Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tamamen ortadan kaldırmaya çalıştığı, geçtiğimiz yüzyılda binlerce insanın ölümüne yol açan kızamık yeniden gündeme geldi.
Kızamık az gelişmiş ülkelerin sorunu olmaktan çıkıp Avrupa'nın da sorunu olmaya başladı.
Kızamık nedir? Nasıl bulaşır?
Kızamık kırmızı bir döküntüyle kendini gösteren viral kökenli bir çocukluk hastalığıdır. Paramyxoviridae ailesinde olan morbivirüs'tür.
Öksürük ve teneffüs yoluyla çabucak bulaşabilir, ayrıca burun akıntılarında ve boğaz salgılarında yoğun miktarda bulunur. Daha çok çocuklarda 5-6 aydan sonra görülmeye başlar. Hasta kişideki bulaşıcılık durumu döküntünün görünmesinden 2-4 gün önce başlar. Bu yüzden fark etmeden bu kişiler okullarda, kreşlerde büyük bir kitleye hastalığı taşıyabilirler. Bu bulaşıcılık hastalık başladıktan sonra da 5-7 gün sürebilir.
Kuluçka süresi 10 günden üç haftaya kadar uzayabilir.
Hastalık yoğun ateş, döküntüyle seyreder. Az gelişmiş ülkelerde (özellikle Afrika'da) beslenme bozukluğu gösteren çocuklarda komplikasyonlardan ölüm oranı çok yüksek düzeylerde seyrederken Avrupa'da komplikasyonlardan ölüm sayısı oldukça az. Örneğin Fransa'da 2008'de yaklaşık 5 bin kızamık vakası gözlenirken, sadece dört ölüm olayına rastlanmıştır.
En önemli komplikasyonlar; solunum yolu enfeksiyonları, nörolojik komplikasyonlar, sindirim (ishal) ve gözle ilgili komplikasyonlardır.
Bu komplikasyonlar bağışıklı sistemi bozukluğu gösteren (AIDS'li, kanser tedavisi gören ya da doğuştan bağışıklık sistemi bozukluğu olan) çocuklarda ölümcül bir tabloya yol açabilir..
Nasıl korunlur?
Virüs ultraviyole ışıklarına ve ısıya dayanıksızdır -56 derece selsius'ta 30 dakika. Ayrıca alkole hassasiyeti vardır, 70 derecelik alkolle yüzey temizlemesi yeterlidir. Ama en önemli korunma şekli aşıdır. İlki 12 ay civarında, ikinci dozu da 3-6 yaş arasında yapılarak bu hastalıktan korunmak mümkün.
Bir toplumda kızamığın ortadan kalkması için aşılanma oranının yüzde 95 olması gerekir. 2000'de WHO rakamlarına göre dünyada kızamıktan ölenlerin sayısı 750 binken bu sayı aşılama sayesinde 2006'da 242 bine düşürüldü. 2007'de de 200 bine indi.
Maalesef İsviçre başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde aşıya karşı başlatılan kampanya kızamığın Avrupa'da yeniden bir toplum sağlığı sorunu haline gelmesine yol açıyor. 2010'da İsviçre'de kızamığa yakalanma oranı yüz binde 14'tü (3 bin 500 vaka). İngiltere ve Romanya'daysa bu oran yüz binde 1,6'ydı.
Finlandiya'da iki doz aşılanma oranı yüzde 91'ken bu oran Fransa'da yüzde 88, İtalya'da yüzde 87. Bu olay daha çok 2008'den itibaren yaygınlaşmaya başladı. Fransa'da 2008'de 600 kızamık vakası varken bu sayı 2009'da bin 525'e çıktı. 2010'daysa 3 bine yaklaştı.
Fakat son üç yılda ölüm sayısı sadece dört. Bu oranın gelişmekte olan ya da sağlık sistemi gelişmemiş ülkelerde çok yüksek olduğu (yüzde 10'a kadar çıktığı) ne yazık ki bir gerçek. (ÇŞ/EÜ)
* Dr. Çiçek Şakiroğlu