gelecek hafta “tıp haftası”. eskiden “14 mart tıp bayramı” olarak anılan hekimlerin özel günü, artık hemen tüm sağlıkçıların katkı ve katılımıyla “tıp-sağlık haftası” olarak gerçekleştiriliyor.
bazı illerde bu hafta sonundan başlayarak bir hafta boyunca, sağlık, tıp ve sağlık hizmetinden söz edilecek çeşitli etkinliklerle. medya da bunların bazılarından söz edecek muhtemelen.
geçtiğimiz hafta içinde türk tabipleri birliği yönetimi yeni sağlık bakanı dr. mehmet müezzinoğlu’nu ziyaret etti. bundan önce de çok sayıda sağlık meslek örgütleri temsilcisi bir araya gelerek yeni bakandan isteklerini kamuoyuna duyurdular.
sanırım “14 mart tıp bayramı”ndan esinlenerek sağlık bakanından “14 talep”te bulunuldu; dahası 14 mart’a kadar bu taleplere bir yanıt verilmesi beklentisi olduğu dile getirildi.
sorunlu alan: sağlık
sağlık alanının sıkıntıları çok, dolayısıyla değişmesi gereken noktalar “14 madde”ye sığmaz.
yine de bunlardan bazılarının “icranın en üst noktasında” olan sağlık bakanına doğrudan ve birinci elden iletilmiş olması önemli.
bakanın bu istekler üzerine “talepleri inceleyeceği ve yapabilecekleri konusunda 14 mart haftası öncesinde hekimlere ‘müjde’ vermeyi istediği” de ziyaret sonrasında belirtildi; bu da önemli. önceki bakana göre yeni bakan sağlık hizmeti sunanlar yönünden daha ılımlı yaklaşıyor, hizmet sunanların sorunlarını da anladığını belirtiyor ve daha çok diyalog içinde olduğunu gösteriyor.
demokratik bir ülkede tıpkı “tek kişinin yönetici olduğu zamanlarda”ki gibi, yapılması gerekenlerin bir “arıza” ile yönetim katına sunuluyor olması “doğru” değil. dahası bunun bakan tarafından böyle yanıtlanması da aslında durumun onlar açısından da pek farklı görülmediğini gösteriyor.
böyle “kişisel ilişkilerle” ya da “dilekte bulunarak” alınan hakların ve gerçekleşen değişikliklerin günün birinde yine böyle ortadan kaldırılması da mümkün çünkü.
bazı eleştirilerim ve sıralamaya ilişkin itirazlarımı saklı tutmak kaydıyla, bu 14 maddenin kamuoyuna duyurulmasında yarar görüyorum.
bunlar bakana iletildikten sonra geçen birkaç günde bizim “gömülü” yaygın medyamız, ne yazık ki her zaman olduğu gibi dile getirilenleri kamuoyuna anlatmadı, ya da anlatamadı. “başbakan istedi” diye “zorunlu tatile” gönderilen yazarların olduğu bir ülkede bir medya ortamında bunların dile getirilmesi de çok kolay görünmüyor göze.
yaparsa bunu muhtemelen bunu gelecek hafta yapacak, umalım ve bekleyelim! eğer bazı talepler kabul görür de, değişiklikler yapılacağı sözü verilirse o zaman bunları rahat rahat sunabilir.
“14 martta, 14 acil talep”
- emekli sağlık çalışanı ücretleri acilen iki katına çıkarılmalıdır.
- sağlık çalışanlarının ücretlerinin “performansa göre” belirlenmesi vazgeçilmeli, iş güvenceli, insanca yaşamaya, mesleki gelişimi sürdürmeye yetecek, emekliliğe yansıyacak biçimde düzenlenmelidir.
- sağlık ortamlarının şiddetten arındırılması için ürk ceza kanunu’nda gerekli değişiklik yapılmalıdır.
- alo 184 sabim hattı’nın faaliyetleri öncelikle durdurulmalı, gerçek anlamda hasta haklarını önceleyerek çalışan bir hattın kurulması sağlık çalışanlarının örgütleriyle ortak çalışma yürütülerek sağlanmalıdır.
- mesleki tanımlama düzenlemeleri yapılmalı, kamuda ve özel sektörde hastalara yirmi dakikadan daha kısa süre içerisinde hekim randevusu verilmemelidir.
- birinci basamakta çalışanlar arasındaki ücret eşitsizliklerine son verilmeli; çalışanların tamamı iş güvencesine kavuşturulmalıdır.
- özel sağlık kuruluşlarında çalışanların sözleşmelerinde sendika/meslek örgütleri taraf olarak kabul edilmeli; işten çıkarmalar sağlık bakanlığı ve ilgili sendika/meslek örgütünün iznine bağlı olmalıdır.
“eşit-ücretsiz-nitelikli sağlık hizmeti” talebi
- işyeri hekimliğini taşeronlaştıran; eğitimini yetkin olmayan özel sektör girişimlerine açan, sendika ve meslek örgütlerini ve ilgili dernekleri muhatap almayan uygulamalar ivedi olarak durdurulmalıdır.
- mecburi hizmet ve geçici görevlendirme gibi anti-demokratik uygulamalar kaldırılmalıdır.
- nöbet ertesi izin hakkı istisnasız olarak uygulanmalı; 40 saatlik haftalık çalışma süresi, nöbetler de dahil olmak üzere 56 saati geçmemeli, radyasyon çalışanlarının çalışma süresi haftalık 25 saate indirilmelidir.
- sözleşmeli, döner sermayeden sözleşmeli, vekil, taşeron işçisi vb. güvencesiz çalıştırma, esnek-kuralsız, fazla çalıştırma ve angaryaya son verilmeli; sağlık çalışanlarına devlet memuru statüsü verilmelidir.
- ülkemizde sağlık insan gücünün planlanması ilgili tarafların katılımıyla bilimsel olarak yapılmalıdır.
- nitelikli eğitim için gerekli süre ve koşullar meslek örgütlerinin de görüşleri alınarak belirlenmelidir. okulların eksiklikleri giderilmeli, fazla öğrenci alınmamalı, tıp fakültelerinin ekonomik, yönetsel ve akademik özerkliği korunmalıdır.
- sağlığı ticarileştiren, sağlık hizmetlerini metalaştıran, eşit-ücretsiz-nitelikli sağlık hizmetinin önündeki öncelikli engel olan sağlıktaki bütün katkı-katılım payları ve ilave ücretler kaldırılmalıdır. (1)
bakanlıktan gelecek yanıtı bekleyip göreceğiz.
tüm sağlıkçılara etik kurallara ve mesleklerinin gereklerine uygun ve tüm haklarının sağlandığı bir çalışma ortamı diliyorum.
“medya, hekimler ve sağlık” paneli
tıp ve sağlık haftası nedeniyle ankara tabip odası’nın 11 mart’ta çankaya çağdaş kültür merkezi’nde gerçekleştireceği “medya, hekimler ve sağlık” panelinde, başkent üniversitesi iletişim fakültesi’nden serpil aygün cengiz, evrensel gazetesi ankara temsilcisi sultan özer , birgün gazetesi yazarı, psikiyatrist, prof. dr. selçuk candansayar’la birlikte ben de konuşacağım.
paneli ttb’nin basın danışmanı mutlu sereli yönetecek. hep birlikte sağlık medyasına ve medyanın sağlığına bir göz atacağız. ankara’lı sağlıkçılarla ve sağlık habercileriyle orada buluşmak keyifli olacak. (mş/hk)