Kürt kültür tarihinde Ehmedê Xanî’nin çaktığı kıvılcım ve özgürlük arayışında Bedirhan ailesinin estirdiği rüzgar üzerinden yüz yıllar da geçse etkisi kaybolmamıştır. Kürt halkının ulusal birlik temelindeki arayışları esasında Xanî’nin çağrısına bir cevap olma çabasıdır. Kürt aydınlarının edebiyat ve anadili çalışmaları ise Bedirhan’ların attığı temeli yükseltme gayretidir. Bu nedenle her toplum gibi Kürtler de ancak atalarını sahiplenerek ve aydınlarını okuyarak kültür miraslarına katkı sunabilirler. Bu nedenle Kürt kültür tarihi denildiğinde mutlaka tanınması gereken aydınlardan biri de Kamuran Alî Bedirhan’dır.
Kürt tarihinde önemli ve etkili yazarlardan Kamuran Alî Bedirhan, soyadından da anlaşıldığı üzere Cizîra Botan’ın miri olan Bedirhan Paşa’nın torunu, Mir Emin Alî’nin de oğlu, Celadet Alî Bedirhan’ın ise kardeşidir. 21 Ağustos 1895 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Kamuran Alî, çocukluğunu burada geçirir. Kamuran Alî, Bedirhan ailesinin diğer gençleri gibi bilinçli bir nesil olarak yetiştirilir. Yükseköğrenimini İstanbul Hukuk Fakültesinde yapar ve avukat olur. Bir süre sonra gittiği Almanya’da hukuk alanında doktorasını tamamlayan Kamuran Alî, artık “Dr. Kamuran Alî Bedirhan” olarak anılmaya başlanmıştır.
Sürgünde edebi çalışmalar
Eğitim hayatı boyunca ailesi gibi Kürtlerin kurduğu partilerde ve açtığı derneklerde yer alan Kamuran Alî, sadece siyasi çalışmalarla yetinmemiştir. Bu nedenle edebiyat ve dil çalışmalarında da aktif olarak yer almıştır. Tabii Bedirhan kardeşlerin (Kamuran Alî, Celadet Alî), Birinci Dünya Savaşı’nın ardından siyasi çalışmalarını yoğunlaştırdıkları ve Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması üzerine Kürt aşiretlerini birleştirmek için çalıştıkları bilinmektedir. Fakat ilan edilen yeni cumhuriyet rejimi tarafından idama mahkum edilirler. Bunun üzerine bir süre saklanan Bedirhan kardeşler daha sonra yurtdışına çıkarlar. Bu vesileyle Kamuran Alî, Almanya’da doktorasını da tamamlar. Yıl 1930 olduğunda Suriye’ye geçen Kamuran Alî, 1926’dan beri Şam’a yerleşen kardeşi Celadet Alî’yle birlikte siyasi ve edebi çalışmalarda bulunur.
Her ne kadar yeterli olmasa da Kamuran Alî, Kurmanci lehçesini Latin alfabeyle bir düzene sokmayı başardı. Şam’da Bedirhan kardeşlerin gayretleri sonucunda 15 Mayıs 1932 yılında Celadet Alî’nin sahipliğinde Hawar dergisi de yayın hayatına başlar. Kamuran Alî de bu dönemde hem Hawar’da hem de Ronahi’de Kürtçe ve Fransızca makaleler, şiirler ve yorumlar yazdı. Bir süre sonra Şam’dan Beyrut’a geçince de edebi çalışmalarına devam etmek amacıyla Roja Nû adlı bir dergi çıkarır. Beyrut’ta özellikle Kürt gençleri bir araya getirmeye çalışan Kamuran Alî, yoksul Kürt gençlerini etrafında toplayarak Kürtçe dersler de verir.
Geride birçok eser bıraktı
Beyrut’ta Kürt gençlerin yetişmesinden sonra Kamuran Alî, 1948 yılında Paris’e yerleşerek ulusal çalışmalarını Avrupa coğrafyasında sürdürür.
1950 yılında da Kamuran Alî, Sorbonne Üniversitesi’nde Doğu Dilleri Bölümü’nde öğretim görevlisi olur ve burada Kürtçe dersler vermeye başlar. 1954 yılında evlenir. 1961 yılında General Abdülkadir Kasım rejimine karşı mücadele başlatan Kürt lider Mela Mustafa Barzani’yi desteklemek amacıyla Avrupa temsilciliğini üstlenir. Bu yıllarda Türk Şair Nazım Hikmet’le de tanışır. Nazım Hikmet, Kürt halkına ve tarihine ilişkin birçok meseleyi Kamuran Alî’den dinler. Bu tanışmadan sonra Nazım Hikmet’in Kürtler hakkındaki en somut fikirlerini de onun 1961’de Kamuran Alî’ye yazdığı mektuptan öğreniriz.
Hayatı fedakarlık ve üretkenlik içinde geçen Kamuran Alî, 6 Aralık 1978 yılında Paris’te vefat ettiğinde geride birçok eser bırakmıştı. Eserleri şunlardır: Kürt Alfabesi, Benim Alfabem, Şeriat Dersleri, Seçilmiş Metinler, Okumaya Başlarken, Kürtçe Dilbilgisi, Anadili, Kürtçe Sözlük, Kürtçe Okuma, Kuran Tefsiri, Hayyam’ın Dörtlükleri, Proverbes Kurdes – Kürt Atasözleri, Kürtçe Şiirler, Der Adler Von Kurdistan, Aydınlık Karı, Kürtçe Şiirler (Fransızca çeviri), Kürtçe Gramer (Türkçe açıklamalı).
Kaynakça:
1 - Feqi Huseyn Sağniç, Dîroka Wêjeya Kurdî, Weşanên Enstîtuya Kurdî Ya Stenbolê, Basım 2002, S. 519-522.
2 – Mehmed Uzun, Kürt Edebiyatı Antolojisi, İthaki Yay. Eylül 2011, Çev: Metin Aksoy, s. 228-233.
3 - Nazım'dan Kürt Halkına Mektup Var, son erişim 5.12.2017