Esmer tenli, kocaman gözleri var. Henüz 13 yaşında. Günlerdir Cizre’de olan İMC TV muhabiri Saadet Yıldız’ın uzattığı mikrofona konuşuyor.
Devlet Kürleri hep yok saydı. Onları görmediği gibi içine almadı ve temel haklarından yoksun bıraktı. Kürtler her hak talebinde bulunduklarında ya baskı görüp hapishanelere dolduruldular ya da öldürüldüler. Ancak buna rağmen hep devletle iç içe yaşadılar. Sistemden kopmadılar, kopamadılar.
Kürtler ilk kez keskin bir kopuşu yaşıyorlar. Hendekler ördüler. Devlete diyorlar ki ‘Eğer sen tanımaz ve vermezsen ben alırım’. O Kürt çocuğunun dediği gibi ‘biz seni tanımıyoruz’ diyorlar. 2015 yılının en temel hususu budur.
Çözüm masası üçüncü yılında Erdoğan tarafından devrildi. Devrildi çünkü çözüm süreci üzerinden devlet içindeki tüm ayrıksı grupları tasfiye ettiler ve bölgesel gelişmeler üzerinden yaşadığı uluslararası baskı karşısında içerde problemsiz yaşamayı başardılar. İmralı’yı iktidarına yedekledi ve İmralı üzerinden iktidarını yürüttü. Bunlar aşılınca artık o masaya ihtiyaçları kalmadı ve masayı devirdiler.
Ardından 7 Haziran seçim sonuçlarını yok saydı ve ciddi bir baskı mekanizması oluşturdu. Kürt şehirlerini tankla, topla kuşattı. Kürt hareketi buna karşı direniş kararı aldı.
2015 kötüydü, berbattı. Katliamlar yılıydı…
Bu katliamlara rağmen İzmir, İstanbul, Konya yeni yıla havai fişeklerle merhaba dedi. İnsanlar yeni yıla sevdikleriyle girdiler. Yeni yıla umutla bakıp güzelliklere dair kadeh kaldırdılar. O gece sevgilileriyle seviştiler. Yeni yıla dair güzel dileklerde bulundular. Evlerini, caddelerini süslediler.
Devlet batıda caddeleri süsleyip havai fişekler patlatırken Kürt kentlerine tank top yığmış durumda.
Tarih 2016 1 Ocak Saat 00:00’ı gösterdiğinde Cizre’de, Sur’da ve Silopi’de devlet topu ve tankıyla ölüm kustu.
Dünya yeni yıla merhaba dediği saatlerde NATO’nun en büyük ikinci ordusu Kürdistan kentlerinde 14,15,16 yaşındaki Kürt çocuklarıyla savaştı!
T24 yazarı Nurcan Baysal Twitter hesabında “Suriçinden korkunç patlama ve kurşun sesleri geliyor maalesef…” diyordu.
Yeni yıla girdiğimiz dakikalarda Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Twitter’dan şu tweet’i atıyordu:
“Cizre/Cudi‘de Şükrü Duymak (45), evinin avlusunda karnından aldığı kurşunla ağır yaralandı. Saldırı devam ettiği için hastaneye kaldırılamıyor.”
Bir saat sonra ise şöyle diyordu:
“Şükrü Duymak iç kanama geçiriyor. 155 arandığı halde ateş kesilmiyor. Duymak’ın beş çocuğu, yeni yıla yetim girsin isteniyor.”
Şükrü Duymak ancak sabaha karşı hastaneye kaldırılabildi.
Saatler 00:30’u gösterdiğinde ise Nusaybin’den bir tweet’te şöyle yazıyordu: “An itibari ile Nusaybin/Abdulkadir Paşa mahallesi eski devlet hastanesi yanı şiddetli çatışma yaşanıyor”
Özgür Gün TV Cizre’den yankılanan silah seslerini canlı yayında izleyicileriyle paylaştı.
2015 yılının son günü gazeteler “Üç gündür kayıp olan Necati Öden (18) katledilmiş halde bulundu” haberini yerde kanlar içinde uzanmış haldeki fotoğrafıyla geçtiler. Gazeteler haber geçti dediğime bakmayın merkez medya ve Hükümet medyası bunu gizledi haber geçen Kürt medyasıydı.
Diyarbakır’da 30 gün boyunca kuşatılan ve katliam yaşanan Sur ilçesine yürümek isteyen HDP’li Milletvekilleri, Eş Başkanlar ve barış savunucularına polis gaz ve TOMA’yla saldırdı. Yaralananlar, gözaltına alınanlar oldu.
2016 yılının ilk günü ise Şırnak Milletvekili iki tweet daha atıyordu:
”Cizre’de, 2016’nın ilk gecesi boyunca silah sesleri susmadı. Yılın ilk saatlerinde Cabbar Taşkın (40-45) adındaki evli bir yurttaş katledildi.
“Anlaşılan AKP yeni yılı halkımıza zehir edecektir. Cizre’de şimdi de 65 yaşındaki Nuri Çağlı’nın ayağı parçalandı.”
Baskı ve katliamlara inat Kürt kentleri hayatta kalmak ve özgürlük için direniyor.
Cizre, Nusaybin, Amed Türkiye kentleriyle mi girdi?
Farklı bir iklimde ve farklı bir ruh ile yeni yıla girdiler…
2015 katliam ve katliama karşı direnişle geçti. Katliam ve direniş iç içeydi…
2016; eğer 2015 gibi olacaksan seni hiç yaşanmamış sayacağım! (HS/EKN)
* Fotoğraf: Rauf Maltaş / AA