Ilhem Moussair 21 yaşında bir genç kadın. Tunus doğumlu, Fransa, Avignon'da oturan 7 çocuklu bir ailenin en sonucu çocuğu. İşletmecilik meslek okulunda ögrenci. Yani binlerce Kuzey Afrika kökenli, müslüman, Fransa'da büyümüş gençlerden biri. Ve başörtülü.
Ilhem Moussair bir militan. Filistini savunma komitelerinden, Ruanda ve Kosova'dan, gençlere destek kurslarından, Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Şiddete karşı Öğrenciler Birliği üyeliğine kadar uzanan sekiz yıllık bir militanlık geçmişi var. 2007 sonu, 2008 başında Devrimci Komünisler Birliği'nin Yeni Antikapitalist Parti'ye dönüşümü sırasında harekete katılan müslüman kökenli militanlardan. Yeni Antikapitalist Parti'nin aktif bir üyesi ve bölge komitesinin muhasibi.
Buraya kadar her şey çok iyi idi ama bunun bir adım ötesinde sorun çıktı. Ilhem Moussair, Mart ayında yapılacak bölge seçimlerinde, Yeni Antikapitalist Parti'nin, yerel parti yönetimi tarafından, Vecluse listesinden aday gösterilince sağlı sollu tepkiler yağdı.
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin partisi UMP'nin genel sekreteri Yeni Antikapitalist Parti yönetimini "manipülatör"lükle suçlarken. Sosyalist Parti'den Marx'ı yeniden okumaları tavsiyesi geldi. Komünistler ve Sol Parti yöneticileri ise kararı "şok edici" buldular. Ama gerçek rahatsızlık Yeni Antikapitalist Parti içinde yaşandı. Üçü Vaucluse'da olmak üzere 15 aday, partinin listesinden çekildiklerini açıkladılar.
Laiklik, feminizm ve türban
Parti içinden gelen tepkilerin şiddeti karşısında, parti yönetimi, tartışmayı yatıştırmaya çalışıyor. Önce kararın yerel olduğuna vurgu yapıldı. Ardından, gelecekte, ulusal düzeyde etkileri olacak her türlü yerel kararın, önceden tüm partinin bilgisine sunulacağı, tartışılacağı açıklandı. Son olarak ta seçim öncesi tartışmaları kısa kesmek için, ekim ayında yapılacak kongrede "din ve insanın özgürleşmesi" konulu bir tartışmanın yapılacağı duyuruldu.
Aslında tartışma çok canlı. Herkesin islam korkusunu üzerine oluşturulan ortamı kabul edilemez olarak görmesine rağmen, partiye yeni katılan müslüman militanların bile olaya bakış açısı ortak değil. Bir kesim "Ilhem'in türbanlı olması onun baskı altında olması anlamına gelmez", "Türbanlı bir genç kızı üye kabul ediyorsanız, adaylığını da kabul edeceksiniz" derken, diğerleri "Türban takan bir kadının aday gösterilmesi sorunlu, bizim için türban kadın üzerinde kurulan bir baskı aracı. İlhem bunu böyle yaşamasa bile, bu olay türbanı meşrulaştırabilir" sözleriyle karşı çıkıyorlar karara.
Bunlara bir de laiklik anlayışı tartışması ekleniyor. Fransa tipi laiklik ile anglosakson laikliği.
Üçüncü tartışma ise daha da felsefi. Din ve insan özgürlüğü. İnsanin geleceği insanın kendi yaratıcılığında mı, yoksa Allah tarafından mı belirleniyor üzerine sürdürülen bir tartışma.
Kendini tanrı tanımaz, laik ve feminist olarak belirleyen bir partinin önünde şimdi, zorlu bir tartışma süreci var. 2004 yılında, daha Devrimci Komünistler Birliği'nin Yeni Antikapitalist Parti'ye dönüşmesinden önce, okullarda türbanın yasaklanması konusunda hareket içinde çok şiddetli bir tartışma yaşanmıştı.
Seçim sonuna kadar "sessizlik"
Ilhem'in adaylığının yarattığı medyatik tepkilerin Yeni Antikapitalist Parti'nin seçim kampanyasını ipotek altına alabileceğini düşünen parti yönetimi bu konunun kapatılması kararını aldı. Bu konudaki hiç bir soruya yanıt verilmeyecek. Sadece parti sözcüsü ve Paris ve Çevresi liste başı Olivier Besancenot bu konuda konuşabilecek.
Medyaya da Olivier Besancenot ile yapılacak söyleşilerde bu konuda sadece tek bir soru sorabilecekleri özellikle belirtiliyor. Bu konuda alınan karar o kadar katı ki, Devrimci Komünistler Birliği'nin kurucusu Alain Krivine bile Le Monde gazetesine verdiği söyleşisini geri çekmek zorunda kaldı. Kirivine'in Ilhem'in adaylığına karşı olduğu biliniyor.
Ilhen Moussaid kendini açıklıyor
"Sekiz yıldır sürdürdüğüm mücadelenin bir türban'a indirgenmesinden büyük üzüntü duyuyorum. Dostluk, saygı, hoşgörü, dayanışma ve eşitlik için mücadele veren bir insan olarak, kişisel inancımın başkaları için bir tehlike oluşturduğunun düşünülmesinden büyük üzüntü duyuyorum" satırlarıyla açıklıyor duygularını Ilhem parti üyelerini gönderdiği mektubunda.
"Baskı altında olmadığımı belirtmek hoş da, bu zaten gözle görülüyor. Sözkonusu olan anlaşılamamak."
Yerel tartışma ve değişim
Yıllarca Devrimci Komünistler Birliği üyeliği yapan, Ilhem'in de yeraldığı Vecluse listesinin başı 53 yaşındaki bir militan Ilhem'in adaylığının nasıl kararlaştırıldığını Le Monde gazetesinde şöyle anlatıyor:
"Türban sorununun dışında genç kadının adaylığı konusunda tam bir fikir birliği vardı. Konu çok canlı bir tartışmaya neden oldu. Kimileri, Ilhem'i türbanını çıkartması için ikna etmeye çalıştı. Sonuçta çoğunluk kararıyla Ilhem'in adaylığı kabul edildi. Bunu üzerine azınlıkta kalanlar seçim kampanyasından çekildiler... Aslında yaşadığımız heyecan verici sosyal bir deney."
Belediyede danışman olarak çalışan bir görevlinin ifadesine göre ise, Ilhem'in adaylığının kabul edilmesi, aynı zamanda yeni, genç bir nesilin sorumluluk alması anlamınada geliyor. Aynı danışmana göre "Türban genç nesil için geçmiş nesile göre aynı anlamı taşımıyor. Benim dönemimin müslümanları 'herkes gibi' olmak için çok çaba gösterirlerdi, bu nesilin böyle bir kompleksi yok."(SŞ/EÜ)