Yaklaşık iki haftayı aşkın bir süredir Mısır'daki isyan ateşinin yarattığı siyasi dalgayı okuyoruz gazetelerde. Tabi çok sayıda televizyon programında ve internette de fazlasıyla yer alıyor Mısır isyanı. Ve 18 günün sonunda "Son Firavun" olarak anılan Hüsnü Mübarek'in istifasıyla sonuçlanan olayın sosyopolitik tartışmaları bir tarafa, binlerce yıllık bir medeniyetin ev sahibi Mısır'ın bambaşka bir yönünü anlatan bir kitap çalışması var elimizde: Mısır Mitleri.
Mit, sözlüksel anlamı dinle ya da kahramanlıklarla ilgili olan toplumun gelenek ve göreneklerine göre ağızdan ağıza ulaştırılan ve zaman içinde değişiklik gösteren söylenceler anlamında kullanılan bir kavram.
Mit kelimesi Yunanca "mythos" kelimesinden gelir. Mitler genel olarak çok tanrılı dönemleri, olağanüstü kahramanlıkları ve olayları konu alır. Uzmanlara göre, belirli kurgu ve fanzinlerin mit ya da mitoloji olarak tanımlanabilmesinin koşulu hâlâ yaşayan veya yaşamış olan insanlar tarafından inanılması, psikolojik, ruhani bir bağlantı kurulmuş olmasıdır.
Üç evren tasarımı
Serbest yazarlık yapan ve eski Mısır üzerine dersler veren George Hart'ın çalışması; binlerce yıllık gizemli bir kültürün gündelik yaşamındaki mitik kalıpları, inanışları ve bunların yaşattığı olayları anlatıyor. Mısırlıların toplum olarak en büyük meraklarının başında evrenin nasıl yaratıldığı sorusu olduğunu belirten yazar, Mısırlılarda üç evren tasarımının; Heliopolis, Hermopolis ve Memfis antik kentlerinin geleneklerinin dikkate alınarak oluşturulduğunu ifade ediyor.
Heliopolis mitine göre Güneş-Tanrı Atum; Heliopolis ve "Göğün hudutlarının" efendisidir. Atum, evrenin yaratıcısı olarak Nu'dan doğmuş ve evreni oluşturan elementleri yaratmıştır. Nu ise evrenin oluşmasından önce, karanlıkta dingin sulardan oluşan engin bir okyanus olarak mitte "kadim varlık" olarak geçiyor ve her şeyin üstünde görülüyor. Yazara göre Mısırlıların zihninde bu suyun gökyüzünü delip yerküreyi sular altında bırakacağı korkusu hep var olmuştur.
Hart, Memfis antik kentinin mitik yönünü şöyle açıklıyor: "En kadim ve en seçkin tanrı sayılan Ptah, kalbi ve dili sayesinde diğer tanrılara hayat vermiştir. Ptah'ın dili o kadar güçlüydü ki, ağzından bir şey çıktığında o şey var oluyordu. Ptah, Mefis rahiplerinin formüle ettiği, İncil'de de yer alan Logos Doktrini yarattı. Bu doktrine göre başlangıçta söz vardı ve bu söz Tanrı ile birlikteydi..."
Hermopolis şehri ise tanrı Jehuti onuruna Orta Mısır'da inşa edilen bir şehirdir. Mısır mitlerine göre Hermopolis'in ortaya çıkışı Alev Adası ile tasvir edilmiştir: " Çünkü Güneş Tanrısı bu dağda doğmuş ve evren ilk gün doğumuyla gelen ateş topuna tanık olmuştur..." Yazar Yaratılış Mitleri ile ilgili ilk bölümde "Aşkın Yaratıcısı Amon" miti üzerinde de duruyor ve Amon'la ilgili "Göğün ötesindeki ve yer altı dünyasının bile altındaki tüm tanrıları kendi özünden yarattığı" inanışını dile getiriyor. Amon'un sırrının gizlilikte olduğu, onun gerçekte kim olduğunu kimsenin bilmediği ve bunu öğrenmeye casaret edenlerin de yok olduğu inanışları Amon'la ilgili inanışlar olarak belirtilmiş.
Krallık mitinden efsanelere
Firavunun yani Tanrıkralın meşru yollardan Mısır tahtına geçmesi, mitolojik geleneğin kutsallaştırdığı bir olaydı. Mısır mitolojisinde Piramit Metinleri'nde tasvir edilen olaylardan biri de kral Osiris ve kızkardeşi, aynı zamanda da eşi İsis'in saltanatı üzerinedir. Kitapta bu bölüm çok akıcı bir dille anlatılıyor.
Mite göre Osiris ve İsis'in dönemi bolluk ve bereket dönemiyken, Osiris kardeşi Seth tarafından öldürülür. Buna dayanamayan İsis, günlerce Osiris'in izini sürer ve yasını tutar. Seth ise iktidarını tanrılara kabul ettirmek için uğraşır. Öte yandan Osiris ve İsis'in oğlu Horus tahtın kendisine verilmesinin hakkı olduğunu söyler ve tanrılardan yardım ister.
Güneş tanrısı Ra Seth'e destek verirken, diğer tanrılar iktidarın Horus'un hakkı olduğunu söyler. Neticede Horus annesi İsis'in yardımıyla iktidarı elde eder, Seth ise isis'in mahkûmu olur ve tanrıların önünde aşağılanır... Mısır mitolojisinde Krallık Miti bu şekilde tasvir ediliyor. Kitapta ayrıca Krallık Miti'nde de anlatıldığı üzere İsis'in büyücü yanına da yer veriliyor.
Mısır tarihinin gizemli sayfaları
Mısır Mitleri çalışması binlerce yıllık bir tarihin biraz daha anlaşılır kılınması için tarihsel metinlerden, yazıtlardan ve arkeolojik bulgulardan yararlanarak ortaya koyulmuş serbest metinlerle, Mısır tarihinin gizemli sayfalarını bir nebze olsun aralamamızda faydalı oluyor. Yazar kitabının son bölümünde konuyla ilgilenenler için ilave olarak okuma önerilerinde de bulunmuş.
Mısır'a dair daha çok detay elde etmek, tarihinin gizemli sayfalarında dolaşmak isteyenler için bu kitap kısa ve öz olarak birçok bilgi sunuyor. Meraklısı için son bir notla bitirelim. Yayınevinin mitler ve mitolojiye ilgi duyanlar için hazırladığı seride, Rusya, İskandinavya, İnka ve Yunanistan'a dair çalışmaları da bulunuyor. (UB/AS)
* George Hart, Mısır Mitleri, Phoenix Yayınları, 131 sayfa