Star eylemlerini izlerken yıllar önceye gittim. Cumhuriyet yeni yeni belini doğrultuyordu. Ayrışma döneminin ardından İmar Bankasının ödenemeyen borçlarıyla ilgili haciz işlemleri kapıya dayanmış, aylar boyu karın tokluğuyla ve büyük özveriyle o zor günleri zorlukla atlatmak için didinip durmuştuk. Gidişatın vahametini anlatmaya çalıştığım Babıtelli kitabımı kimseler basmaya yanaşmamış, sonuçta şimdi Agora Yayınlarının editörlüğünü yapan Osman Akınhay sağ olsun basmayı göze almıştı...
Sendikasızlaştırma ve sessizlik
Biraz önce Star çalışanları kardeşlerimi izlerken gözlerim doldu. Gidişat o denli açıktı ki, bunu çok sıradan bir muhabir bile yıllar önce görüyordu da onlar mı görmüyordu? Her iktidar döneminde elini ovuşturanlar ve yerlerde sürünenler oldu. Her devrin adamlarını saymazsak tabii...
Sendikasızlaştırmanın getireceği felaketi biz çalışanlar sessiz karşıladık. Sıkıştığımız zamanlar anımsadık sendikayı. Oysa sendika bizdik. Seçtiğimiz beş kişi biz olmazsak ne yapabilirlerdi ki? İnternet sayfalarında bıkmadan, usanmadan aynı konuyu gündeme getirdik. Biz istemezsek bir şey yapamazlar diye yazdığımızda, Stardan Engin Ardıç, bize sanal maydanoz nitelemesini yakıştırdı...
Sendikadan çıkın komutuyla en önemli örgütlerini bir gecede boşaltanların sonraki yıllarda çekmediği kalmadı. Yüzlerce kişi kapı önüne konulurken yalnızca arkalarından üzüntülü maskelerimizle baktık. O kadar. Nasıl olsa sıra bize gelmemişti. Sendikalarından çıkmak istemeyen bir-kaç dostumuz çok çile çekti ve silinip gittiler.
Eğer biz öyle olmasaydık
Dostlar, eğri oturup doğru konuşalım. Bizim hiç mi suçumuz yok?
Eğer biz öyle olmasaydık, patronlar ve yamakları böyle olamazlardı. Patronlar böyle olamayacağı için medya-iktidar ilişkilerinde bu denli rahat at koşturamayacaklardı...
Şu an tüm medya çalışanlarının sendikalı ve büyük bir dayanışma içinde olduklarını bir düşünün. Dünya birilerinin başına yıkılırdı.
Lütfen Star olayı son uyarı olsun. Sıranın her an hepinize geleceğinden hiç kuşkunuz olmasın. Cem Uzan barajı aşıp Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) girip hele bir de Başbakan Yardımcısı olsaydı bu hallere düşer miydi?
Kim düşerdi? Bugün ellerini ovuşturanlar.
Biz emeğiyle geçinenlerin örgütlenmeden başka çareleri yok. Sendikasız gazetecinin sendikasız işçi haberi yapmasının komikliğinden artık kurtulması lazım. Belki o gün bugündür. Stardaki zordaki kardeşlerimize destek vermek mi istiyorsunuz? Haydi sendikanın önüne, kayıt yaptırmaya. Hep beraber. Korkunun ecele faydası yok. Eğer bir örgütünüz yoksa siz de yoksunuz. (ÜO/BB)