bianet muhabiri Beyza Kural’ın 6 Kasım 2015’te ters kelepçeyle gözaltına alınması sırasında çekilmiş görüntülerden “öğrendik”:
Polis: “Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Bunu size öğreteceğiz.”
Üzerine “Ders: İtaat, Sur’a (Cizre’ye, Silopi’ye,…) eğitime geldik” yazan kara tahtaların önünde poz veren o gladyatör kılıklı polis ve/veya askerler de herhalde “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını” öğretiyorlar oralarda…
Asker-polisi itaat dersine kim soktu?
Kara tahta önünde yüzü maskeli asker veya polislerin itaat öğretmenliğine soyunmasının, askeri-polisi bu denli “rahat” konuşturan, “rahat” hareket ettiren siyasi iradenin bir “görevlendirmesi” olduğu açık. İstanbul’da, onlarca kameranın görüntü aldığı bir ortamda polisin bastıra bastıra “Bunu size öğreteceğiz” demesi başka nasıl anlaşılabilir ki zaten?
Ancak vaktiyle “işkenceye sıfır tolerans” diyen aynı siyasi iradeye bazı sorular sormak ve bazı hatırlatmalar yapmak gerekiyor:
Hangi eski’den bahsediyorsunuz siz?
Eğer “işkenceye sıfır tolerans” dediğiniz zamanlar ise “eski”, bugün o toleransın “suistimal” edildiğini mi düşünüyorsunuz? En temel insan haklarına saygıyı bir “tolerans” olarak mı görüyorsunuz yoksa.
O zamanlar köy yakmalardan, faili meçhul-siyasi cinayetlerden bahsettiğinizi, “Devlet de yanlış yapabilir” dediğinizi, hatırlamıyor musunuz ve daha önemlisi; bugün Sur’da, Silopi ve Cizre’de yaşananlar için de, mesela 2023’te, başka bir iktidarın “Devlet de yanlış yapabilir” diyebileceğini tahayyül edebiliyor musunuz?
Gerçi ne Kenan Evren yaptıklarının bedelini ödedi, ne Tansu Çiller ne de diğerleri… Yani geçmişle hakiki bir yüzleşme ve hesaplaşma olmadı –ki biz bu yüzden çok kolay bir şekilde, eskiden beter hale geldik…
Başardınız!
Öğrendik!
“Artık hiçbir şey eskisi gibi değil”; her şey eskisinden beter, öğrendik!
Her hafta “ölülerimizi bulun, bir mezarları olsun bari” çığlıklarına, şimdi “Bırakın sokak ortasında yatan ölülerimizi gömelim” çığlıkları eklendi insanların.
Hatta insanların çocuklarını gömebilmek için açlık grevine girdiklerini de “öğrendik”.
Yalnız unutulmamalı ki, herkes için “Artık hiçbir şey eskisi gibi değil!”
Dünya internet çağında ve hiçbir şeyin üstü kolay örtülemiyor artık!
Ve biz önünde sonunda eğer gerçek “temel insan hak ve özgürlüklerine, kolektif hak ve özgürlüklere” saygılı bir hukuk devletinde yaşayacaksak, elbette bugünler unutulmayacak!
Sosyal medyada mahkemelere sunulacak yığınla delilin arşivi tutuluyor zira! (BA/HK)