Türkiye'de 18 kadın belediye başkanı görev yapıyor. Bu kadınlardan sadece biri il belediye başkanı. 1999'da yani bundan iki seçim öncesinde de kadın belediye başkan sayısı 18'di. Toplam 3 bin 225 belediye başkanı içinde kadınların oranı 0.6 ile yüzde 1'i bile bulmuyor.
Tam liste şöyle:
Meliha Okutay (Bartın/Kozcağız/CHP), Nurgül Uçar (İzmir/Seyrek/CHP), İnci Tunç (Kırklareli/Kavaklı/CHP), Aynur Yurtsever (Uşak/Hasköy/CHP), Canan Atasoy (Burdur /Kızılkaya/AKP), Nazmiye Kabadayı (Giresun/Doğankent/AKP), Fatma Gören (Hatay/Yeşilköy/AKP), Hilal Yıldız (Sivas/İnkışla/DYP), Leyla Güven (Adana/ Küçükdikili/SHP), Mukaddes Kubilay (Ağrı/Doğubeyazıt/SHP), Lina Cilli (Hatay/Küçükdalyan/SHP), Yurdusev Özsökmenler (Diyarbakır/Bağlar/DTP), Şükran Aydın (Diyarbakır/Bismil/DTP), Cihan Sincar (Mardin/Kızıltepe/DTP), Nuran Atlı (Mardin/Mazıdağı/DTP), Zeyniye Öner (Mardin/Sürgücü/DTP), Songül Erol Abdil (Tunceli/DTP), Gülcihan Şimşek (Van/Bostaniçi/DTP).
Türkiye dünya altıncısı, ama baştan değil sondan
Peki son 10 yıldır burada değişmeyen durum dünyanın başka ülkelerinde nasıl seyrediyor?
Yerel yönetimlerde kadın oranlarına ilişkin istatistiklere giren 68 ülke içinde Türkiye 62. yani sondan altıncı sırada yer alıyor.
Kadın belediye başkanı oranlarına ilişkin istatistiklerde de Türkiye 57 ülke içinde 54. sırada.
Dünyada parlamentodaki kadın temsili oranıyla yerel meclislerde görev alan kadın oranları kıyaslandığında kadınların yerel siyasette daha aktif rol oynadığı ortaya çıkıyor.
Erkekler 2008'de dünyada parlamento koltuklarının yüzde 82'sine, Avrupa'da ise yüzde 77'sine sahip oldular. Yerel meclislerde kadınlar parlamentodaki koltuklarından daha fazlasına sahipler.
İki oran arasındaki farkın kaynağında yerel hizmetlerin odağında kadınların olması yatıyor. Semtten sokağa sokaktan eve altyapı çalışmalarından, kreş, çocuk, yaşlı, engelli bakımına bir dolu belediye hizmeti aslında vaktinin çoğunu ev dışında geçiren erkeklerden çok kadınları ilgilendiriyor. Dolayısıyla kadınların yerel yönetimde söz sahibi olma çabalarının pratik bir karşılığı var.
Türkiye'de Kadınlar yerel yönetimlerde niye yoklar?
Türkiye'deyse tam tersi bir durum var. 2007'de Meclis'teki kadın milletvekili sayısının bütüne oranı yüzde 9.1. Yerel yönetimde bu oranın karşılığı sıfır düzeyinde. Bu da yerelde nüfuz sahibi erkeklerin yönetici koltuklarını yerel rantları denetlemek için kullanmaya hevesli oluşlarıyla ilgili. Yani yerel siyasetçi olmanın ön koşullarından biri de hatırı sayılır paraya sahip olmak. Kadınlar henüz partilerin kapılarını çalmadan önce yoksullukları nedeniyle yarışa dezavantajlı başlıyor.
Partilerin kadınları aday göstermeye direnmelerinin birden fazla nedeni var.
Diyelim ki kadının cebi dolu ve yaşadığı bölgede itibarlı. Bu kez siyasi deneyimsizliği parti için sorun oluyor.
Erkek herhangi bir partide görev almaya başladığında o toplantılara giderken, etkinliklere katılırken kadın evde kalıp çocuklara bakıyor, evi temizliyor, yemek yapıyor, kocasının kıyafetlerini temizliyor. Hal böyle olunca kadın ancak emekli olduğunda siyasete vakit kalıyor. Dolayısıyla partiler yıllarca binalarına gelen, toplantılarına katılan, deneyim sahibi olan, çevre edinen erkekleri desteklemeyi tercih ediyor.
Açıkçası Parlamentoda kadın sandalyelerinin –tatmin etmese de- artmasında Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği'nin (KADER) "Meclise girmek için bıyıklı olmak şart mı?" gibi çarpıcı mesajlarla yürüttüğü kampanyalarının da bir olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum.
Diğer yandan AB süreci ve kadın mücadelesinin sesinin duyulur olmasının da bu küçük ilerlemede payı var.
Partiler kadınları kullandı
Önümüz 29 Mart. KADER yine ilgi çekici bir kampanya yürüttü. Deniz Baykal, Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'yi mor kravatlarıyla kol kola "Üçümüz de aynı fikirdeyiz. Yerel yönetimlerde yüzde 50 kadın aday" derken görme fırsatını KADER'in afişleriyle yakaladık.
MHP'nin KADER'in afişlerinin kaldırılmasını talep eden davası amacına ulaşmadı.
Ve Partiler adaylarını açıkladı.
MHP-CHP-AKP, kendilerinden beklenen, talep edilen yüzde 50 kadın kotasını uygulamadılar.
AKP'nin 18, MHP'nin 34, CHP'nin 45 kadın belediye başkan adayı var.
Bu üç parti içinde kadın kollarının çalışkanlığıyla bilinen AKP'nin geride kalması şaşkınlık yarattı.
Ancak AKP daha fazla kadın aday çıkarsaydı bile "Üç çocuk doğurun" diyen Başbakan Erdoğan ile " Özümüzle sözümüzle delikanlı siyasetçi olacağız. Samimi ve dürüst olacağız. Sayın Başbakanımı örnek gösteriyorum'' diyen AKP Kadın Kolları Genel Başkanı Milletvekili Fatma Şahin'le kadın odaklı siyaset adına umutlanmak gerçekçi olmazdı.
Bütün bunlar bi kenara iktidar partisi olarak sığınma evlerinden, kadına yönelik şiddete AKP politikalarının kadınları mutlu ettiği söylenemez.
MHP'nin 34 kadın adayı var da ne oluyor? Aralarında ne büyük şehir ne de il belediye başkan adayı var. CHP'nin 45 adayı var ve biri büyük şehir toplam sekiz belediye başkan adayı kadın da ne oluyor?
Hem CHP hem de MHP'nin kadın adaylarının çoğunu bu partilerin güçlü olmadığı bölgelerden aday göstermelerinin ardında "Nasılsa seçilemeyeceğimiz bölgeler, kadınları aday gösterelim de kadın düşmanı demesinler bari" anlayışı var.
Bu savı desteklemek öyle kolay ki:
AKP makarna, kömür, altın ve son olarak da Tunceli'de beyaz eşya yardımında adını duyurdu. Ancak sosyal güvencesi olmayan, istihdam edilmeyen kadınlar için bu yardımlar sadaka olmaktan ve o kadınlar da partinin oy toplamak için yoksul mahallelere girerken aracı olmaktan kurtulamadı.
CHP'nin çarşaf açılımı da kadınları partiye makyaj amacıyla kullandı. Zira aynı parti başı örtülü olan kadınların eğitim hakkının engellenmesini savunuyor.
MHP Kadın Kolları Yetkilisi Hediye Akdere "Yüzde 50 kadın aday talebi abartılı. Hem kadın aday yoksa başkanımız ne yapsın?" diye sormuştu.
DTP ve ÖDP kotayı tutturamadı
Bir de seçimlerden önce yüzde 50 kota uygulayacağını söyleyen partiler vardı güvendiğimiz.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) 5 İl Belediye başkan adayının 5'i de erkek. 21 İlçe belediye başkan adayının 3'ü kadın. 13 Belde belediye başkan adayı arasında da kadın yok.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) de yüzde 50 kotayı yakalayamadı, 33 kadın adayla.
304 erkek belediye başkan adayı olan DTP yüzde 10'u bile zor tutturdu.En azından belediye başkanlıklarında.
Bunların dışında Demokratik Sol Parti (DSP) 52 kadın belediye başkanı adayı olduğunu açıkladı. Ama henüz kadınların nereden aday gösterildikleri belli değil. Bu nedenle güven kazanması zayıf bir ihtimal.
TKP merkezi olarak Ortak Platformdan çekildiğini açıkladı. Listesinde kadın aday sayısı 37. Bu kadınların kazanma olasılıkları kafalarda soru işareti.
Saadet Partisi (SP) de tiyatrocu Esra Acun'u Çankaya'dan aday göstererek "açılım" adı altında diğer partiler gibi reklam yapmaktan geri durmadı ama kadın belediye başkan adayı sayısı sadece 9. Büyük Birlik Partisi de (BBP) sadece 5 kadın aday çıkardı.
Yerel seçimlerin kadın "ilk"leri
Bu yerel seçimlerde tek "ilk" feministlerin Beyoğlu'ndan bağımsız aday gösterdiği Ülfet Taylı oldu. Kimi partiler (EMEP-ÖDP-Yeşiller) onu desteklediklerini açıkladılar bile.
Ayrıca Ortak Platformun adayları için de başka kadınlar da var. Örneğin yıllardır toplumsal muhalefette yer alan Bursa büyük şehir belediye başkan adayı İkbal Polat gibi.
Bir başkası yine Ortak Platform'un desteklediği DTP'nin İstanbul Bahçelievler'den adayı Ayşe Yumli Yeter. Hem kadın hem sendikacı.
Eğer Polat, Taylı, Yumli gibi kadınlar sıçrayıp kazanabilirlerse bu yerel seçimlerde de kadın temsiliyeti oranı yükselmez ama başarı hikayeleri kadın mücadelesine cesaret verir. (EZÖ)