Böyle bir hareketi yakalamak çok kolay olmayacak tabi. Siyasi bölünmeler ve yapılan ortaklaşa mücadelede ortaya çıkan fraksiyonlar medyanın üzerinde büyük bir yük oluşturdu. Ne var ki gazetecilere, gazetecilerin haklarına ve gazetecilik etiğine çok az saygı gösterildiği de bir gerçek.
Irak'ta görev yapan pek çok gazeteci oldukça kötü şartlarda çalışıyor ve tüm dünyada en çok hedef alınan ve zarar gören medya gücünü oluşturuyor. 2003 yılının Mart ayında ABD liderliğinde başlatılan işgalden bu yana 85 gazeteci ve medya çalışanı Irak'ta yaşamını yitirdi. Bu gazetecilerin yüzde 80'ine tekabül eden 62 kişilik bir grup Iraklılardan oluşuyor.
Irak'taki her gazeteciyi temsil etmek için kurulan (tabi bu sendikanın içinde Saddam Hüseyin'in oğlu Uday'ın devlete casusluk yapması için koyduğu bir kaç ajan da bulunuyordu) Iraklı Gazeteciler Sendikası 24 Haziran'da yeni delegasyonunu seçmek üzere bir toplantı yapmayı planlıyordu.
Bu toplantı Iraklı muhabirler ve editörlerin arasındaki güven bağını tazelemesi açısından da önem taşıyor. Ancak bu sendika ile ilgili bir takım sorunlar var örneğin sendika geçmişteki kurallar çerçevesinde ve anti-demokratik yöntemlerle yönetiliyor. Saddam'ın devrilmesinin ardından Irak'a geri dönen gazeteciler ya da gazetecilik yapmaya yönelik açılan kapılardan sızan yeni gazeteciler 2 yıldan fazla bir süre sendikada üyeliğine sahip olmamaları nedeniyle oy kullanamıyorlar. Bir de sendikanın tüzüğündeki kim gazeteci kim değil tanımı Var ki apayrı bir sorun olarak çıkıyor karşımıza. Tabii bir de eski rejimden kalan şüpheli kişiler var sendikada ki bu grup hâlâ güçlü bir etken olmayı sürdürüyor.
Geçmişte yaptığı şeylerden dolayı hükümet tarafından son dönemde fesh edilen sendikanın hâlâ statü sahibi olduğu biliniyor. Ancak sendikanın zengin holdinglerle bağlantısı olduğu ve eskiden kalma ya da yeni pek çok yandaşının bulunduğu söyleniyor. Bu noktada sendikanın var olmaya devam edebilmesi için anlamlı bir reform hareketine gitmek gerekiyor. Ne var ki konuştuğum pek çok insan bu yönde bir reformun yapılabilirliği konusunda şüphe taşıyor.
Öte yandan sendikanın düzenlemeyi planladığı toplantı önemli olacak çünkü Iraklı gazetecilere bir arada olma ve konuşma yaşananları tartışma imkânı verecek. Geçtiğimiz pir kaç ay içinde, "Irak Ulusal Gazeteciler Danışma Paneli" adı altında, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ile koordinasyon halinde çalışan bir grubun da katkılarıyla, Erbil'de gazeteciler kitlesel bir toplantı düzenledi.
Bu toplantıda sendika ve Kürt Gazeteciler Birliği de yer aldı. Ancak Irak'ta ve Irak medyası içinde hükümetin ve politik gurupların haber ve bilgi ağının üzerinde ellerini çekmedikçe bir arpa boyu yol alınamayacağının bilinmesi oldukça önemli. Şu anda yayımlanan 100 civarında gazeteye ve uydu aracılığıyla yayın yapan yüzlerce televizyon kanalına karşın sansür hâlâ Irak'ın gündeminden düşmüyor. Öte yandan ahlâk dışı gazeteciliğe karşı, gazetecilerin haklarına yönelik ve yazarların, muhabirlerin karşı karşıya olduğu tehditlere ilişkin olarak da derhal harekete geçilmesi gerekiyor.
Bazı Iraklı gazetecilerin politik baskılardan kendini sıyırıp örgütlenerek az önce değindiğim noktalarda mücadele etmeye kararlı oldukları da oldukça açık. Sendikanın önümüzdeki hafta yapacağı oturum bu yolda önemli bir adım teşkil ediyor.
Bazı gazeteciler bu toplantıda reform taleplerini ve eski yapıyı değiştirmeyi gündeme getirmeyi ve katılımcılarla güvenilir bir gazeteci örgütü kurmayı umut ediyor. Eğer başarabilirlerse bu toplantı Irak'taki gazetecilik için adeta bir dönüm noktası olacak.(AW/EÖ)