Başlangıcı Seattle öncesine dayansa da, belki de somut bir başarıya ulaştığı için ya da gösteriler son derece örgütlü ve geniş katılımlı olduğundan, Seattle'daki Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) karşıtı gösteriler dönüm noktası olarak alınabilir.
Seattle'ı izleyen süreçte, genellikle kent isimleriyle anılmasına karşın kapitalizmi küresel düzeyde yeniden tanımlamaya çalışan her türlü zirve toplantı ve örgütü; göçebeler gibi izleyen, protesto eden, öteki kürenin çocukları belki de 68 ruhunun Milenyum'a yetiştirdiği evlatlar olarak nitelenebilir... Onlar ki, sistemden memnuniyetsizliklerini dile getiriyor ve alternatif oluşturmaya çalışıyorlar.
Aslında son on yıl içinde, Amerika'nın öncülüğünü yaptığı yeni dünya düzenin tahribatlarına göz atıldığında; şiddeti giderek artan küresel muhalefetin nedenleri net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Küresel İsyankârlık ve ötesi
Seattle'dan Prag'a, Washington'dan Cenova'ya uzanan küresel muhalefet, yeni dünya düzeninin şiddet ve sömürüsünü, vahşi kapitalizmin sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Reel Sosyalizme tanıklık eden, kapitalizmin Üçüncü Dünya'daki uygulamalarını gören, bunları eylemler, zirveler yoluyla sorgulayan ve sorgulamamızı sağlayan öteki kürenin çocukları kendi medyaları ve zirveleriyle yeni dünya düzenin karşı bir alternatif oluşturmaya çalışıyor.
CNN, Fox TV gibi medya tekellerine karşı Indymedia Center (IMC) (1); Bağımsız Haber Merkezi, farklı örgütlenme yapısı ve haber anlayışıyla, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Avrupa Birliği zirvelerine karşı Porto Alegre gibi karşı zirvelerde katılım, örgütlenme ve konulardaki farklılıklarıyla yeni dünya düzenine alternatif yaratmak için çalışıyor.
Bekleyen yeni misyon
Medyasından, çok uluslu şirketlerine, para fonlarından, uluslar üstü kuruluşlarına kadar sorgulanması gereken sistemde minik bir delik açmak için uğraşan küresel isyankârları 11 Eylül'deki saldırılar sonrası belki de yeni bir misyon bekliyor.
Küreselleşme karşıtları, eğer gerçekten bir alternatif oluşturmak peşindeyse;
* Kendi gündemlerini de yaratmak ve oturtmak zorunda.
* Zengin devletlerin ya da kapitalizmin babalarının toplanmasını, kendi çıkarları için bir savaş çıkartmasını beklemek ve bütün bunlara karşı "hayır" diye bağırmak yerine,
* Çok daha önce savaş ve şiddet konusunda duruşunu belirlemek gereği ile karşı karşıya.
Tabii ki hareketin tek bir merkezli olmaması net bir tavrın ortaya çıkmasını zorlaştıracaktır.
Yeni çağ yaratma fikri ve sorular
11 Eylül'de, küresel kapitalizmin hegemonik gücünün politik, askeri, ve ekonomik merkezlerine yönelen saldırılara bağlı olarak yeni bir çağ açma ya da, milat yaratma fikri üstüne üzerine atladık.
Saldırının ilk günlerindeki yoğun imaj bombardımanının ardından, şu sorular çerçevesinde tartışma başladı:
Saldırıyı hangi güçler yaptı? Neden yapıldı? Nelere yol açacak? Küresel kapitalizme ve kökten dinci eğilimlere karşı eleştiri ve mücadelede yeni tahliller nasıl geliştirebilir?
Olaylara ve olgulara baktığımız yer, "savaş" halinde olanların dışında bir yer.
Olası sıcak operasyonların arkasında yatanın, 11 Eylül gününden itibaren pompalanmaya başlanan bir dinler çatışması ya da medeni/barbar çekişmesi olmadığını ortaya çıkarmaya çalışanların durduğu bir yerdeyiz.
Ulusal/uluslararası güvenlik stratejilerinin akıllı bombalarla şekillendirildiği, insanların çaresizliğinin dogmalarla bombaya dönüştürüldüğü bir dünya ne kadar yaşanabilir olabilir ki?
İki açı
Yeni dönemde yapılacak analizler bizim için iki açıdan önem taşıyor:
1. Küresel kapitalizme muhalefet içinde yer alan her türlü oluşum şiddet ile ilgili değerlendirmelerini ve yönelimleri yeniden gözden geçirmek durumunda.
2. Küresel kapitalizm ile mücadele çerçevesinde, "terörizme ve savaş barbarlığına" karşı duruşun altyapısı oluşturulmalıdır.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde geliştirilen savaş karşıtı gösteriler küresel kapitalizme muhalif hareketler ile birleştiği ölçüde başarı sağlayabilir.
Nitekim saldırıların ardından ertelenen Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) toplantılarını protesto etmek için Washington'a gelen gruplar, savaş karşıtı gösterilere katılmışlardır.
Yeni bir Barış Hareketinin başlangıcı
San Fransisco'da düzenlenen savaş karşıtı gösterinin düzenleyicilerinden Miguel Gavilan Molina " Bu, sadece bu ülkede değil, küresel köyün tamamında yeni bir barış hareketinin başlangıcıdır" (2) tespitini yaptı.
Bugün için 11 Eylül saldırısının ardından, küresel kapitalizme muhalefetin savaş karşıtlarını içinde barındırması çok doğal ve bir o kadar da gerekli. Nitekim, çok parçalı küresel muhalefetin; her biri bir faaliyet alanına hapsolma ve daralma riski taşıyan uzmanlık alanlarında, faaliyet göstermeye zorlandığı bir dönemde, bütünlüklü bir projeye ihtiyacı olduğu bir gerçek. Fakat her yeni eylemden veya saldırıdan, müttefikler veya misyonlar çıkarmak, küresel muhalefetin dönüşebileceği bütünlüklü alternatif projeler için sakıncalar doğurabilir.
Her şeye rağmen, önümüzdeki günler, küresel muhalefet için bir sınav niteliği taşımaktadır. Ekonomik ve siyasi örgütlenmeler karşısında tutumunu ortaya koyan küreselleşme karşıtları, yoğun medya bombardımanı altında terörist damgası yemek gibi bir baskı ile karşı karşıya olsa da; çatışma, savaş...vs karşısındaki tutumuyla bir anlamada kendi projesini üretecektir.
Ne medya ne kamuoyu ne de batılı devletler; öteki kürenin çocuklarına savaş karşısındaki düşüncelerini sordu. Bugüne kadar tepki hareketi olarak gelişen hareket belki de savaş karşısında ilk ciddi sınavını verecektir.(NU)
(1) www.indmedia.center.org
(2) Radikal 01/10/2001