Bir çocuk hakkı olan oyun aynı zamanda da pedagojik bir kavramdır. Çocuk için vazgeçilmez olan oyun, onun için can suyudur. Maria Montessori'nin, "Çocuğun yaptığı en iyi iş" olarak tanımladığı oyun, bir öğrenme ortamı yaratırken, çocuğun gelişim alanlarını da destekler. İçinde merak, eğlence, risk, yaratıcılık ve hayal gücü barındıran oyun, çocuğun kendini ifade etmesi için de alan açar. Tıpkı Garry Landreth'in dediği gibi, "Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar."
Bir çocuk düşünün. Oyun oynamak istiyor ve arkadaşları tarafından sürekli teklifi geri çevriliyor. Hepsinin kendilerince bir açıklamaları ve nedenleri var. Bu duruma çocuk ya üzülür ya da canı çok sıkılır.
Yeni okuduğum kitaptaki küçük kurt da aynı durumu yaşıyor. Sincap, tavşan, tilki... Hepsine "Benimle oynar mısın?" diye soruyor. Ancak hepsinin verecek bir cevabı var. Vakti olmayan, eve gitmesi gereken, arkadaşını görmeye giden... Neyse ki minik arı oynamak istediğini söylüyor.
Sonrasında neler mi oluyor? Oyunun birleştirici gücü ormanda yaşayan diğer hayvanları da harekete geçiriyor. Cümlelerin kısa ve net olması, görsellerdeki renklerin canlılığı, çizimlerin başarısı okuru da oyunun içine katıyor.
Japonyalı yazar Yayo Kawamura'nın yazıp ve resimlerini çizdiği "Benimle Oynamak İster misin?", Türkiye İş Bankası Yayınları'ndan çıktı. Editörlüğünü Aylin Gergin'in yaptığı, Almancadan Türkçeye çevrilen kitap, oyun ve arkadaşlık gibi temaları ele alıyor. İlk kitabı 2015 yılında yayınlanan yazar, eşi ve çocuklarıyla birlikte Berlin'de yaşıyor, serbest illüstratör ve grafik tasarımcısı olarak çalışıyor.
Yazar: Yayo Kawamura
Kitap: Benimle Oynamak İster Misin?
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Yayınları
Okuma Yaş Grubu: 2-5 yaş arası
(KA/SYZ/AÖ)