Kürtçe’nin Kurmancî lehçesinde “sihûd” olarak telaffuz edilen ve Türkçe’ye “şans” diye çevrilebilecek kimsesi olmayan ve mekânı mezarlık olan bir garibin bir gecede daha geniş manada bahtının değişmesi ve bu değişimin insan tekinde eski çağlardan bu yana yarattığı / yaratacağı ikilemin görsel ve yazılı ürüne de birçok kez malzeme olan sıradan bir hikâyesi ile başlıyor Seyr-î Mesel Tiyatrosunun Xewn û Xeyal oyunu!
İnsan tekinin şansı bir gecede değişir mi? Değişir elbette! Bu kadar çok dizilerle ve de bireysel kurtuluş motivasyonlarıyla şişirilen görsel dünyanın olanca saldırısı, üstüne üstlük sınır tanımayan şans, talih oyunlarına devlet marifetiyle yönlendirilen dünya, olanca çıplaklığıyla önümüzde tezahür edince şans ve talih bir gecede değişir olur. Zihinsel algısı da değişmeye dair tezahür eder.
İyilik ve kötülük, kara ve ak, şeytan ve melek...
Xewn û Xeyal’de yapılmaya çalışılan, şansı bir gecede değişmeye doğru yüztutan bir garibin tersten ve düzden okumaları. İyilik ve kötülük, kara ve ak, şeytan ve melek; insana dair gerçeğin ve ötesinin zihinsel algısına denk düşen birliktelikler / karşıtlıklar. Mezopotamya’nın en eski çağlarından bu yana sahne sanatlarına da yansıyan yüzün, Xewn û Xeyal’e tezahürü.
“İyiliğin-kötülüğün; güzelin-çirkinin; savaşın-barışın; yaşamın-ölümün; toprağın-sürgünün; acının-mutluluğun; her karesinin farklı performanslarla soyut ve somut kavramlar bir de oyunculuklar ile sahnede hayat bulmasının öyküsü. Xewn û Xeyal, yer yer oyuncuların sadece beden dili ile sahne üzerinde var olduğu, repliklerin kullanılmadığı bir oyun olup Kürtçe’nin Kurmancî lehçesi ile oynanmaktadır” Seyr-î Meselciler oyunun tanıtım broşüründe bunları ifade etmişler.
Hem metinde hem de oyunda dikkat ettim alışılmışın tersine herhangi bir siyasal göndermeye rastlamadım. Ya da ben oyunu bu gözle görüp, algılayıp okudum. Siyaset yok! Siyasetin sahneye iltica etmiş slogancı ağır dili Xewn û Xeyal’de yok. Tümüyle hayatın olanca ve günübirlik ritmi ile kaygısı ve dertleri taşınmış Seyr-î Meselce sahneye. Bir tek farkla, o da dille, Kürtçe. Kim bilir bu oyun yani “Düş ve Hayal” diye bir oyun herhangi bir tiyatro grubu tarafından Türkçe olarak sahneye konulsa belki bu haliyle hiçbir etki yaratmayacak. Sıradan bir tiyatro oyunu, ya da performansı olarak kabul görüp geçilecek.
Ama işte bütün diğerlerinden öte dilin (Kürtçenin) hâlâ kimi çevrelerce tartışılıyor olması. Hatta resmen olmasa da, resmi tarih tezinin etkilerinin süregelen baskısı nedeniyle Kürt dilinin hâlâ yok farzedilmesi. Dile (Kürtçeye) yönelik her türlü faaliyetin yine resmen olmasa da engellerle karşılaşması. Bir tiyatro oyununun Kürtçe oynanmasını, yeni binyıla giren ve Avrupa Birliği adayı bir ülkede maalesef her türlü sanatsal kaygı ve beklentiyi öteleyerek Seyr-î Mesel manasında anlamlı kılıyor. Hatta anlamlı kılmakla kalmayıp, izlenmesini ve ilgi görmesini, salonları izleyiciyle doldurmasını gerekçelendiriyor da…
Dertleri sanat
Sakın ola ki, bu yazdıklarımın ve dikkat çektiklerimin Seyr-î Mesel Tiyatro grubunun sanatsal derdinin olmadığı ya da eksik olduğu, hatta sahne performansının standart altında bir seyir izlediği manasında anlaşılmasın. Aksine çizgi üstü ve profesyonel bir oyun performansı izlediğimi ve keyif de aldığımı bir tiyatro izleyicisi olarak vurgulamalıyım. Kullandıkları Kürtçeleri çok fesih ve anlaşılır. Oyuncular profesyonel ve hepsinden önemlisi izleyiciyle çok düzgün bir beden dili ilişkisi ile, oyunun farklı epizodlarına rağmen kurgu ve bağlantıları sağlam.
Biz doğulu toplumlarda görsel ilgi alanımız, temaşa sanatına dair, genellikle “köy seyirlik oyunları” ve benzerleri ile sınırlıdır. Öyle olmasa da gözümüz çoğu kez bu tür oyunları arar. Seyr-î Mesel, bu sınırları zorlayan hatta öteleyen şehre, hayata, gündelik hayata ve hatta ötesine dair olanı, seyirciyle buluşturmaya gayret etmiş, Xewn û Xeyal oyunuyla.
Politik kaos ortamının Kürde dair her bir şeyi ötelemeye gayret ettiği bugünün Türkiye’sinde Seyr-î Mesel Tiyatrosu zor olanı başarmaya soyunmuş Xewn û Xeyal oyunuyla.
6 Kasım itibariyle Diyarbekir’den başlayıp 25 Kasım’a kadar bütün bölgede Viranşehir, Cizre, Şırnak, Silopi, Kurtalan, Iğdır, Doğubeyazıt, Dağpınar, Kars, Muş, Van, Silvan, Ergani, Kızıltepe ve Nusaybin yerleşkelerinde 16 kez sahnelenecek oyunu haberdar olmayıp, kaçırıp izleyemeseydim üzülürdüm. (ŞD/NZ)
Yönetmen: Erdal Ceviz
Oyuncular: Baran Demir, Bedriye Aydemir, Berfin Zenderlioğlu, Güler İnce, İbrahim Turgay, Metin Turan ve Musa Yıldırım.
* Oyun hakkında daha çok bilgi için.