Türkiye'de bayramlar artık yeni bir tartışmayı da beraberinde getiriyor: Suriyelilerin bayramda ülkelerine tatile gitmeleri. Durumla ilgili siyasetçisinden hukukçusuna akademisyeninden sade vatandaşına kadar herkes eleştiride bulunuyor. Belli ki Suriyelilerin neden bayram için Suriye’ye gittiği konusunda pek kimsenin bilgisi de yok. Peki, Suriyeliler 9 günlük bayram tatilini dinlenme, deniz, kum ve güneş fırsatı olarak gördükleri için mi Suriye'ye gidiyor? Tatil cenneti Türkiye’yi bırakıp Suriye’ye gitme arzusu nereden kaynaklanıyor?
Suriye'deki çatışmaların ölümler ve yaralanmalar kadar yıkıcı bir diğer yönü de ailelerin dağılmasına sebep olmasıydı. Aile üyeleri başta Türkiye olmak üzere farklı ülkelere göç etti ancak aynı ailenin diğer fertlerinden kimisi göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti yahut örgütlere esir düştü. Göç etmeyi başarmış insanlar geride bıraktıkları akrabalarının akıbeti hakkında sağlıklı bir bilgiye sahip olamadılar.
Suriyeliler bayramda ülkelerinin plajlarında güneşlenmeye gitmiyorlar. Türkiye'de geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyelilere sadece bayramda ülkelerinde gitme hakkı tanınıyor ve bu onlar için geride bıraktıkları akrabalarından, dostlarından sağlıklı bir haber almak için ya da ölen yakınlarının mezarlarını ziyaret edip dua etmek için tek şansları. Görüştüğüm ama isminin yayınlanmasını istemeyen Suriyeli bir mülteci, bayram ziyaretinde neden ülkesine gittiği sorusuna “Yılda bir kere de olsa ailemdekilerin hayat ve sağlık durumlarını öğrenebiliyorum. Ailemle görüşmeye giderken korku içinde gidiyorum. Acaba birine bir şey olmuş mudur, benden sakladıkları bir şey var mıdır korkusu ile yola çıkıyorum. Ama herkesin sağ salim olduğunu gördüğüm an bayram benim için başlıyor” şeklinde yanıt verdi.
İsminin verilmesini istemeyen Suriyelinin korkusu uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından açıklanan veriler ile anlaşılır hale geliyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Mart 2018 itibarıyla 106 bini sivil 353 bin 900 kişinin ölümünü belgeledi. Bu sayılara kaybolan ve öldüğü sanılan 56 bin 900 kişi dahil değil. Kuruluş 100 bin kişinin ölümünün belgelenmediğini tahmin ediyor. Farklı kaynaklar ise şu ana 2018 yılı sonuna kadar yaklaşık 300 bin sivilin öldüğünü yaklaşık 100 bin sivilin ise kaybolduğunu belirtiyor.
Bayram izninde ülkesine giden Suriyelilerin ilk işi ise ölenler veya kaybolanlar arasından akrabalarının olup olmadığını öğrenme isteği.
Sadece bayramda değil, sürekli devam eden bir diğer tartışma konusu ise, Türkiye'ye göç eden Suriyeli gençlerin neden ülkelerinde kalıp savaşmadıkları. Suriye’deki çatışmaların diğer ülkelerdeki iç savaşlardan farklı bir yönü de çok sayıda örgütün doğmasına sebebiyet vermesi. Şu an birçok kenti yerle bir olan ülkede, yaklaşık 700 farklı örgütün olduğu söyleniyor. Örgütler hem birbirine karşı hem de rejime karşı sürekli bir savaş halindeler. İşte gençlerin göç etme sebeplerinden biri de herhangi bir örgüte veya rejim güçlerine tabi olmak ve savaşmak istememeleri. Öncelikle her erkek savaşçı olmak veya savaşma isteğinde olmak zorunda değil. İnsanların savaşmak istememeleri en tabii hakları. Yahut uğruna savaşacak kadar değerli gördükleri bir amacın olmaması da doğal. Suriye'de ise her erkek, kadın ve çocuk savaşçı olmak zorunda. Ve savaşçı olmanızı isteyen güç her an değişebilir. Yaşadığınız bölge rejim güçlerinin elindeyse Esad’ın askeri olmak ve diğerleriyle savaşmak zorundasınız eğer bulunduğunuz bölge Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) veya diğer örgütlerin eline geçerse o örgütün militanı olup diğerleriyle savaşmak zorundasınız. Aksi halde işkenceye maruz kalabilir veya öldürebilirsiniz. Böyle bir zulme maruz kalmak yerine göç etmek tek kurtuluş yolu olabilir. Bu nedenle genç erkekler, başta Türkiye olmak üzere diğer ülkelere göç ettiler.
Geride aile büyüğü olan yaşlılar kaldığı için bayram izinlerinde akrabalarını güvenli bölgelerde ziyaret etme şansı bulabiliyorlar. Ailesi güvenli bölgelere gelemeyenler ise ailelerini ziyaret edemiyorlar zira bu kişilerin güvenli bölgelere dışına çıkmasına izin verilmiyor.
Suriyelilerin gidişinin mümkün olduğu yerler ise İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından ilan olunduğu üzere Azez, Mare, Soran, Aktarin, Cerablus ve El Bab gibi bölgeler. Suriyelerin Suriye içinde istedikleri her yere gidebildikleri ise yanlış bir kanıdan ibaret. Görüştüğümüz bir diğer Suriyeli sığınmacı olan Fahreddin, yaklaşık 5 yıldır Türkiye’de bulunmasına rağmen ailesinin çatışma bölgelerinden çıkamaması sebebiyle güvenli bölgelere gelemediğini ve bu nedenle 5 yıldır ailesini göremediğini söylüyor.
Türkiye’de büyük şehirlerde yaşayan insanlar özellikle bayramlarda memleketine veya köyüne ziyarete gidiyor. Ziyaretin temel sebebi geçmişle olan bağın kopmaması ve hafızaların diri tutulması. Zira bayram denildiğinde ilk akla gelen çocukluk ve gençlik anıları oluyor. Bu anıları doğduğumuz topraklarda hatırlamak ise bizi hem mutlu eder hem geçmişle bir bağ oluşturur. Suriyeliler de aynı amaçla Suriye topraklarına girerek geçmişle olan bağlarının kopmasını önlemek istiyorlar. Böylelikle hafızalarını diri tutuyor ve belki Türkiye’ye dönmekten vazgeçiyor yahut bir dahaki sene kalıcı olarak ülkelerine dönüyorlar.
Bayramda neden Suriye’ye gittiğini sorduğumuz sığınmacılardan bir diğeri olan Hacı, gerekçesini şöyle anlatıyor: “Suriye topraklarında olabilmek, oradaki akrabalarımızla ya da diğer insanlarla geçmişi konuşmak bizim hafızamızı diri tutuyor, geçmiş ile bağımızın kopmasını engelleiyor. Her ne kadar Türkiye bize kapısını açmış olsa ve biz de burayı ev olarak biliyorsak da toprağımızın bir kısmına girebilmek bile bizde tarifsiz duygular uyandırıyor. Zira şu gerçek ki, bizim asıl vatanımız Suriye toprakları.”
Suriye’ye dönüp dönmeyeceğini, ne zaman döneceğini sorduğumuzda ise, “Elbette dönmek isterim. Geniş bir ailem var. Hepsi oradayken benim burada kalmam mümkün değil. Ancak dönmem için çatışmaların son bulmasını bekliyorum çatışmaların ne zaman son bulacağı ise bize değil uluslararası güçlerin isteğine bağlı” diyor.
İşte Suriyelerin bayram ziyaretinde ülkelerine koşmalarının altında bu sebepler yatıyor.
Kaç Suriyeli bayramda ülkesine gidiyor?
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 16 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla Türkiye’deki biometrik verileriyle kayıt altına alınan geçici koruma altındaki Suriyeli sayısını açıkladı. Açıklamaya göre Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 606 bin 737 kişi. Kayıtlı Suriyelilerden Suriye'ye bayram ziyaretine giden Suriyelerin sayısı aynı verilere göre 20 bin kadar, yani binde 5.
Türkiye'deki genel kanı Suriyelilerin bayram tatili amacıyla Suriye’nin her bölgesine gidip geldiği yönünde.
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Twitter'da Suriyelilerin koşarak sınır kapısından çıktıkları videoyla birlikte “Suriye’den Türkiye’ye kaçarak gelenler, bayram tatili için bu kez Suriye’ye kaçıyorlar. Ülkelerine giden Suriyelilerin dönüş işlemleri 10 Haziran günü saat 08:00’de başlayıp 1 Kasım Cuma günü son bulacakmış. Yorumsuz…!” mesajını paylaştı.
Diğer yandan Hürriyet gazetesi muhabiri İsmail Saymaz sosyal medyada aynı videoyla “Bayram için ülkesine geçen Suriyeli Sayısı 20 bini geçmiş. Bir kişi rahatlıkla ülkesine gidip Türkiye’ye dönüyorsa o kişi mülteci ya da sığınmacı değildir” paylaşımında bulundu. Bir diğer paylaşımda ise Profesör Cem Say “Ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyeliler bu bayram için de Suriye’yi tercih ediyor” yorumunda bulundu.
Öncellikle Suriyelilere söz gelimi olarak sığınmacı veya mülteci diyorsak da Suriyeliler Bakanlar Kurulu kararı ile geçici koruma altında olarak sınıflandırılıyor. Bu ayrımın hukuk dünyasına yansıması ise şöyle; sığınmacı ve mülteci olanların kaçtıkları ülkeye gitmeleri yasaktır ve eğer giderseler tekrar geri dönemezler zira herhangi bir risk kalmamıştır. Ancak geçici koruma ise Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91. maddesinde, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancıları kapsıyor. Buradaki ayrım kitlesel göç dalgaları yaşandığında gelenlerin acil ve temel ihtiyaçların karşılanması, kişilerin tekrar ülkelerine dönmesini sağlamaktır. Bayram ziyaretine izin verilmesindeki amaçlardan biri de Suriyelilerin ülkeleriyle olan bağının kopmasını engellemek ve zamanı geldiğinde kalıcı olarak ülkelerine dönmelerini sağlamak.
Söylemlerimizle bazı acı gerçekleri gözden kaçırıyoruz. Bayram geleneklerinden biri de vefat eden yakınları ziyaret etmek... Peki, vefat eden yakınınızın bir mezarı bile yoksa ölüp ölmediğini dahi bilemiyorsanız? Böyle bir bilinmezliğin üzüntüsü tarifsiz.
Suriyelilerin ülkemizin her şehrinde olmalarına karşı bulundukları bölgelerdeki yerel halk Suriyelilerle pek konuşmuyor ve iletişimde bulunmuyor. Onların Suriye’den neden kaçtıklarını, Suriye’de neler yaşadıklarını, ne şartlar altında buralara geldiklerini ve ne şartlar altında yaşamını sürdüklerini, duygularını, acılarını bilmiyor ve konuşmuyoruz. Bu nedenle Suriyelileri tanıyamıyor ve bilmiyoruz. İnsanlar bilmediği, tanımadığı kişilerden korkar ve nefret ederler. Hal böyle iken bilmediğimiz Suriyelilere karşı nefret geliştiriyoruz. Suriyelilere dair aklımızda soru işaretleri varsa onlara nefret beslemek yerine onlarla konuşup onları anlamaya çalışmalıyız. Ancak bu şekilde içimizdeki nefrete son verebiliriz. Aksi halde nefretle hem kendimize hem karşımızdakine zarar veririz. (MZG/AS)