Porto Alegre'ye gitmeye karar verdiğimde, Sosyal Forum III'ün web sitesine bağlanarak, Forum'a ilişkin ön bilgileri, programı, kayıt gerekiyorsa koşullarını, v.s. öğrenmek istedim.
Sosyal Forum iki şekilde izlenebiliyor. Ya sivil toplum örgütlerinin oluşturdukları delegasyonlara katılarak "resmi" delege statüsünü ediniyor ve o etiket ile Forum'a gidiyorsunuz, ya da izleyici olarak.
Delegasyonlar grup olarak, izleyiciler ise kişisel olarak kayıt yaptırabiliyorlar.
Delegasyon ya da izleyici olmak
Resmileşmemek eğiliminde olduğum için, izleyici olarak katılma koşullarını sitede biraz daha araştırmam gerekti. Hemen, Brezilya vatandaşları ile, Brezilya dışından gelenlerin çoğunun kayıt sırasında farklı muameleye maruz kaldıklarını keşfettim!
Ve de bozuldum açıkçası Davos'a alternatif bir toplantının, dünyanın bin bir köşesinden, dünyanın masrafını yaparak gelenlere 2. sınıf vatandaş muamelesi yapmasına.
Eğer izleyici olarak kayıt yaptırmak istiyorsanız ve de Brezilyalı iseniz sorun yok. Brezilyalılar için Porto Alegre'ye gitmeden ülkenin değişik bölgelerinde önceden kayıt yaptırmak mümkün. Ama Brezilya dışından Forum'a geliyor ve izleyici olarak kaydolmak istiyorsanız, ancak Porto Alegre'ye vardıktan sonra kaydolabiliyorsunuz.
"T.C." isen vize
Bunda ne var, kardeşim sen de kaydını gittiğinde yaptırırsın diyebilirsiniz. Zaten esas sorun ve de bürokratik engeller bu noktadan sonra, yani "gidelim orada yaptırırız" dedikten sonra başlıyor.
Efendim, T.C. pasaportunuz var ise, Brezilya'ya turist olarak bile giriş yapabilmek için vize almak zorundasınız. Oysa, Liechtenstein, Malta, Fas, San Marino, Vatikan, Trinidad, İsrael, Barbados ve bir miktar daha ülkenin pasaportunu taşıyorsanız vize almanız gerekmiyor.
Elinizi kolunuzu sallayarak, istediğiniz zaman, adeta hayali sermaye misali Brezilya'ya giriş-çıkış mümkün. Dolayısıyla, vizesiz Brezilya'ya gidebilenler Porto Alegre'de izleyici olarak kayıtlarını yaptırabilirlerken, T.C. vatandaşı olan bendenizin ilkin vize alması ve sonra kaydını yaptırması gerekiyor. Vize gereğini öğrenince birden değişik ülkelere gidebilmek için yaptığım önceki vize başvuruları, başıma gelenleri hatırladım. Yine bozuldum tabii.
80 dolar kazanıyorum!
Bu kez Boston'daki Brezilya konsolosluğunun web sitesine bağlanarak, hatta oradan edindiğim bilgilerle de yetinmeyerek, ardından telefonla da teyit ederek, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yaşayan bir T.C. vatandaşının vize alabilmek için ne tür belgelere ihtiyacı olduğunu öğrendim.
Bu vesileyle, pasaport, fotoğraf, v.s. dışında 20 dolarlık bir vize ücreti olduğunu, eğer ABD vatandaşlığını seçmiş olsa idim ücretin 100 dolar olacağını, çünkü ABD'nin Brezilyalılardan 100 dolar vize ücreti talep ettiğini de öğrenmiş oldum.
Ve de sevindim bu kez bir tür ülkelerarası eşitlik anlayışının vize ücretlerine yansıtılmış oluşuna. Mümtaz Soysal'ın da dış işleri bakanlığı sırasında benzer bir girişimde bulunduğunu hatırladım.
Vize için kayıt, kayıt için vize
Muazzam bir kar fırtınası ile boğuşarak, bulunduğum kasabaya yaklaşık 200 km uzaklıktaki konsolosluğa sonunda vasıl oldum. Vize başvuru formumu doldurdum, belgelerimi konsolosluk memuruna 20 dolarla birlikte uzattım.
Formu inceleyen memur, bir illegalite yakalamış olmanın o pek bildiğimiz mutluluğu ile, Porto Alegre gibi turistlerin genellikle uğramadığı bir kente gittiğime göre, Sosyal Forum'a katılmak niyetinde olduğumu, dolayısıyla kayıt belgelerimi ibraz etmem gerektiğini, aksi halde istediğim tarihlerde Brezilya'ya gidemeyeceğimi bildiriverdi.
Kendisine takınabileceğim en rasyonel ve ılımlı ton ile, izleyici kayıtlarının önceden yapılamayacağının bizzat Sosyal Forum'un web sitesinden duyurulduğunu, kayıt olabilmek için önce vize alıp Porto Alegre'ye gitmem gerektiğini, oysa kendisinin benden vize alıp Porto Alegre'ye gidebilmem için kayıt belgesi göstermemi beklediğini hatırlattım.
Teşekkürler Lula
Açıkçası, saf bir biçimde, talebinin bürokratik anlamsızlığını, hele Trinidadlı olsa idim, kendisinin benden böyle bir talepte bulunma şansına sahip olamayacağını görmesini bekledim.
Sonunda, memur, dediğim dedik diyerek, bana vize vermeyi reddetti. (Daha sonra vizeyi ancak Türkiye'den giden Birleşik Sosyal Bilimciler, İktisat Grubu'na katılarak alabildim).
Ertesi gün, hala Brezilya Konsolosluğu'nda yaşadığım mantıksızlığın buruk tadı ve Financial Times'ımla sabah kahvemi içerken, bir Lula haberi ilgimi çekti. Lula, daha Brezilya cumhurbaşkanlığının 3. gününde, önceki hükümetin 750 milyon dolarlık 12 yeni bombardıman uçağı anlaşmasını bir yıl için rafa kaldırdığını ve bu fonun Brezilya'daki açlık ile savaşımda kullanılacağını açıklıyordu. Konsolosluğun bıraktığı buruk tadın yerini Lula'nın kararından aldığım keyif doldururken, darısı başımıza diyerek Financial Times'ıma döndüm.
Porto Alegre'den yazışmak üzere... (EAT/NM)
* E. Ahmet Tonak, İktisat Profesörü, Simon's Rock College of Bard, ABD.