Kamusal alanda ahlak bekçiliği, aslında yabancısı olduğumuz bir kavram değil. Basına da yansıyan en yakın tarihlisi, 2013’te Ankara metrosunda yaşanmıştı. Metroda ‘Sayın yolcularımız lütfen ahlak kurallarına uygun hareket ediniz’ anonsu yapılmış ve Meclis gündemine de taşınan olayı protesto amacıyla ‘öpüşme eylemi’ gerçekleştirilmişti. Gerçi bu barışçıl eyleme de bir grup, tekbirlerle saldırmıştı ama yine de protesto ses getirebilmişti. Ahlak bekçiliği böyle bir anonsta somutlaştığında tepkileri kanalize etmek görece kolay olabilir. Peki bunu sıradan bir yurttaş yaptığında nasıl davranmak gerekir? Yaşı hayli ilerlemiş, heybetli, ak sakallı, bastonlu bir amca örneğin?
Anlatacağım olay, cumartesi akşamı Yenikapı-Ayrılık Çeşmesi yönünde ilerleyen Marmaray metrosunda yaşandı. Tanık olduğum şey beni paralize ettiği için durup fotoğraf ya da video çekemedim.
Metroda birkaç koltuk uzağımda 80 yaşlarında, ak sakallı, takkeli, bastonlu bir adam oturuyordu. Adamın karşısındaki sırada ise oturan genç bir çift vardı. Sevgililer haliyle birbirlerine yakın oturuyorlar ve genç kadın belki başını erkeğin omzuna dayamış, erkek belki onu öpüyordu ki... Yaşlı adam genç çifte tükürdü. Evet tükürdü. Ve tükürük genç kadının tam saçına isabet etti. Hızını alamayan adam “Hayvanoğlu hayvan, ahlaksız” gibi küfürler savurdu. Çift ve metrodaki herkes bir an şoka girdi ve tepkisiz kaldı. Genç kadın eliyle tükürüğü temizlemeye çalışıyordu. Ardından genç adam ayağa kalktı ve yaşlı adama “Sen ne yapıyorsun” diyerek çıkıştı. Karşılıklı atışmanın ardından sesler yükseldi. Genç kadın, "Hayır, yapma" diyerek sevgilisine engel olmaya çalıştı, etraftan birileri de ortamı sakinleştirmek adına genç adamı ters yöne doğru çekiştirdi ve o sırada gelinen Üsküdar durağında çift, apar topar metrodan in(diril)miş oldu. Belli ki normal koşullarda o durakta inmeyeceklerdi ama hem genç kadın gerginliğin büyümemesi için kapıya yöneldi hem de genç adamı çekiştirenler oldu. Yani hem haksızca üstlerine tükürüldü, hem de aşağılanmış bir şekilde, suçluymuşcasına, kaçarcasına olay yerinden uzaklaştırıldılar.
Devamını anlatmam ne kadar gerekli bilmiyorum. Hafız olduğunu öne süren bir kişi, yaşlı adamın karşısına dikildi ve “Sizin gibiler yüzünden din bu hale geldi” diye tepki gösterdi. “Gel Kuran okuyalım seninle, okuyamazsın” gibi sözlerle yaşlı adamla bir tür dindarlık yarışına girdi. Yaşlı adama kızgındı ama eleştirisi daha çok 'kadınlar arasında küfür etmesi' nedeniyleydi. Yaşlı adamsa karşısındaki 'hafız' olduğu için mi, yoksa onu asıl sinirlendiren çifte hak ettiği dersi verdiğini düşündüğü için mi bilemiyorum, biraz sakinleşmiş gibiydi. Bu sırada dehşet içindeki birkaç kadın olarak "Nasıl tükürebilirsin", “Buna ne hakkın var", "Sustuğumuz için bunlar oluyor" gibi sesler çıkardık. Yaşlı adamın kadınlara tek tepkisi "Konuşma" diye bağırmak oldu. Birkaç erkek "Amca sakin ol" benzeri laflar etti. Hafız olan kişi de heyecanlı bir giriş yaptığı için etraftakiler tarafından kenara çekilmişti. Bu sırada ‘Ayrılık Çeşmesi’ durağına gelindi ve metro tamamen boşaldı.
‘Münferit bir hikaye’ mi? ‘Tehlike senaryoları üretmek’ mi? Yoksa yıllar önce rollerin yer değiştirdiği örnekler düşünülerek "Oh olsun" mu?
En basit düzeyde düşünmek istiyorum: Bu sahneye tanık olan bir kadın, kamusal alanda ‘edepli’ olması, aksi halde üstüne tükürülebileceği, belki daha ileri gidilebileceği mesajını net bir şekilde aldı. Etraftan gelen cılız tepkilerin kendisini kurtaramayacağını gördü. En yükses ses de yine ‘muhafazakar’ olduğu için muhatap alınan kesimden çıktı.
Yaşlı adama, başkasına tükürebilme hakkı olmadığını anlatacak bir davranış sergilenmedi. Büyük ihtimalle bunu tekrarlayacak. Ve bu sahneye tanık olan erkekler de en azından, 'ahlaksız' bulduğu durumlara müdahale etme cesaretini daha kolay bulacak; çünkü çoğunluğun sessiz kalarak kendisine onay verdiğini düşünecek.
Metrodan yoğun bir sindirilmişlik hissi, yalnızlık duygusu ve öfkeyle çıktım. ‘Yeni’ olarak sunulan birçok şeye mağduriyetlerin de eklendiğini düşündüm. (CU/HK)