4 Aralık 2010'da 151. kuruluş yılını kutlayan Mülkiye dün isyan geleneğine sahip çıkarak bir kez daha göğsümüzü kabarttı.
Geçen hafta sonunda İstanbul'da öğrencilere uygulanan, birçok öğrencinin ağır yaralanmasına ve bir öğrencinin düşük yapmasına neden olan polis şiddetine dün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF) hak ettiği cevap verildi.
Anayasa konulu konferansın konuşmacılarından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Süheyl Batum, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) destekçisi tutumları nedeniyle öğrenciler tarafından sloganlarla protesto edildi. Batum kendisini protesto ederek en temel demokratik haklarını kullanan öğrencileri faşistlikle suçlayarak, demokratik özgürlükler konusundaki gerçek tavrını sergiledi. Batum'un ardından konuşmacı olarak kürsüye çıkan AKP'li Burhan Kuzu ise öğrencilerin yumurtalı protestosuyla karşılaştı.
Burhan Kuzu, toplantı salonuna gelişinde "Kolektif Yumurta Şenliğine Hoşgeldiniz" pankartı açan öğrencilerin, "Üniversiteler bizimdir" şeklindeki sloganlarıyla karşılaştı. Öğrenciler, Kuzu'yu protesto sırasında hafta sonu polisin müdahalesinde yaralanan Miraç Efe'nin posterini açtı. Nice şanlı direnişe sahne olmuş Siyasal'da kürsüden öğrencilerin yumurtalı protestosuyla kovalanan Kuzu, şemsiye kalkanıyla korunmaya çalışıldıysa da bu çabalar sonuçsuz kaldı. Burhan Kuzu, SBF'den polis kordonu eşliğinde çıkartıldı. Protestolarını sürdüren öğrencilere polis fakültemizin içinde biber gazı sıktı.
"30 yıldır hocalık yapıyorum. Bu kadar beyinsiz öğrenci grubunu bir arada görmedim. O yumurtaları atacaklarına yeseler, beyinlerine daha iyi gelir" diyen Kuzu, olayın ardından görüntü vermek istemezken, video kayıtlarından yumurtaların tam da hedefini bulduğu görüldü.
Kuzu'nun üstünü değiştirdikten sonra gayet sinirli bir şekilde verdiği demeçte, "Siyasalın hocalarını da çok ayıpladım, Süheyl Batum'un konuşması sırasında ön sırada oturan hocaların hiç biri ben salona girdiğimde yerlerinde yoktu" diyerek Siyasal'ın hocalarını da hedef tahtasına aldı.
Kuzu, AÜ Rektörüne ve SBF Dekanına işlerini iyi yapmadıkları için kapıyı gösterme küstahlığında bulunarak AKP iktidarının yüksek öğrenimde yerleştirmeye çalıştığı biat kültürünü savundu. Buna karşın Mülkiye Dekanı Celal Göle, "Batıdaki birçok üniversitede benzer olaylar yaşanıyor, siyasiler benzer biçimde protesto ediliyor. Buna rağmen aynı öğrencilerin etkinliklerine üniversiteler izin veriyor" diyerek, Kuzu'nun kendisini hedef alan sözlerine en güzel cevabı verdi ve demokratik bir yaklaşım sergiledi.
Dün olaylar sırasında polisin fakültemize girmesine, fakültemiz içinde öğrencilerimize biber gazı sıkmasına ilişkin üzüntü beyanında bulunmayan AÜ Rektörü Cemal Taluğ'un "Üniversiteler özgür düşünce alanıdır özgür eylem alanı değildir" diyerek iktidarın gözüne girmeye çalışması ve Burhan Kuzu'ya üzüntülerini bildirerek gerekli incelemeyi başlatacaklarını söylemiş olmasıysa bu biat kültürünün üniversitelerin üst yönetiminde başarıyla mayalandığının yeni bir kanıtıydı.
151 yıllık geçmişiyle, Kuzu'nun 30 yıllık hocalık hayatının beş misli direniş yılı geleneğini gururla taşıyan Mülkiye, yalancı demokrasi pehlivanlarının oyununu bir kez daha bozdu. Dünkü protesto akıllara 1974'te Sadi Irmak'ın protestolar sonucu Siyasalı terk etmek zorunda kaldığı günü getirdi.
O dönemde Ankara yüksek öğrenim gençliğinin merkezi örgütü olan Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği (ADYÖD) o gün polis tarafından basılmış ve Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde çıkan kavgadan sonra birçok arkadaşımız gözaltına alınmıştı. Tam da o gün [dönemin başbakanı] Sadi Irmak 4 Aralık, Mülkiye kuruluş yıldönümü vesilesiyle Siyasal'a geldi ve ellerimiz kırılırcasına sıra kapaklarını gümbür gümbür inletmemiz sonucu sadece "Türk Çocukları" diyebildi ve çıkıp gitmek zorunda kaldı okuldan. O günkü protestodan sonra Sadi Irmak'ın "Bu okulda hiç sağcı öğrenci yok mu?" diye sorması ve "Yok!" cevabını aldıktan sonra "Nasıl ders yapabiliyorsunuz?" diye hayretlere düşmesi büyük bir espri konusu olmuştu.
Siyasal'ın öğrencileri de, hocaları da geçmişte de, şimdi de o kürsülere çıkmayı hak etmeyenleri kürsüden indirecek kadar akıllı oldular. Hep de öyle akıllı olacaklar!
Sayın rektör, "gerekli inceleme"den kastınız her ne ise o incelemeye protestocu öğrencileri destekleyen biz eski mezunları da dâhil edin lütfen! Öğrencilerimiz ne protestolarında ne de sizlerin incelemeleri karşısında yalnız değildirler! (FÇ/EÜ)
_________________________________________________________________________________
* Füsun Çiçekoğlu, Mülkiyeliler Birliği 2000-2004 dönemi genel başkanı