Kürt sorununun çözümü bağlamında dün çok önemli bir gelişme oldu; BDP milletvekilleri Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüştüler.
Bu görüşmenin yankıları henüz dinmiş değil, içeriği de bilinmiyor vesaire ama Kürtlerdeki yaygın kanaatin, "temkinli, hatta tereddütlü bir iyimserlik" hâli olduğunu düşünüyorum ben ki başka türlü olması da beklenemez zaten, eğer barışçıl-demokratik yollardan bir çözüm olsun isteniyorsa.
Eğer iki tarafta da artık bu meselenin halli konusunda "barışçıl-demokratik bir çözüm" benimsenmişse ve yaklaşık bir buçuk yıl sonra Abdullah Öcalan'la ailesi dışında ilk defa, BDP'li parlamenterler görüştürülmüşse bu, bir başlangıç olabilir ve gerçekten "güzel şeyler" olabilir o zaman. Çünkü bu meselenin halli aslında çok kolay ve mümkün ve insan her bu yüzden "Neden olmasın ki?" diye düşünüyor.
Kürtlerin kollektif haklarının anayasal ve yasal güvenceye alınması -ilgili mevzuatların bunlara göre değiştirilmesi vs.-, belki de silahları susturacak... Ki bu hakların serbest bırakılıp güvenceye alınması, zaten Adalet ve kalkınma Parti'li (AKP) bazı milletvekillerinin "Bunlar zaten yapılmalı!" dedikleri bir şey... Yani kolay bu işler ve atmosfer -konjonktür- çok uygun bunun için...
Kürt meselesi çok çetrefilli bir sorun değil bence. Çözümü de öyle... Yapılması gereken 2-3 şey var, bunlar yapıldığında insanlar ölmeyecek artık... Binlerce insanın hapishanelere doldurulmasına da ihtiyaç kalmayacak... Tek bir insanın daha ölmemesi için değer o 2-3 şeyi yapmaya ya da ne gerekiyorsa onu yapmaya...
İnsanlar temkinli, tereddütlü...
Haklılar...
Bir Habur süreci yaşandı ve sonuç hüsran oldu çünkü. Diğer yandan silahlar patlıyor hâlâ; insanlar ölüyor; nefret tohumları düşüp dağılıyor her ân...
Önce buna bir çare bulunamaz mı?
Bu da mümkün ve kolay, değil mi aslında?
İnsanların artık ölmemesi ve hak ve özgürlükleriyle bir arada yaşamları dileğiyle, yeni yıla ve Bianet okurlarına böyle bir merhaba... (BA/HK)