Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Türkiye'yle ilgili 11. ilerleme raporunun kadın hakları bölümü Mart'ta, Parlamentoda "Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu" kurulmasının kabul edilmesi gelişmesine değinerek başlıyor.
Komisyonla cinsiyet eşitliği, yasa önergeleri, teklifleri ve yönetmelikler üzerine gelişmelerin uluslararası anlamalar eşliğinde izleneceği, ayrıca ayrımcılık, şiddet hakkında şikayetlerin inceleneceğinden bahsediliyor.
Sözleşmeli kadın personele 16 hafta ücretli doğum izni verilmesini sağlayan yasal düzenlemeye ve kamu ve sağlık hizmetlerinde çalışan personele yönelik farkındalık yükseltme etkinlikleri ve cinsiyet duyarlılığı eğitimlerinin bu yıl da devam ettiğine raporda yer verilmiş.
Kadına şiddet üzerine Başbakanlık Kadının Statüsü ve Genel Müdürlüğü'nün Adalet Bakanlığıyla yargı çalışanlarını eğitmek için imzaladığı protokol ise değinilen bir başka gelişme.
Siyasette kadın temsilinde partiler sınıfta kaldı
Kadın sivil toplum kuruluşlarının, Avrupa Kadın Lobisinin Avrupa Parlamentosu seçimleri için yaptığı gibi yüzde 50 cinsiyet kotası talep eden kampanyalarından bahseden raporda "Ancak cinsiyet eşitliği hala büyük bir sorun ve müktesebatın gerektirdiği şekilde bir toplumsal cinsiyet eşitliği organı hala kurulmuş değil" deniyor.
"Kadınların siyasette temsili hem ulusal hem de yerelde çok düşük. 2009 yerel seçimlerinde de bu sonuç değişmedi. Sadece iki kadın belediye başkanı var. Genel olarak seçim öncesi söylemlere rağmen siyasi partiler yeterli sayıda kadına seçilebilir konumlardan yer vermediler. Sonuç olarak siyasi partiler yasası ve partilerin tüzüklerinde Türkiyeli kadınların siyasette yeterince temsil edilmelerini sağlayacak uygulamalara dair hiçbir tedbir yok."
Kadınlar kayıt dışı sektörde çalışıyor
Raporda ayrıca kadınların iş gücüne katılımının çok düşük olduğu ve iş gücüne kayıt dışı istihdamla dahil oldukları, erkeklerden daha az kazandıkları belirtiliyor.
Türkiye'nin AB üye ülkeleri ve OECD ülkeleri içinde kadınların eğitime erişim oranı en düşük ülke olduğunun söylendiği raporda "Aile içi şiddet, "namus cinayetleri" ve erken yaşta zorla evlilikler çok ciddi sorunlar olarak sürüyor." denilen raporda rakamlarla kadına şiddet resmedilirken kadınların yasal hakları konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğine dair uyarı yapılıyor.
Sığınak ve kapasite yok
Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ayrıldığı eşinden gördüğü şiddeti şikayetleştiren Nahide Opuz hakkında Türkiye'yi mahkum ettiği ve kadınların Türkiye'de korunmadığını söyleyen kararına da değiniliyor.
Aileyi Koruma Yasası altında kadın organizasyonlarının rapor ettiği şekilde kadınları korumakta yasal olarak aile mahkemelerince geç kalındığı belirtiliyor.
"Sadece 54 sığınma evi var. Yasalarca belirlenen sayıdan ve olması gerekenden çok daha az bir sayı bu. Acilen sığınak sayısı ve kapasiteleri artırılmalı."
Raporun kadın haklarıyla ilgili bölümü yasal çerçevenin kadın hakları adına iyi olduğunu ancak yasaların uygulanması için efor sarf edilmesi gerektiğini, şiddet sorunu için hem erkek hem kadınlar adına farkındalık yükseltici eğitimlerin olması gerektiğini söylüyor. (EZÖ)