üzüntü duyduğunu, gazeteciliğin olağan yaşamını sürdürmesi durumunda bir sürü röportaj kitabının olacağını her fırsatta yinelemişti.
Röportajı, "yaşamın en geniş gölgesi" diye tarif eden Kemal, röportajın bir edebiyat dalı sayılıp sayılmadığı tartışmasını son derece gereksiz hatta saçma buluyor ve hatta "Röportaj bal gibi edebiyattır" deyip şöyle devam ediyordu; "Aslında röportaj, taşıma anlamına geliyor ya, yanlış, o taşıma olan haberdir, röportaj bir yaratmadır. Gerçeğe, gerçeğin, yaşamın özüne yaratılmadan varılamaz. Yaratmadan hiç kimse hiçbir şekilde gerçeği yakalayamaz, yakalarsa da karşısındakine anlatamaz" (1).
Bilindiği üzere, kuramsal ve analitik bağlamda geleneksel gazetecilikten ayrılan edebi gazetecilik, objektifliğe karşı gelişerek kim/ne/nerede/nasıl/neden sorularına yanıt vermekten çok, zamanın o anını betimler. Haber yazımı ve kişisel denemenin her ikisinde de bulunan unsurları birleştiren deneme kompozisyonunun bir formu olan edebi gazeteciliğin rolü, derinlemesine araştırma ve görüşme ile dramatik hikâye anlatım tekniklerini kullanarak okuyucunun dünya görüşünü genişletmektir (2).
Okuyucuya sanki oradaymış hissi verir
İkisinde de yazar gazetecilik faaliyeti içerisinde yazıya dikkat çekici bir giriş yaparak; öznel yorum, değerlendirme ve kaynakla yapılan görüşmelere yer vererek yaşadıklarını anlatmakta ve edebiyatın sunduğu olanaklardan yararlanmaktadır (3).
Türkiye'deki edebi gazetecilik çalışmaları literatürüne katkı sağlayan Deniz Elif Yavalar ve Hamza Çakır'ın ortak hazırladıkları makalede şu saptamalara yer verilmektedir;
"Yaşar Kemal; ortamı, duygu ve görünümleri betimleyerek görüşmeler sonucunda elde ettiği bilgilerini, izlenimlerini, yorumlarını üçüncü kişi bakış açısı anlatımını kullanarak bir film şeridi gibi okuyucusunun gözünde canlandırmıştır. Olaya dâhil olan bir gözlemci pozisyonu alan Yaşar Kemal, okuyucu için ilk elden bilgi edinme imkânını sağlayarak okuyucuya sanki kendisi oradaymış ve bu duyguyu birlikte yaşamış hissini vermektedir. Kaleme alınan olay içindeki öznenin, olayın geçtiği yerin/çevrenin özelliklerini betimleyerek okuyucuların insanî duygularını tetikleyen bir biçimde sunan Yaşar Kemal edebi gazetecilik çalışmasında; genellikle kaleme aldığı olay içindeki kişilerin kendilerini ifade etme imkânı veren karşılıklı konuşma ağırlıklı, tam diyalog şeklini kullanmıştır. Roman ve kurgu anlatı tekniklerinden yararlanarak konuyu/durumu/olayı canlandırdığı dramatizasyon aracılığıyla olay örgüsünü oluşturan Yaşar Kemal; sanatlı bir dille somut ayrıntılara inerek, olayı güncelleştirmeye ve okuyucuya yakınlaştırmaya katkıda bulunmuştur. Üstün bir görüş, anlayış ve gözlem yeteneğine sahip olan Yaşar Kemal; sorunu yerinde inceleyerek, gezip görerek, halkla konuşarak, yaptığı incelemelere kendi görüşlerini de katarak yazmış ve röportajlarını belge, sayısal veriler, fotoğraflarla destekleyerek okuyucunun bilgisine sunmuştur."
Kaçakçı, dağcı, depremzede
Röportajlarında Yaşar Kemal çekinmeden eleştiri de yapabilir ki bu durum, röportajcının yanlış giden bir şeylerin yolunda gitmesi için duyduğu kaygıyı yansıtması anlamına gelir.
Örneğin Diyarbakır'ın güzelliğini anlatırken bile sorunlara değinmektedir. Gülleri anlatırken, toza değinmektedir. Köylünün dramını anlatmaktadır. Göçmenlerin acıklı hikâyesini dile getirmektedir. Diyarbakır'ın Yaşar Kemal röportajları, dönemin gelişmelerine de yer vermektedir. Bu yönüyle belge niteliği de taşımaktadır (4).
Yaşar Kemal'in röportaj türü uğruna kâh kaçakçı kılığına girmesi, kâh trende bir yabancı, kâh Ağrı Dağı'na tırmanan bir dağcı, kâh mağarada yaşayan insanlarla yaşaması, kâh da deprem bölgesinde eksi kırk derecede çadırda titreyerek uyumaya çalışan bir depremzede olması, röportaj türünün nasıl büyük bir emekten geçtiğinin göstergesidir.
İnsan yaşamının iktidarlarca gizlendiğini, zorlukların giderilmediğini anlatıyordu röportajlarında. Onun röportajları iktidarların örttüğü insanlık dramlarını, şehirlerin yoksulluğunu, insanın doğayla olan savaşının bakışındaki duygu ve düşüncelerin yansımasıydı. (5).
Çukurova
Yaşar Kemal'in 1955'te yayımlanan röportaj kitabı "Çukurova Yana Yana" da değişen toplum yapısını, Çukurova'ya gelen traktörün pençesindeki toprak insan ilişkisini ve Çukurova'nın güzelliğini, doğasını ve sorunlarını yansıtmaktadır.
Yaşar Kemal, folklordan, mitolojiden beslenmiş, doğduğu coğrafyanın tabiatını, insanını, destanlarını, halk hikâyelerini, yoksulluk, şiddet, dayanışma, yozlaşma, doğa tutkusu, insan-doğa çatışmasını röportajlarına taşımıştır.
Anadolu insanının iktisadi ve toplumsal sorunlarını anlatmaya çalışan Kemal'in yine bu dönemde yaptığı "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" başlıklı röportajı, Gazeteciler Cemiyetince verilen Özel Başarı Armağanına değer görülmüştü.
"Hasan Kale Yerle Bir" başlıklı röportaj, 1952 yılındaki Erzurum depremi sonrasında yaşananları olanca canlılığıyla hatırlatıyor. Âşık Veysel'i Sivas'taki köyünde ziyarete giden Yaşar Kemal, Erzurum'a bağlı Pasinler'de büyük bir yıkıma yol açan depremi İstanbul'a dönmeye hazırlanırken öğrenir ve hemen Hasan Kale'ye hareket eder. Deprem haberleri ilk kez onun aracılığıyla Türkiye'ye duyurulur.
Evlerin büyük bölümünün yıkıldığı, insanların eksi 30 derecede çadırlarda yaşam mücadelesi verdiği Hasan Kale'nin içler acısı durumu Yaşar Kemal tarafından tüm çıplaklığıyla okurlara aktarılır.
Röportajlarını telefonla yazdırdı
Bölgede yaklaşık bir ay kalan ve röportajlarını telefon aracılığıyla yazdıran Yaşar Kemal, depremzedelerin acılarına ortak olur, onlarla birlikte çadırda kalır. Çukurova'yı çok iyi gözlemleyen Yaşar Kemal eserlerinde halkın konuşma dilinde yaşayan özgün söyleyişlere, ikilemelere, deyimlere, atasözlerine sık sık yer verir. "Anadolu'yu dünyaya taşıma" belirlemesinin, denemelere "dünyayı Anadolu içinden okuma" biçiminde yansıdığını ileri sürmek yerinde olur (6).
Yaşar Kemal, röportaj-öykü serisinde, Nevşehir insanının hayatına, kültürüne, inançlarına ve Nevşehir halk anlatılarında yer alan perilerin düğünlerine, aşklarına, peri bacalarının efsanelerine şahit olur (7).
Konuşmamı Büyük Ustanın Türkiye'de röportaj türünün hiçbir zaman zirvede yer almamasının ve gelişmemesinin nedenlerini açıkladığı şu sözlerle bitiriyorum:
"Bizim politikamız uzun yıllar gerçeğe varmak değil, gerçeği örtmek oldu. Ben Doğu'daki mağaralarda yaşayan insanları yazdığım zaman kıyametler koptu. Az daha gazeteden kovduruyordu beni o çağın hükümeti.
"Gelen ağam, giden paşam gazeteleri bunlar. Bunlar yurdun, insanın gerçeğine varmak için kişilikli kimseleri bulacaklar, yetiştirecekler de insan ve yurt gerçeğine varacaklar, öyle mi?
"Şu günlerde tirajları tepe aşağı giden gazetelerimiz bir çıkar yol arayacaklardır. Onları kurtaracak, onları halkın, okuyucunun gözünde sevimli kılacak, gerçek insan yaşamını, olayların, haberlerin ardındaki gerçeği verecek olan tek yol röportajdır." (8)
Bu vesile ile Büyük Ustamızı saygı ile anıyorum.
(YGİ/AÖ)
*Bu metin, 2-3 Aralık 2022 tarihlerinde İzmir'de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yaşar Kemal Vakfı iş birliği ile düzenlenen "Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede" Sempozyumunda sunulan bildiridir.
Kaynaklar:
2) Özer, Ömer. (2012). Edebi Gazetecilik (Röportaj): Bir Röportaj Üstadı Fikret Otyam'ın Yayımlanmış Röportajlarının Çözümlemesi. Alternatif Medya Alternatif Gazetecilik Türkiye'de Alternatif Gazetecilik Üzerine Değerlendirmeler, s.170. (Özer Ömer, Ed.). Konya: Literatürk.ve ss.27-28.
3) Özer, Ö. (2013), Haber Roman. Konya: Literatürk, s.239.
4) Yavalar Deniz Elif, Çakır Hamza (2021), "Yaşar Kemal'in Allah'ın Askerleri isimli Eserini Edebi Gazetecilik (Röportaj) Tekniği Üzerinden Yeniden Okumak, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Uluslararası Hakemli Dergisi, Cilt:29 Sayı:2 2 ISSN-1309-3487. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1696836
6) Karakış Yekpare (2019), Yaşar Kemal'in Romanlarında Çukurova Ağzına Ait Sözcükler ve Etimolojileri, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
7) Gür Murat (2012) , "Yaşar Kemal'in Periler Diyarına Yolculuk: Bu Diyar Baştan Başa Peri Bacaları", 1. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildirileri, 16-19 Kasım 2011, Nevşehir, Öger Adem (ed), 5.cilt, 1. Baskı Ankara.
8) Orman Mustafa (2021), Yaşar Kemal'in Sait Faik'le Röportajı, Independent Türkçe.