Aslında yattığın yere çok yakın oturuyorum. Neredeyse bir sigara içimi. Şu gecenin kör vaktinde içini daraltan şeylerden kurtarıp biraz tebessüm ettirmek istedim sana.
Nasıl ki senin başına gelenlere kimselerin inanası gelmiyorsa, yine Urlada yıllar önce yaşanan bir olaya bu kez sen inanamayacaksın. Yıllar önce küçük dereceli bir memur da senin gibi Urla Cezaevinde yattı. Ondan da herkesler söz etti. İnan onun başına gelenler de senin başına gelenler kadar trajikomikti...
Urla Vergi Dairesinde çalışan Turgay Bakay, devlet memurluğunun sıkıntılı ortamını biraz renklendirmek, değiştirmek için masasının iç bölümlerine şiirler, resimler yapıştırmış. Boş kaldığı zamanlarda şiirlere, resimlere dalar gidermiş. Şiirlerden biri de Beatlesdan John Lennonun Imagine parçasının Türkçesi. Hani sen de bilirsin, Ne açlığa gerek olsun ne aç gözlülüğe/Kardeş olsun insanlar/ Tüm insanların, tüm dünyayı paylaştığını düşle diye süren şarkı var ya...
Bir de Adnan Menderes, Nazım Hikmet, Deniz Gezmişin fotoğraflarını yapıştırmış masasının iç bölümüne. Biri, kamuya ait bir binada böyle şeylerin olamayacağına hükmedip Bakayı şikayet ediyor.
Bakay, hakim önüne çıktığında rahattır. Hiçbir ideolojik amaç taşımadığına mahkeme heyeti de inanmaktadır. Ancaaak, böyle bir suç da cezasız kalamaz. Bak, mahkeme karını bir de sen dinle:
Sanığın eyleminin ideolojik amaç taşımaması mahkememizce lehine yorumlanmış ve cezasında indirim yoluna gidilmiştir. Sanığın eylemine uyan TCK. 537/2 maddesi gereğince bir yıl hapis ve 65 bin lira hafif para cezasıyla cezalandırılmasına, sanık suçunu samimi olarak kabul ettiğinden cezasından indirim yapılarak iki ay on beş gün hapis, 54 bin 167 lira para cezasıyla cezalandırılmasına. Posterlerle şiirlerin zoralımına, yargılama sırasında sarf edildiği anlaşılan 35 bin liranın sanıktan alınmasına...
Turgay Bakar buz kesiyor. O anı en iyi sen bilebilirsin. Yargıtaya başvuruyor Bakay. İçi yine rahattır. Kararın bozulacağından kesin emindir. Yargıtay gerçekten kararın bir kısmını uygun bulmamıştır. Yok yok hapis süresini değil canım, para cezasını. 54 bin 167 lira olan para cezası 54 bin 166 liraya indiriliyor diğer hükümler aynen onaylanıyor.
İşin vahim tarafı ceza verilen maddeye tecil de işlemiyordu. Çünkü, TCKnın 537/2. maddesi ,7 Ocak 1981i yani anlayacağın 12 Eylülün Konsey Dönemi tarihini taşıyordu. Anayasanın geçici 15. maddesine göre de Bu dönem içinde çıkarılan kanunlar ve kanun hükmündeki kararnamelerin anayasaya aykırılığı iddia edilemiyordu.
1996 yılının Nisan ayıydı. Ortalık hop oturup hop kalktı. Leman Dergisi bile 14 Nisan 1996 tarihli sayısının kapağını bu olaya ayırdı. Yazılanlar yazıldığıyla, çizilenler çizildiğiyle kaldı. Turgay Bakar, şimdi senin yattığın yerde evet aynı yerde düşlemenin cezasını ödedi ve çıktı.
İşte böyle sevgili Sinan kardeşim.
Sahi ne diyordu John Lennon: Barış içinde yaşadığını düşle tüm insanların/Hayalci diyebilirsin bana/Oysa yalnız değilim ben/Bir gün sen de katılırsın umarım...
Yeni bir yıla gülümseyerek girmeni istedim. İlk kadehimi de senin için kaldıracağımı bilesin, gözlerinden öperim...(ÜO/EK)