Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Parlamento Muhabirleri Derneğinin ortaklaşa düzenlediği "Kadının Siyasete Katılımı ve Medya Duyarlılığı" konulu panel, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Resepsiyon Salonunda gerçekleştirildi.
Kosova'dan yedi kadın milletvekili, İspanya ve İsveç'ten gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve üniversitelerin iletişim ve kadın çalışmaları bölümlerinden öğrencilerin katıldığı panelde meclis sunucusu Yasemin Aras sırasıyla UNDP Daimi Temsilci Vekili Ulrica Richardson Golinski, İspanya Eşitlik Bakanlığı, Instituto de la Mujer Genel Direktörü, Devlet Bakanı Fatma Aliye Kavaf ve Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i davet etti.
UNDP adına konuşan Golinski, bu toplantıyı özellikle kadına karşı her türlü ayrımcılığın yok edilmesi sözleşmesi CEDAW' ın kabulünün 30. yılında ve Türkiye'de kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği 5 Aralık haftasında düzenlediklerini söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sadece hükümetlerle değil toplumda uzlaşı sağlanmasıyla; medyanın eşitsizlikleri görünür kılmasıyla gerçekleşebileceğini söyledi.
İspanya'dan Rosa Cervera, çözümün kolay olmadığını ekledi. İspanya'da 2007 'de çıkarılan eşitlik kanunu, kadın ve erkeğin her şeyi eşit paylaşmasını, politika ve ailede eşitliği esas alıyor. 1982'de yüzde 4 olan kadın parlamenter oranı yüzde 36 'ya çıksa da, karar alma mekanizmalarında hala fazla yoklar. Medyada kadın temsili de düşük. Cervera, kadının "duygusal olduğu inancı, görüntüsünün öne çıkarılması, ciddi kabul edilen işleri başaramayacağı düşüncesini yıkmak için medyanın kadını nasıl temsil ettiğinin önemli olduğunu vurguladı.
Kavaf da medyada kadınla ilgili konuların magazinleştirildiğini, kadının mağdur olarak yansıtıldığını ya da haberlerin pornografik bir bakışla hazırlandığını söyledi. Kavaf, uluslararası anlaşmalar, yasalar ve meslek ilkeleri aksini öngörse de, medyanın ticarileşmesinin etik ilkelerin geri planda kalmasına yol açtığını ekledi.
Şahin "Benim dört başkan yardımcımdan ikisi kadın, iki kadın bakanımız var.. Yeterli mi? Hayır..." dedi. "Tartışılmasını istediğim iki sorum var. İlki, siyasete katılan kadın sayısının artması kadın sorunlarını çözer mi? İkincisi de kadın milletvekili sayısı ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile doğru orantılı mıdır? Bence hayır... Çünkü yüzde 57 ile Ruanda, yüzde 53 ile Küba en fazla milletvekiline sahip ülkeler."
Kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu başkanı Güldal Akşit, erkek hakimiyetinin siyasette genel kabul gördüğü ve erkeklerin bundan keyif aldığı bir gerçek ama her şeyden basın yoluyla haberdar olan topluma kadınlar sadece magazinsel yönüyle tanıtılmamalı, başarılı bir kadının yaptıkları da göz ardı edilmemeli" dedi.
Posta gazetesinden Yazgülü Aldoğan, "Medya ne varsa onu yansıtır ama bazen şaşı bazen de miyoptur bakış açısı. Pozitif ayrımcılık kadınların seçilmeleri zor diyoruz da atanarak gelmeleri daha mı kolay?" dedi. "Gazetecilerden dost olmayacağını göz ardı etmeden , kadın milletvekilleri seçmenlerine vakit ayırırken basınla da iç içe olmalı, projelerini anlatmalı, ilişkileri sıkı tutmalılar."
MHP milletvekili Şenol Bal, "Hata yaparım korkusu, üzerime gelirlerse endişesi, siyaset yapmak isteyen diğer kadınlara doğru rol model olabilme kaygısı işimizi zorlaştırıyor. Kadın vekiller de tartıştılar, erkekler gibi uzlaşmaya varamadılar, diyorlar" dedi.
Hürriyet gazetesinden Şükrü Küçükşahin, "Erkekler kadınları istemiyorlar, o halde istetmek lazım" dedi. Prof. Eser Köker programın sarkması nedeniyle kısa bir konuşma yapmak zorunda kaldı. Öğle arasından sonra Haber Türk Gazetesinde Hıdır Göktaş'ın kolaylaştırıcılığında başlayan oturumda, DTP'li Gülten Kışanak "İnsan hakları, kadın hakları derken şimdi kadının insan haklarından sözediliyor" dedi.
Kadına karşı şiddete artık sıfır hoşgörü gösterildiğini söyleyen İspanya El Pais gazetesinden Juan Carlos Sanz Gracia'nın ardından, DSP'li Ayşe Jale Ağırbaş, İspanya Gazeteciler Federasyonundan Lucia Martinez Odriozola ve İsveç'ten Marika Griehsel konuştu. Birgün Gazetesinden Doç. Dr. Doğan Tılıç, "Her meslek gibi gazetecilik de güven ilişkisi ister. Medyanın imza koyduğu ilkeler sanki ihlal edilmek için yazılmış. Alternatif medyanın önemini bir kez daha vurguluyorum" dedi.(LŞ/EÜ)
___________________________________________________
Kişisel notlarım: Panel boyunca söylenen "Haber fark yaratır" söyleminden hareketle, ben de bir gazetecinin haberini yapmak istiyorum. Sadece kendi konuşması sırasında ağzındaki sakızı çıkaran , tüm gün sabahtan akşama sakız çiğneyen anlı şanlı gazeteciye, değil TBMM çatısı altında, sokakta bile sakız çiğnemenin genel görgü kuralları dışında bir davranış olduğunu hatırlatmak gerekiyor.
Bir de verilen bir aradan yararlanıp, daha önce gördüğüm ama meşhur ceylan derisi koltukların yapımından sonra görmediğim Meclis Oturum Salonuna gittim ve o uzun koridorlar ve merdivenleri çıkabilmek için genç, enerjik ve dinamik olmak gerektiğini, yani 60 yaş sonrası kişilerin milletvekili olmamasının onların yararına olacağını düşündüm.