Madrid’de Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı sürerken, 6 - 13 Aralık arasında bir de sosyalist bir iklim zirvesi (İklim için Sosyal Zirve, Cumbre Social Por El Clima) gerçekleştirildi.
Etkinliğe katılan sosyalistler, iklim krizi konusunda politikacıların çözüm üretmekte ve uygulamadaki acizliği, hükümetlerin silahlanma (özellikle nükleer yatırımlar) konusunda geri adım atmaması, petrol şirketlerinin BM zirvesinde boy göstermesi konuları gündemlerine aldı.
Etkinliklerde aynı zamanda Şili ile dayanışma mesajı da veriyorlar. Zirvenin Şili’de yapılması planlanırken, ülkedeki sokak isyanları nedeniyle Şili hükümeti keyfi bir kararla iptal etmişti. Bunun üzerine zirve Madrid’e taşınmıştı. Bunun üzerine İspanyol sosyal hareketleri hem Şili halkıyla dayanışma göstermek, hem de iklim sorununa sosyalist bir çözüm bulabilmek için bir ay içinde organize olarak alternatif etkinlik düzenledi.
İspanyol aktivistler kendilerini şu şekilde açıklıyor: “Biz Avrupalı sosyalistler olarak ayrıcalıklı konumuzun bilincindeyiz ve ortak geçmişimiz, şimdiki zaman ve geleceğimiz için sorumluluk almaya söz veriyoruz. Bu ölümcül sistemi değiştirmek için isyan ediyoruz.”
Sosyalistler, düzenledikleri alternatif zirveyle iklim krizi mücadelesinde başarısız olan hükümetlerin ikiyüzlülüğünü açığa çıkarmayı, iklim krizine neden olan kapitalist sistemi sürdürmeyi amaçlayan sermaye hakimiyetini yargılıyor.
Finans sektörünün savaşlar üzerindeki kirli planlarının afişe edilmesi amaçlanıyor.
Etkinlik boyunca 500 yıllık sömürgeciliğin nasıl çevre krizinin derinleşmesine neden olduğu ve halkların egemenliğini elinden aldığı detaylıca tartışıldı.
Etkinlik boyunca yinelenen nokta şuydu: “Sosyal adalet olmadan sürdürülebilirlik imkansızdır ve gezegende yaşayan tüm varlıklara saygı göstermeden adalet olmayacaktır.”
Alternatif zirvede iklim aktivizmi, feminizm, LGBTIQ+, sendikacılık, ırkçılık karşıtı, faşizm karşıtı, militarizm karşıtı, sömürgeci hareket karşıtı, yerli, kırsal, ulusal ve uluslararası hareketler önemli rol oynadı. İklim için Sosyal Zirve, iklim adaletinin birçok farklı dünyanın sığabileceği hareketlerin hareketi olarak desteklendiği bir hareket oldu.
Takas ekonomisinin desteklenmesi, tüketim çılgınlığına bir son verilmesi, endüstriyel et tüketiminin zararları ve bu konularda etkili çözümler dile getirildi.
Konferans organizatörleri, bu etkinliğin amaç ve hedeflerini şu şekilde ifade etti:
“İklim krizine karşı ortak yararı merkeze koyarak kolektif karar vermeyi garanti eden daha demokratik toplum modellerinin inşasına doğru ilerlemeliyiz. Tüm kıtalarda direnişin ön saflarında yer alan işçiler ve topluluklarla en çok acı çekenlerle dayanışma içindeyiz.
“Ayrıca, iklim krizine en az neden olanlar ama bunun etkilerini en çok çekenlerle dayanışma içindeyiz. Cinsiyetleri, kökenleri, dilleri, ırkları, etnik kökenleri, fiziksel yetenekleri, cinsel yönelimleri, deneyimleri, yaşları ve inançları ne olursa olsun tüm insanları destekliyoruz. Dünyanın sonunu getiren liberal kapitalizme karşı halkların dayanışmasını, temiz ve sürdürülebilir enerjiyi, barış ve eşitliği savunuyoruz.” (CA/DB)