*Yeşil Sol Parti'nin Diyarbakır mitingi, 13 Mayıs 2023 [Fotoğraf: MA]
Mayıs 2023 seçimlerinden yeni çıkıldı. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak veya özünde HDP olarak ya da genel anlamı ile Kürt siyasi yapısının seçimlerden başarısız olarak çıktığıyla ilgili HDP yoğun bir eleştiri bombasıyla karşı karşıya kaldı.
Eleştirilerin en önemlilerini saydığımızda, halkın büyük bir çoğunluğunun aday listelerine yönelik eleştirisi ön plana çıkmaktadır. Diğer önemli eleştiri ise neden ilk turda Cumhurbaşkanı adayı çıkarılmadığı konusundadır. Her ne kadar seçimlere girmese de HDP bu soruların muhatabı durumunda kalmıştır.
HDP'yi ve HDP geleneğini bilen herkes bilir ki eleştiri ve özeleştiri mekanizması partinin temelini oluşturur. HDP'nin yetkili organları halkın bu eleştirilerine mantıklı bir özeleştiri verip gereğini de yapacaktır.
Şimdi bu yazıyı okuyan arkadaşlarımdan özür dileyerek ve "bana göre" kalıbını ekleyerek, "HDP nedir?", "HDP düşüncesi nedir?" konusuna girmek istiyorum.
Türkiye'de parlamenter sistem içinde yer alan HDP, Türkiyelilik söylemi doğrultusunda ülkede var olan sol, sosyal demokrat ve de seküler grupların temsil eksikliği ve muhalefet boşluğunda, demokratik yöntemlerle iktidar gücüne ortak ya da ele geçirme amacı ile stratejiler geliştiren bir siyasal partidir. Aynı zamanda HDP ilkeleri ile var olan demokratik sistemin radikal bir şekilde dönüştürülmesine rehberlik etmek isteyen bir siyasal felsefeye sahiptir.
HDP'nin yetkili kurullarının seçimler konusunda aldıkları kararlarda ve yapmış oldukları ittifaklardaki tek amaçlarını radikal demokrasiye yani "yeni hayata" ya da "bizlere" ulaşmak için yürütülen çalışmalar olarak tanımlamak gerekir. Tabii ki bu strateji bugünün stratejisi değildir, HDP'nin kuruluş stratejisidir.
Yapmak istediği, neoliberal ekonomiyi ve liberal demokrasiyi radikal bir şekilde dönüştürmektir. Bunu yaparken de önce kolektif siyasal bir kimlik oluşturarak radikal çoğulcu toplum, sosyalist ekonomi, demokratik bir ortamda herkese eşitliği, özgürlüğü demokrasi prensipleri doğrultusunda oluşturmaktı. Bu düşünce tarzı da doğal olarak neoliberal siyasete ve kapitalist ekonomiye karşı önemli bir duruştur.
HDP yeni bir politik felsefe olan agonistik bir demokrasi çerçevesindeki siyaseti ile kitlelerin sesi, daha doğrusu sesi olmayanların sesi olmak için yola çıkan bir siyasal yapıdır. Bu yolculukta zaman zaman tökezlemiştir. Zaman zaman bir adım geri çekilmiştir. Ancak HDP düşüncesini benimseyen yüzbinlerin, bu siyasi amaca ulaşmak için mücadeleyi mevcut yöneticilerin bıraktığı yerden teslim alıp, bir üst aşamaya taşıyacağını siyaset bilimciler ve HDP'yi yakından tanıyanlar iyi bilmektedir.
Peki, HDP seçimlerde başarısız mıydı?
Şu an tüm tartışmaların kaynağı olan 14 Mayıs seçim sonuçlarına bakmadan önce şunu söylemek gerekir ki ölçme ve değerlendirme tekniğinin en önemli ilkesi şudur: Ölçemediğiniz şeyi değerlendiremezsiniz. Bu nedenle ölçmek ve ölçülmek bize karşılaştırmalar yapma, yaptığımız çalışmaları yöntemli hale getirme ve yaptığımız çalışmaları yorumlama olanağı verir.
Seçim sonuçlarına baktığımızda HDP'nin tabanı ve seçmeni olarak ülkenin batı yakasında Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı 13 ilde, 1 milyon 789 bin 320 oy alınmıştır.
*Veriler YSK'den alınmıştır. [Tablonun büyük halini görmek için üzerine tıklayın.] |
HDP'nin 2018 seçimlerine göre, 587 bin 613 oy kaybına uğradığı görülmektedir. Burada 2018 yılında HDP listelerinden seçime giren ancak 2023 seçimlerine ayrı liste çıkaran TİP'in 704 bin 588 oy aldığını düşündüğümüzde, HDP'nin 2018 seçimlerine göre örnek olarak aldığı oyda aslında bir düşüşün aksine toplamda artışın olduğunu görmekteyiz. TİP+HDP oy toplamının 2 milyon 493 bin 908 olduğunu görüyoruz.
Yine seçim sonuçları bize daha ilginç bir sonuç veriyor. Türkiye'nin en gelişmiş illerinde SOL Parti'ye verilen 31 bin 284 oya karşılık, HDP'nin güçlü olduğu Güneydoğu Anadolu'daki 20 ilde SOL Parti'ye verilen oy sayısının 28 bin 947 olduğunu görüyoruz. Ülke genelinde SOL Parti'ye verilen oyların yüzde 75'inin asıl olarak Yeşil Sol Parti'ye verilmek istenen oylar olduğunu düşünebiliriz.
2018 seçimlerinde 461 bin 610 geçersiz oya karşılık, 2023 seçimlerinde geçersiz oy sayısı 618 bin 254 olmuştur. Yani geçersiz oy sayısı 157 bin artmış. Geçersiz oyların bu düzeyde artmasının nedeninin "Bir oy Kılıçdaroğlu'na, bir oy Yeşil Sol Parti'ye" sloganından kaynaklandığı açıktır.
HDP'nin güçlü olduğu bölgenin 20 ilindeki sonuçlara baktığımızda ise karşılaştığımız tablo şöyle:
*Veriler YSK'den alınmıştır. [Tablonun büyük halini görmek için üzerine tıklayın.] |
1) 2018 seçimlerinde bu 20 ilden aldığımız toplam oyumuzun 2 milyon 597 bin 265 olduğunu, geçersiz oy sayısının ise 187 bin 271 olduğunu görüyoruz.
2) 2023 seçimlerinde aldığımız oyların toplamının 2 milyon 519 bin 78 olduğunu, geçersiz oyların ise 284 bin 698 olduğunu görüyoruz.
Geçersiz oyların bu kadar yüksek olmasının nedeninin, bu bölgelerde "Bir oy Kılıçdaroğlu'na, bir oy Yeşil Sol Parti'ye" söyleminden kaynaklandığını burada da görmekteyiz. Bu seçimlerdeki geçersiz oyların sayısı, 2018 seçimlerine göre yaklaşık 100 bin artmıştır.
Tabloya objektif baktığımızda bu seçimlerde geçersiz olan 100 bin oy ve SOL Parti'ye verilen 29 bin oyun, yani toplamda 129 bin oyun HDP'nin oyları olduğu açıktır.
3) Tabloya baktığımızda HDP 20 ilin 14'ünde oy kaybı yaşamış, 6 ildeki oylarını da çok alt düzeyde artırmıştır. Bu illerdeki oy kaybının en büyük nedenlerinin birinin Emek ve Özgürlük İttifakı'nın aday listelerinden kaynaklandığı parti içi tartışmalardan anlaşılmaktadır.
Türkiye Genel Tablosu'na baktığımızda ise;
- 2018 seçimlerine göre, 2023 seçimlerinde seçmen sayısı ülke genelinde 4 milyon 329 bin 861 kişi artmıştır.
- 2018 seçimlerine göre geçersiz oy sayısı 333 bin 287 olmuştur.
- HDP 2018 seçimlerinde 5 milyon 606 bin 622 oy, 2023 seçimlerinde 4 milyon 620 bin 882 oy almıştır. 2023 seçimlerinde TİP kendi listesi ile seçime girerek 902 bin 155 oy almıştır. Aynı zamanda SOL Parti'nin ülke genelinde almış olduğu oy sayısı 74 bin 37'dir.
- 2023 seçimlerine TİP ile aynı listeyle seçime girildiğini kabul edersek, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın 5 milyon 523 bin 37 oy aldığını görmekteyiz. Bu sonuca göre de Yeşil Sol Parti'nin büyük bir başarısızlıkla karşı karşıya olmadığını net olarak görmekteyiz.
Buradan şu sonuçları çıkarabiliriz:
1) Çeşitli çevrelerin "Yeter Türkiye Sol Hareketi'ni sırtınızda taşıdığınız, onların bize seçimlerde katkısı 0,5 düzeyinde bile yok" tezinin doğru olmadığını bu sonuçlarda net olarak görmekteyiz.
2) 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde HDP adayı Selahattin Demirtaş'ın almış olduğu oy oranın yüzde 8,4 olduğuna baktığımızda, 2023 genel seçimlerinde barajın yüzde 7'ye düşürülmesinden dolayı Yeşil Sol Parti'nin baraj sorunu olmadığından ülkedeki sosyalist ve sosyal demokrat kesimlerden Yeşil Sol Parti'ye oy gelmediğini de görmekteyiz. Yani Yeşil Sol Parti oylarının yaklaşık olarak yüzde 90'ını sadece Kürt seçmenden aldığımızı görmekteyiz. Bu da bize şunu göstermektedir: HDP kendi seçmeninin oyunu almıştır.
3) HDP, Türkiye genelinde bölgedeki 20 ilin nüfusuna kayıtlı 15 milyon 43 bin 739 seçmenden sadece 5 milyon Kürt seçmenin oyunu almaktadır. Bunun nedenlerinin üzerinde durulmalıdır.
Bu sonuçlardan çıkarmamız gereken sonuçlar vardır. Bunlardan en önemlisi, HDP yapmak istediklerini, yaşama bakış açısını Kürt seçmene anlatmakta yetersiz kaldığını net olarak görmekteyiz.
2023 seçimlerinde HDP'nin oy kaybının en önemli nedenlerinden birinin, aday belirleme konusunda yerelin görüşlerine yeteri kadar ilgi gösterilmemesi olduğu açıktır. Yaklaşık 10 ay sonra önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimlerde eş başkan adayları ve meclis üyelerini belirlemede HDP çok iyi değerlendirmeler yapmalıdır. Geçmişteki alışkanlıklarına devam ederse, 2023 seçimlerinde aldığı sonuçların da altında bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı bilinmelidir.
Peki, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın 2023 seçimlerinde başarılı olduğu bir alan yok mu?
HDP düşüncesinin kazandığı alan, Türkiye'de değişimi ve dönüşümü sağladı. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde hem Alevi hem Kürt bir siyasetçinin, bu ülkenin muktedirlerine rağmen Cumhurbaşkanı adayı olmasını sağladı. Bu Alevi ve Kürt cumhurbaşkanı adayı oyların yüzde 48'ini aldı. Bu yadsınamaz bir başarıdır.
Kürt siyasetinin başarısızlığını kutlayanlar şunu bilmelidir ki 2023 seçimlerinin sonuçlarına bakarak HDP fikriyatının bir tıkanma içinde olduğu değerlendirmelerini yapanlar ve maalesef bu değerlendirmelere destek veren bazı HDP'lilerin öncelikle bu düşüncenin ortaya atıldığı ve geldiği yere bakmaları gerekir. HDP düşüncesinin, koşullar ne olursa olsun kendisini yenileyip kendi varlığını ve devamlılığını sağlayacak güce sahip olduğu da unutulmamalıdır.
HDP'nin önümüzdeki dönemde, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir televizyon programında HÜDA PAR ile ilgili yapmış olduğu konuşmayı yabana atmaması gerekmektedir.
Ve şunu unutmaması gerekir ki Hamas'ı İsrail kurdu. Ancak Gazze'yi Hamas'a bırakan Filistin Kurtuluş Örgütü'ydü. Bir devlet projesi olan HÜDA PAR'ın AKP tarafından ittifak ortağı yapılmasını da HAMAS örneği gibi düşünmeliyiz. HÜDA PAR bunu şiddet kullanarak yapmayacaktır. Bunu sistemin içinde kalarak yavaş yavaş yapacaktır. Tıpkı herkesin bildiği kurbağa deneyi gibi.
Ve yine şunu da unutmaması gerekir ki; Abdullah Öcalan Türkiye'ye getirildiğinde söylediği, "Benim Türkiye'ye getirilmem bir komplodur. Bu komplonun amacı da Ortadoğu halklarının karşı karşıya getirilip iç çatışmalar yaratmaktı" sözünü, bugün yaşayarak görmekteyiz.
Ve şunu da unutmaması gerekir ki; Cumhurbaşkanlığı seçiminde kırmızıya boyanan bölgeyi, yerel seçimlerde daha da kırmızı hale getirmezse, yani 60 belediyeyi tekrar 102'ye çıkaramazsa açılan yeni alanın birileri tarafından doldurulacaktır.
Ve şunu da unutmaması gerekir ki; 14 Mayıs seçimlerinde alınan sonuçları, özgürlük ve demokrasi cephesi açısından hiçbir ilerleme yokmuş gibi okumalar, yeni bir atılım heyecanını körelttikleri nispette, HDP'yi eleştiri sahiplerinin ulaşılmasını umdukları düzeye yükseltmek açısından işlevsiz kalmaya mahkûmdur. Bu tür okumaları seçimden hemen sonra sosyal medyada hepimiz gördük.
Doğru okuma nedir? Doğru okuma, AKP-MHP iktidarının kullandığı bütün negatif argümanlara, hukuk dışı uygulamalara, parti üyelerine yönelik tutuklamalara rağmen HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı'nın düşüncesinin başarıya her zaman yakın olacağı ve dimdik ayakta olacağına inanmaktır.
*HDP Parti Meclisi Uzlaşma Kurulu Üyesi
(MY/VC)