Önceki gün ETA "kesin ateşkes" ilan etti, bu kötü çeviriyi şiddetten "kesin dönüş" gibi okuyabilirsiniz. Yani ETA hiçbir şartta bir daha silahlı mücadeleye başvurmayacağını deklare etti.
Bugün Barcelona Sevilla'yla oynayacak, ya da şöyle diyelim, daha samimi: "Bugün Barcelona Sevilla'yı evinde ağırlayacak."
Dün Barcelona teknik direktörü Guardiola maçtan önce olağan bir basın toplantısı yaptı bir gazeteci ETA'nın ateşkes kararı hakkında bir soru sordu. Guardiola pası aldı: "Bu herkesin on yıllardır duymayı beklediği bir haberdi" dedi.
"Hiç kimse doğduğu yer yüzünden farklı muameleye tabi tutulamaz" diye ekledi ve"Artık bir arada yaşamanın normalleşeceği ve herkesin kendi fikrini özgürce ifade edebileceği bir ortak yaşam için çaba sarf edilmeli" diye sürdürdüğü sözlerini şöyle bitirdi: "Şimdi, ileri bir adım atma sırası siyasetçilerde."
Arjantin'de Buenos Aires mahalle kolektiflerinin çıkardığı bir kültür sanat dergisi var, adı La Garganta Poderosa. Poderosa, Che ve arkadaşı Alberto Granada'nın Latin Amerika gezisine çıktıkları motosikletin adı. İsim oradan geliyor.
La Garganta Poderosa'da bu ay bir Lionel Messi röportajı vardı. Dergiye röportaj veren Messi geçen yıl 20 Ekim'de göğsüne isabet eden bir kurşunla hayatını kaybeden öğrenci lideri Mariona Ferreyra ve yine 2006 yılında kaybedilen sosyalist militan Jorge Julio Lopez formalarıyla poz vermişti.
Peki ne diyordu Messi? Ulusal marşı yüksek sesle okumadığı için Arjantinli olmamakla suçlayanlara aldırmadığını söylüyordu: "Ben kim olduğumu ve nereli olduğumu iyi biliyorum. Bir Maradona ya da Che tişörtü yahut bayrağı dünyanın neresinde görürsem göreyim beni duygulandırıyor" diyordu. "Vatan birkaç dosttan ibarettir" der Andre Gide. O geldi aklıma
Kaybedilen Jorge Julio Lopez'le ilgili fikri ise şöyle: "Bu durum, onun kaybedilişi, bana göre korkunç bir şey ama bu elbette yalnızca tek bir insanın başına gelen bir talihsizlik olarak alınamaz, ülkede olan diğer pek çok şeyle de ilgili olduğu gözardı edilmemeli."
"Eğer bir genç alkol ya da uyuşturucu yoluna sapıyorsa, bu durumun ilk ve tek sorumlusu o değildir; asıl sorun o gence sunulan fırsatların eksikliği ve yetersizliğidir. Eğitimden ve ihtiyaç duyduğu başka pek çok şeyden yoksun olduğu için o durumdadır.
Ün ve para herşey değil. En önemli şeyler değil. Bence, önemli olan insanın ne olduğu. Ben dünyanın en iyi ya da en kötü insanı değilim, doğrusu başkalarından farklı olduğumu da düşünmüyorum. Bence hepimiz için en önemli, en büyük soru bu dünyada herkesin payına ihtiyacı olan bir tabak yemeğin düşüp düşmediğidir.
Röportajda benim şimdi burada aktarmadığım başka okumaya değer bölümler de var. Ama benim elimden bu kadarı geldi. Peki ben bu Guardiola ve Messi demeçlerini neden aktardım. Tam olarak şunu söylemek için: Evet, futbol asla futbol değildir ama top da her zaman sahada değildir. (BK/HK)