14 Mart'ta yapılacak Bölge Seçimleri birinci turuna Sosyalist Parti ile Cumhurbaşkanı'nın partisi UMP başabaş giriyor (yüzde 29,5).
Sağcı seçmen oy kullanmama eğilimi gösterirken, solda tersine bir durum var. Kamuoyu yoklamalarına göre, sağın 2004 seçimlerindeki oyu yüzde 34'ten yüzde 29'a kadar inmiş görünüyor. Ekolojist seçmen ise Sosyalist Parti ile Ekolojistler arasında bölünmüş durumda. Her 10 ekolojisten 3'ü bu seçimlerde, birinci turdan itibaren sosyalistlere oy vereceklerini belirtiyor. Aynı eğilim sürerse Sosyalist Parti'nin seçimlerin birinci turunda ilk sırayı alması büyük bir olasılık. İkinci turdaki oy oranı ise büyük ölçüde soldan yana: Yüzde 52'ye karşı yüzde 39,5.
Sağcı seçmenin sandık başına gitmeme eğiliminin yanı sıra, sağda Le Pen'in partisi Ulusal Cephe'nin (FN) cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında yitirdiği oylarını geri almaya başladığı da görülüyor. Aşırı sağın-milliyetçilerin 9 bölgede ikinci tura kalabilme olasılığı UMP'nin şansını daha da azaltıyor.
Birinci tur seçimlerine 4 gün kala, kamuoyu yoklamalarına göre oyların diğer partiler arasındaki paylaşımı şöyle: Avrupa Ekoloji yüze 12, Milli Cephe (FN) yüze 9, Sol Cephe yüzde 6, Merkezciler yüde 4,5, İşçi Güçü (LO) ve Yeni Antikapitalist Parti (NPA) ise yüzde 1,5.
22'de 22 mi?
Sosyalist Parti Genel Sekreteri Martine Aubry, seçim kampanyasının başında bölgelerin tümünde seçimleri kazanabileceklerini ilan ettiğinde gülümsemeyle karşılanmıştı.
Şimdi bunun ulaşılabilir bir hedef olduğu görülüyor ama işler o kadar da kolay değil. Sağın elinde olan iki bölgeden Korsika'nın sola geçme olasılığı yüksek ama Alsace bölgesinde ekolojist sosyalist çekişmesinde sağın aradan sıyrılma olasılığı var.
Ayrıca sağ geçen seçimlerde kaybettikleri Franche Compte bölgesini geri alabilmek yoğun bir çaba içinde. Cumhurbaşkanı, seçimlere müdahale etmeyeceği söylemesine rağmen, bir yandan sağ seçmeni harekete geçirmeye çalışırken, bu bölgede seçim kampanyasına da katıldı. Cumhurbaşkanının amacı en azından iki bölgede seçimleri kazanıp maçın berabere bittiğini ilan edebilmek.
George Freche ve Martine Aubry'nin cesareti
Languedoc-Roussillon bölgesinin başkanı George Frenche sosyalistler için tam bir başağrısı. Yıllardır kuzey Fransa'nın en güçlü federasyonunun liderliğini elinde tutan George Frenche popülist (ırkçı veya yabancı düşmanı da diyebilirsiniz) söylemleriyle tanınıyor. Kırdığı potlarla partinin başını epeyce ağrıtan bir kişilik. Seçmen tabanı da var. Elinde tuttuğu kuzey federasyonu aracılığıyla da parti kongrelerinde de oy ağırlığına sahip. Bütün bunlar ona bugüne kadar bir dokunulmazlık sağlamış.
Bu kez, seçimlerden önce kırdığı yeni bir pot bardağı taşıran bir damla oldu. Sosyalist Parti'nin eski başbakanlarından Laurent Fabius için "tam bir katolik sayılmaz" (Fabius Yahudi kökenli) ifadesini kullanması Martine Aubry'nin tepkisiyle karşılaştı.
Bugüne kadar hiçbir parti yönetiminin cesaret edemediğini yaparak Geroge Freche'in partiden ihraç edilmesini sağladığı gibi karşısına yeni bir aday çıkardı. Böylelikle bölgede sosyalistler biri resmi, diğeri geleneksel iki adayla seçimlere katılma durumuyla karşı karşıyalar. George Freche'in seçimleri kazanma olasılığı yüksek ama Martine Aubry bu tavrıyla "değerlerin" seçim kazanmaktan daha önemli olduğunu vurgulamış oldu. Güvenilirliğini sol ve genel seçmen karşısında artırdı ve yıllardır kanayan bir yaraya da neşter atmış oldu.
Martine Aubry'nin diğer sınavları
Martine Aubry Bölge seçimleri sınavını başarıyla atlatacağa benziyor. Ama 2010 Genel Sekreter için belirleyici bir yıl olacak.
Seçimlerden hemen sonra, ulusal parti meclisi toplantısı var. Partinin cumhurbaşkanı adayının, diğer sola da açık "ön seçim" ile saptanması kabul görmüştü, şimdi bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Çifte görev; hem milletvekilliği hem belediye başkanlığı, hem ulusal meclis vekilliği hem de Avrupa Parlamentosu milletvekili gibi geleneklerin terk edilmesi kararı da alınmıştı, bunun da uygulamaya sokulması gerekiyor.
Kadın-erkek adayların arasındaki dengenin kurulması ve parti içindeki oylama mekanizmaların güçlendirilmesi de onu bekleyen görevler arasında. Ve son olarak 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimleri programının hazırlanması da bir başka sorun. (SŞ/TK)