Puslu pazartesiydi
Parasız pulsuzdum
Pardüsüsüz pinekliyordum parkta
Peri perişandım
Plastiktendi papuçlarım
Paşalar puştluklarını pürüzsüzce pür paylaşırken
Pekala planlıydı planladıkları pezevenklikler
Patır patır parçalanan Planet’imiz
Pastamsıydı, paramparçaydı
Plansız programsız, pervasızca parselleniyordu...
Pirler panikleniyordu pusuda
Pişmanlık parantezleri pandemikti
Pimpirikli Perihan’ın pileli pelerini pisti
Pasaklı Pınar parfümlenirken
Prizleri parçalıyordu peçeli Pinko
Pencere pervazında Pepuk paralanıyordu pır pır
Postacılar paketledikleri poetikaları postalıyordu
Pamukkale’de pazı pazarlaması partnersizdi
Politikacıların polemikleri peşpeşe parıldarken
Pinokyo da pırıl pırıl penguenini piş pişliyordu
Payidar parlamentonun pasajları perspektifsizdi
Palavracı, popülist politikacıların postalları Paris’tendi
Protestocu partizanlar, pankartlarıyla pencerelerdeydi
Pragmatikti parolaları
Primsizdi projeleri
Pedagojikti paylaşımları
Psikolojileriyse provalıydı
Parya patlamasıydı puanlarındaki pembelik
Palavracı parlamenterlerin pansumanlı popoları pür perdelendi
Perşembeydi
Papa’da perhizdeydi perşembeleri
Pamela’sı da peşindeydi, Papa'nın papağanıyla
Panama’da Paraşüt pahalıyken
Pentagon’da panzerlerin pası parasızdı
Pesimist pilotlar profilsizdiyse de, pistlerin padişahıydı
Putin pozunda pozitifti
Pergelle primsiz projeler planlıyordu
Prensipleri pahasızdı
Peynirli pizzaları da piramitlerde pişiriliyordu
Peygamberlerin pırlantası pestille pekmezdi
Pinponcu Piraye de pırasayı porsiyonluyordu
Patronlar pusulalı pavyoncuydu
Piyanistti Picasso pireleri
Plakları parlaktı, parıldardı
Pilli pikapları da Platon’dandı
Putlar pörsümüş portakalların paltosundandı
Pimsiz parklarsa
Pusatsız puştlar pazarıydı
(HK/RT)