Zorbalık son zamanlarda ebeveynlerin ve eğitimcilerin sıkça konuştuğu bir konu. Çok da tanıdık bir kavram artık. Bu kadar çok konuşulan "zorbalık" nedir?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Birimi'nin hazırladığı broşüre göre zorbalık ve zorbalık türlerini şöyle açıklanıyor:
Zorbalık tanımı
"Zorbalık okullarda yaşanan oldukça yaygın bir şiddet türüdür ve güçlü olan bireyin kendi kazanç ve memnuniyeti için kendisine karşı koyamayacak kadar güçsüz olana tekrarlayan ve acı veren nitelikte fiziksel, psikolojik, sosyal veya sözel saldırılarda bulunmasıdır.
"Bir başka deyişle, kendilerinden yaşça daha küçük ya da fiziksel olarak daha güçsüz olan öğrencilerin yaşça büyük ya da güçlü olan öğrenciler tarafından hırpalanması ya da küçük düşürülmesi anlamına gelen zorbalık; anaokulundan liseye hatta üniversiteye kadar birçok alanda büyük ölçüde sorun teşkil etmektedir."
Genel anlamda bir eylemin zorbalık olarak tanımlanabilmesi için bazı temel ölçütler gerekiyor. Bunlar;
• Kasıtlı olarak zarar verme amacıyla saldırgan davranışlarda bulunulması
• Bu olumsuz eylemlerin bir kez değil, sürekli bir şekilde uyguluyor olması
• Taraflar arasında güç dengesinin eşit olmaması
• Genellikle sistematik ve organize davranışlardan oluşması
"Zorbalık türleri; fiziksel zorbalık, sözel zorbalık ve sözel olmayan zorbalık olarak açıklanıyor. Isırma, saç çekme, vurma, itme, dürtme veya çekme biçiminde fiziksel tacizlerde bulunma, haraç kesme, tekmeleme ya da tokat atma, dövme, odaya kilitleme, yumruklama, tırmalama, tükürme, korkutarak özel eşyalara zarar verme ya da el koyma gibi fiziksel zorbalık ne kadar çok görülse de çocuklar akranları arasında rahatsız edici telefon görüşmeleri, korkutma, şiddet içerikli tehditler, isim takma, sataşma, sosyoekonomik seviye ya da zeka seviyesi bakımından alay etme, mağdurun ailesine hakaret etme, cinsel anlamda istismar edici sözler söyleme, okulun dışında veya çevresinde korkutma, yanlış veya kötü niyetli dedikodular yayma gibi sözel zorbalığı da maruz kalmaktadır."
Utangaç Meryem
Zorbalık üzerine çok güzel, nitelikli resimli çocuk kitapları da çıkıyor. Bunlardan biri de Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan "Domates Dolması Meryem!" Kitabımızın kahramanı Meryem, arkadaşları tarafından sözel zorbalığa maruz kalıyor.
Meryem utangaç olduğu için adını duyduğunda bile kıpkırmızı oluyor. Arkadaşları ona "Domates Dolması" lakabını takıyor. Ağzından tek bir kelime çıkmayan Meryem, seksek oynarken bile çok utanıyor. Öğretmeninin sorduğu sorulara, cevabını bilse dahi, yanıt veremiyor, nefesi kesiliyor. Utandığından dolayı arkadaşıyla oyun oynarken bile bir köşeye çekiliyor.
Meryem'i oyunlarına katıyorlar
Meryem sınıf önünde şiir okuması gerektiği bir gün arkadaşları tarafından alay konusu oluyor. Öğretmenin bu duruma müdahale edip arkadaşlarına gereken cevabı verdiğinde hepsi kıpkırmızı olup domates dolmasına dönüşüveriyor. Meryem şiiri okuyor, hatta arkadaşları "Bravo" diyerek şiiri çok seviyorlar ve Meryem'i oyunlarına katıyorlar. Çocukların Meryem'e isim takmaları bitmiyor. O günden sonra Meryem'in adı Sinekkuşu Meryem olarak kalıyor.
Kitabın çizimleri metnin dilinin sadeliğini güçlü kılıyor, karakter tasarımları kahramanların duygularını çok net bir şekilde yansıtıyor.
Fransız yazar Laure Monloubou'nin yazdığı ve çizimlerini yaptığı, Korkut Erdur'un Türkçeye çevirdiği "Domates Dolması Meryem" utangaçlık ve zorbalık üzerine... Meryem'in kabuğunu kırma hikâyesi...
Kitap: Domates Dolması Meryem
Yazar ve çizim: Laure Monloubou
Çeviri: Korkut Erdur
Yayınevi: Yapın Kredi Yayınları
Okuma Yaş Grubu: 3- 8 Yaş
(KA/SYZ/AÖ)