Ayvalık Atatürk Bulvarı'nda 1 Mayıs yürüyüşünü yaparken aklım Saraçhane'deki kalabalıktaydı. Her yerde eğlence ve tepki karışımı bir şölen havasında kutlanan işçi bayramı İstanbul’da kutlanamadı maalesef.
Taksime çıkma ısrarını kötüye yoran bazı medya ve yazarlar olayları birilerinin hoşuna gidecek tarzda yansıta dursunlar, yaşanan manzaralar demokrasi fukarası ve hukuktan nasibini almamış bir ülke olduğumuzu bütün dünyaya gösterdi.
Türkiye'nin nasıl yönetildiğini bir kere daha görmek şahsen içimi acıttı yine, oturup daha önce başladığım bir şiiri yeniden ele alıp "Korku Dağları"nı yazdım. İçine endişelerim de katarak ruh halimi yansıttım biraz. Ama korkunun bir korkuluk haline dönüşmesinin hikayesi ve ülkeyi yönetirken topluma bir gözdağı verilmesiydi anlatılmak istenen.
Yarınsızlık yarası belki daha güçlü anlatılmaya muhtaçtır. Çünkü yaşadıklarımız kolay yutulur şeyler değil. Yarınsızlığın da gelecekle ilgili belirsizliğin bir karşılığı olduğunu düşünüyorum.
Ülkeyi yasaklarla yönetmeyi düstur edenlerin aldıkları keyfi ve dayanaksız kararların yanlışlığı daha iyi anlaşılıyor artık. Osman Kavala’nın tutukluluğu, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi bunlardan sadece bir kaçı.
Bir şehirde yaşayanların keyfi kararlarla yaşamlarına müdahale sayılacak ölçüsüz yasaklamaların tek bir açıklaması vardır: ülke bir baskı rejiminin çizmeleri altındadır.
Yaratılan bariyerler ile korku dağları beklemektedir. Ama bu çift taraflı bir korkudur. Korkutanın da kendini güvencede hissedeceği bir durumdur bu. Şimdi Türkiye bu korkuyu nasıl aşar, nasıl demokrasiye ve hukuk sistemine kavuşur bu sorunu çözmek zorundadır.
Korku Dağları
Korkuluklar vardır hep kapatır yolları
aşkı, sevdayı zincire vurur
insanı zavallı yerine koyan
söz dinlemez karanlıklar.
Artık elinden tutulmaz yarınlar
uçurtmaları süzülmeyen baharda
üzgün bir pınar,
sahipsiz eşyalar gibi kalacaktır.
Böyle büyür arkamızdan
bize benzemeyen çocuklar
yeni ülkelerine havalanırlar
ama sarışın, ama mavi kanatlarından.
Korkuluklar ve biz kalırız
günahlarımızla yanan otlarla
dönmelerini konuşup,
bakarız arkalarından.
(AG/EMK)