Basının gücünden rahatsız olan Rusya rejiminin muhalif gazetecileri ortadan kaldırma refleksi son yıllarda ayyuka çıktı.
Konuya parmak basan ve başrolünü Fatih Akın'ın eserlerinden bildiğimiz aktör Moritz Bleibtreu'un oynadığı Dördüncü Kuvvet/Die Vierte Macht İKSV'nin düzenlediği 2012 Filmekimi'nde gösterilmiş olan, Çeçen sorunuyla da bağlantılı politik bir gerilim filmi.
Bu arada geçtiğimiz aylar boyunca dünya gündemine oturan Pussy Riot, LBGT Onur Yürüyüşleri'nin Moskova yüksek mahkemesince 100 yıl yasaklanmış olması ve Devlet Başkanı Vladimir Putin'in okullarda karşı çıktığı başörtü krizi dışında Rusya'da 14 Ekim'de yapılan yerel seçimlere hile karıştığıyla ilgili ifadeler de gözden kaçmadı.
21 Ekim Pazar günü ise ajanslara düşmüş olan nispeten belirsiz bir habere göre 49 Kuzey Kafkasyalı gerillanın Rus askerleri tarafından öldürülmesi bölgede süren gerginliğin kanıtı.
Dördüncü kuvvet olarak basın
Memleketimizde olduğu gibi, güneşi bir türlü batmayan liderlerden Putin Rusya'sında da geçtiğimiz yıllar boyunca rejimin icraatlarına karşı duran ve pisliklerinin su yüzüne çıkmasında emeği geçen birçok gazeteci ve yazar susturuldu, hapse atıldı, karanlık cinayetlere kurban edildi.
İnsan haklarının mütemadiyen çiğnendiği, ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, sansür, korku ve baskı çarklarının her vesileyle işletildiği kaotik memlekette adaletsizlikler aldı yürüdü, öldürülen gazeteci sayısı yüzlerle ifade edildi.
1990'ların başından beri devam eden karanlık süreç 2006'da Anna Politkovskaya'nın Moskova'da öldürülmesiyle dünya gündemine oturdu, yine de faili meçhul cinayetlerle ilgili davalar sonuçsuz kalmaya devam etti, gazetecilik devletin korktuğu en tehlikeli meslekler arasındaki yerini korudu.
Tabii blogunda sadece geyleri öldürecek bir bomba icat etmeyi düşündüğünü açıkladıktan sonra devlete bağlı RIA Novosti ajansından 2011'de kovulan gazeteci Nikolai Troitsky vakası da ilginç bir anekdot olarak hafızalara kazıldı.
Olay sonrası alevlenen LBGT Onur Yürüyüşleri hakkındaki tartışmalar sonucunda Moskova Yüksek Mahkemesi işi geçtiğimiz ağustos ayında mevzubahis şölenleri 2112 yılına kadar yasaklamaya kadar vardırmıştı!
Perdedeki gerilim
1973 Hannover doğumlu yönetmen Dennis Gansel senaryosunu şahsen yazdığı, Rusya'daki gazetecilik dünyasına eğilen ticari bir aksiyon filmi çekmiş olsa da başarılı sinematografiye sahip gerçekçi bir seyirlik ortaya çıkarmış.
2008 yapımı Tehlikeli Oyun/Die Welle'yle hafızalara kazılan Alman sinemacı Rus yönetimi ile Çeçenler arasındaki meseleyi de perdeye taşırken seyirciyi heyecanlı bir maceraya sürüklüyor.
İngilizce adıyla The Fourth State'te artık bizden biri hissini veren Moritz'in canlandırdığı baş karakter Paul Jensen günümüz Moskova'sına çalışmaya gelmiş enerjik bir muhabirdir. Doğu Alman babasının daha önce gazetecilik yaptığı ve aralarındaki duygusal hesaplaşmalar halledilmeden vefat ettiği şehir Paul için nostaljik bir değer de taşır.
Babasının bir zamanlar muhabir olarak çalıştığı tozlanmış odada bulacağı Çeçenistan'la ilgili eski bir kayıt kafasını epey kurcalayacaktır. Fakat Paul babasının aksine politik meselelerle iştigal etmek için değil, bir sosyete dergisine dinamizm katmak için Rusya'nın başkentine davet edilmiştir.
Tecrübeli Hırvat oyuncu Rade Serbedzija'nın canlandırdığı, babasının eski dostu Onyegin onu güvenli kanatları altına alır ve Paul kendini Moskova'daki şık mekânlarda, çılgın eğlence dünyasının içinde buluverir.
Bu arada beraber olduğu birçok kadın arasından Nastassja Kinski'nin gençliğini hatırlatan Kasia Smutniak'ın oynadığı militan Katya'yla ilişkisini ilerletecek ve kendini karmakarışık bir durumun ortasında bulacaktır. Saygın bir gazetecinin sokağın ortasında güpegündüz vurulmasına şahit olduktan sonra mesleğinin etik ilkelerine idealistçe sarılmıştır, fakat durum tahmin ettiğinden daha da vahimdir.
Muhteşem ışık yönetiminin yardımıyla bize hissettirilen Moskova atmosferinin kasveti, çürümüş güvenlik ve adalet sisteminin foyası meydana çıktıkça bayağı artacaktır.
John le Carré'nin romanlarını hatırlatan entrikalar örgüsü bir yana, otoriter Rus rejimini az da olsa rahatsız edecek bir habere bile tahammülü olmayanların neler yapabileceği gözümüze sokulur.
Çeşitli odaklar tarafından uygulanan baskının etki alanı o kadar geniştir ki Paul güvendiği birçok kişiden kuşkulanması gerektiğini geç de olsa anlar, hapiste aynı koğuşu paylaştığı Çeçenler ve özellikle Ukraynalı oyuncu Mark Ivanir'in canlandırdığı Aslan karakteri sayesinde bazı gerçekler arasındaki bağlantıları çözmeye başlayacaktır.
Rusya'daki kısmi yerel seçim
Rus ve dünya basınını daha uzun süre meşgul edecek gibi görünen Pussy Riot ve başörtüsü problemi dışında geçtiğimiz 14 Ekim'de Rusya'nın beş bölgesinde vali ve belediye başkanlarının oylandığı, 5000'e yakın küçük bölge yöneticisinin belirlendiği yerel seçimler yapıldı. Uygulamanın iptal edildiği 2005 yılından beri Ruslar'ın valilerini seçmek üzere oy kullanamadığı hatırlatılan Putin ve Dimitri Medvedev Rusya'sında sandıklara gidenler yüzde 25'in altında kaldı.
Amur, Bryansk, Ryazan, Belgorod, Novgorod bölgelerinde yapılan seçimlerde muhalefet birçok usulsüzlük ve hile yapıldığına dair ihbarda bulundu, oysa Başbakan Medvedev uygulamanın sivil ve demokratik olduğu konusunda hiçbir kuşkularının olmadığını ifade etti.
Medvedev'in başkanı olduğu Birleşik Rusya Partisi seçimlerde en fazla oyu alarak diğer 27 partiyi geride bıraktı. Özellikle Moskova yakınlarındaki Khimki'de sürdürülen ekolojik mücadelenin lideri Evgenia Çirikova'nın Oleg Sakov tarafından yenilmesi büyük tepkiye sebep oldu. Bölgedeki ormanlardan karayolu geçirmek isteyen Kremlin taraftarları bu sayede Rusya'daki bir ekolojik felakete daha imza atacaklar herhalde.
Güçlü lider fetişizminden sıyrılamayan ve devlet başkanlarına fazlasıyla güvenme ihtiyacı içindeki Ruslar mafyatik sistemin gün geçtikçe sertleşen tavırlarına uzun bir süre daha katlanmaya gönüllü gibi görünüyorlar.
Oysa bahsi geçen filmimizde de görüleceği üzere sırtı sağlam olan Onyegin bile günün birinde istenmeyenler arasındaki yerini alıverecektir. Özellikle Hollywood filmlerinde eski Yugoslavya ve tüm demirperde ülkelerinden kötü karakterleri oynama görevi verilen Serbedjiya'nın filmdeki hazin sonu hepimize ders olmalıdır.
Üstelik Dördüncü Kuvvet Balkanlara has "dayı" görünümlü aktörün intikam peşindeki Arnavut bir babayı canlandırdığı, Luc Besson prodüktörlüğündeki berbat Takip: İstanbul'dan çok daha akıllıca bir senaryoya dayandırılmış, kaliteli bir aksiyon filmi.
Beklentimiz, kısa zamanda Türkiye'de genel gösterime girmesi ve ortaya saçılan kirli çamaşırlarını kabadayılıkla örtme peşindeki yüzsüz rejimlerin hâkim olmaya çalıştığı gezegenimizde basının özgürleşmesi.
Rusya'dan haberler
Son gelen haberlere göre ise Rusya Anti Terör Milli Komitesi'nin 18 Ekim tarihini taşıyıp 21 Ekim Pazar günü açıklanan bildirisinde 49 gerillanın ölümü ve 90 üssün yok edilmesiyle sonuçlanan geniş çaplı operasyonun Kuzey Kafkasya'daki birçok Müslüman cumhuriyetinde, Putin'in cuma günü ifade ettiği, bölgedeki silahlanma ve şiddetle ilgili sert konuşmasını müteakip gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Rusya Devlet Başkanı 16 Ekim Çarşamba günü yaptığı açıklamada ise 43'ü lider olmak üzere 313 militanın geçtiğimiz üç ay içinde öldürüldüğünü ve terörizme boyun eğilmeyeceğini belirtmişti.
Rusya'nın uzun yıllar boyunca uğraşmak zorunda kaldığı isyankâr Çeçenistan'ın komşuları Dağıstan, İnguşetya ve Kabardin-Balkarya'nın maruz kaldığı tahmin edilen son saldırılar, 2014'te Karadeniz kıyısındaki Soçi'de düzenlenecek olan Kış Olimpiyatları'nın ve 2018 Dünya Futbol Kupası'nın güvenliğiyle ilgili gibi görünüyor.
Eh, ne de olsa hedonist devlet başkanı mevzubahis organizasyonların normal bir kutlama atmosferi içinde, kârlı birer teşebbüs olarak gerçekleşebilmesini arzu ediyor ve buna yönelik çabaların ilgili birimlerin onuru olacağını ifade ediyor!
Oysa 23 Ekim Salı günü, çoğunluğun Hıristiyan olduğu Kuzey Osetya ile Müslüman ağırlıklı İnguşetya sınırındaki bir kontrol noktasında meydana gelen intihar saldırısı Rusya güvenlik kuvvetlerinden bir polisin ölümüne, üçünün de ağır yaralanmasına sebep oldu.
Bu arada sakin bir cumhuriyet olarak tanınan Tataristan'dan da militan İslami bir düzen kurma amaçlı bazı kişilerin Rus güvenlik kuvvetlerince öldürüldüğüne dair bilgi verildi.
Ortadoğu'da büyük oyunlar oynanırken dünyamızın en huzursuz bölgelerinden biri olmaya devam eden ve Rusların Müslümanlarla gittikçe kötüleşen ilişkilerini ortaya çıkaran Kuzey Kafkasya hakkındaki gerçekleri basına yansıyabilecek haberlerden çıkarsamaya çalışacağız... (MT/YY)