Özel okullarda velilerin yüksek not baskısı kime zarar veriyor?

"Gerçek başarı, sadece yüksek notlarda değil, öğrenme yolculuğunun her adımında gösterilen çaba ve azimdedir."
Günümüzde özel okullarda velilerin giderek daha fazla "müşteri" gibi hareket ettiği bir anlayış yaygınlaşmıştır. Bu anlayışın en belirgin yansıması, "çocuğumun bütün notları yüksek olsun, yoksa onu başka özel okula gönderirim" şeklindeki tutumdur. Ancak bu yaklaşım, sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde de ciddi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Velilerin not baskısı yapması, öğrencilerde şu olumsuz etkileri yaratmaktadır:
Öğrenciler, notlarının kendi çabalarına ve akademik performanslarına bağlı olduğunu değil, velilerinin okul yönetimine yaptığı baskılarla yükseltilebileceğini öğrenmeye başladıklarında, bu durum onların eğitim sürecini ciddi şekilde etkiler. Bu anlayış, öğrencilerin sadece sonuç odaklı bir bakış açısına sahip olmalarına yol açar ve öğrenmeye yönelik içsel motivasyonlarını zayıflatır. Bunun yerine, sadece yüksek not alabilmek amacıyla çalışmak, öğrencilerin gerçek öğrenme süreçlerinden uzaklaşmasına neden olur.
Oysa ki, eğitimde asıl hedef bilgiye ve becerilere sahip olmak, bunları anlamlı bir şekilde kullanabilmektir. Velilerin bu baskıları, öğrencilerin kendi çabalarının ve öz disiplinlerinin değerini anlamalarını engeller. Sonuçta, öğrenciler, sürekli olarak dışsal faktörlere bağlı olarak yüksek not almak için çaba sarf ederken, kendi sorumluluk bilincini geliştirmeyi unuturlar. Bu da onların ilerleyen yıllarda hem akademik yaşamlarında hem de profesyonel yaşamlarında sorumluluk alabilme ve öz yönetim becerilerini kazanmalarını engeller.
Velilerin not baskısı, öğretmenler üzerinde de ciddi bir yük oluşturmaktadır:
Öğretmenler, öğrencinin gerçek performansını değil, velilerin taleplerini dikkate almak zorunda bırakıldıklarında, mesleklerini hakkıyla yapamaz hale gelirler. Bu da öğretmenlerin motivasyonunu ve eğitim kalitesini düşürüyor.
Öğrenciler, öğretmenlerin notları belirleme yetkisine gerçekten sahip olmadığını gördüklerinde, öğretmene olan saygıları azalır. Bu da sınıf içi disiplinin bozulmasına ve eğitim sürecinin aksamasına yol açmaktadır.
Öğretmenler, baskı gördükleri öğrencilerle gerçekten başarılı öğrencileri aynı seviyede değerlendirmek zorunda kalıyorlar. Bu da haksız bir durum yaratarak, eğitim sisteminde eşitlik ilkesini zedeliyor.
Bu yaklaşım sadece öğrenci ve öğretmenleri değil, özel okul sistemini ve genel eğitim düzenini de olumsuz etkilemektedir:
Notların şişirilmesi, diplomaların gerçek akademik başarıyı yansıtmasını engelliyor. Böylece, özel okul mezunlarının diploma prestiji düşmektedir.
Veliler müşteri olarak görüldüğünde, eğitim kurumları akademik standartlarını korumak yerine, müşteri memnuniyeti odaklı bir işletme gibi hareket ediyor. Bu durum, eğitimdeki kaliteyi ve ciddiyeti ortadan kaldırıyor.
Başarılı öğrencilerle, velileri baskı yapan öğrenciler aynı seviyede değerlendirildiğinde, yetenekli öğrencilerin çabaları göz ardı ediliyor. Bu da başarılı öğrencilerin motivasyonunu düşürerek akademik gelişimlerini engeller.
Özel okullarda not baskısı sadece kısa vadede velilerin beklentilerini karşılıyor gibi görünse de, uzun vadede öğrenciler, öğretmenler ve eğitim sistemi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Gerçek eğitim, sadece yüksek notlarla değil, öğrenme sürecinin niteliğiyle ölçülmelidir. Veliler, çocuklarının akademik başarısını yapay yollarla artırmak yerine, onların gerçek anlamda öğrenmelerine ve gelişmelerine odaklanmalıdır. Aksi takdirde, geleceğin iş dünyasında ve akademik hayatında ne yapacağını bilemeyen, sorumluluk almaktan kaçınan bireyler yetiştirilmiş olur.
Velilerin bu tutumdan vazgeçmesi ve eğitim sürecine daha bilinçli bir şekilde yaklaşması, herkesin yararına olacaktır.
(AÖ/RT)
Proje okullarında liyakat erozyonu

Okullar nasıl bu hale geldi?

Eğitimde fırsat eşitliği yasaların ötesine geçemedi

Bu yıl Newroz’un adı barış olsun: Yeni başlangıçların ateşi

Okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi neden verilmiyor?
