ŞADİYE DÖNÜMCÜ YAZDI
Hangi Konser İçin Huzurevinden Kaçarsınız?

“Yaşlılık döneminde ‘an’ı yaşa’ tarzından ’her günün tadına var’ tarzına geçilmeli, yaşam sanatının olanaklarını sükunet içinde değerlendirilmeli, yaşlanan insanlar etkinlik terapisiyle harekete geçirilmeli” diyen felsefeci Wilhelm Schmid’in (*) kulaklarını çınlattım, aşağıdaki fotoğrafın yer aldığı haberi okuyunca.
Haberin geçtiği yer: Almanya’nın kuzeyindeki 1800 nüfuslu bir köy olan Wacken.
Habere konu olan kişiler: 1990’lı yıllardan beri yapılan, tüm biletleri önceden satılan, dünyanın her yerinden müzikseverin katıldığı en büyük heavy metal –açık hava- festivalinde Danzig, Judas Priest, Hatebreed ve In Flames gibi grupları izlemeye giden –adları gizlenen- iki yaşlı kişi.
Haber konusu olay: İkisi birlikte, 4 gün süren heavy metal festivaline katılmak için (Almanya) kaldıkları Dithmarscher Huzurevi'nden akşam saatlerinde kaçıyor. Görevliler, kuruluşta olmadıklarını saptayınca polise haber veriyor. Polis sabaha karşı 03:00'te festival alanında buluyor, “kafası karışık ve sersemlemiş halde” ikisini. Festivalden ayrılmak istemeseler de, polis onları huzurevine –taksiyle- geri dönmeye ikna ediyor.
Bir öneri: Yazının tam burasında geri dönüp, yukarıdaki o iki güzel insanın yer aldığı fotoya tekrar bakınız lütfen… Ne düşündünüz? Ne geçti/geçiyor aklınızdan?
Ben, o iki güzel insanın festivali sonuna kadar izleyemedikleri için üzüldüm, diyeyim sadece. İçimden geçen diğer şeyleri, -uzun yıllar yaşlı insanlarla çalışan ve yaşlı kuruluşlarında yöneticilik yapan bir sosyal hizmet uzmanı olduğumdan- yazmasam iyi olur.
Haberi okuyunca Wilhelm Schmid’in, yaşlanma sürecinizde mütevazı hazların her zerresinden büyük tat alabilmek için sakin olun, bu hazzın akıntısına kendinizi bırakın, mealindeki önerisi geliyor aklıma. İçimden, - kendimin bile zor duyduğu bir ses tonuyla- sevgili Schmid’e sesleniyorum: Yaşlı insanların mütevazı hazlarını yaşamaya –dünyanın her yerinde galiba- izin vermiyorlar ki!
Sonra soruyorum kendime: Acaba, ileride, huzurevinde kalırken hangi sanatçının/grubun konseri için –tekerlekli sandalye ile bile olsa- oradan kaçarsın? diye.
Çok da düşünmeden sıralıyorum -adı bende saklı- üç grubu.
Peki sevgili okuyucu; ileride huzurevinde kalırken, hangi sanatçının/grubun konseri için –tekerlekli sandalye ile bile olsa- oradan kaçarsınız? (ŞD/HK)
(*) Sakin Olmak: Yaşlanırken Kazandıklarımız İletişim Yayınları, çeviren Tanıl Bora, Ocak 2015, 100 sayfa.
Sevilay Çelenk AKPM Kış Oturumunu anlattı: Uluslararası mekanizmaları terk etmemeliyiz

Ayşegül Devecioğlu'ndan siyasi bir polisiye: Kuma Daireler Çizen

Bir kitap, bir yazar: Parkinson Ama Son Değil

21 EYLÜL DÜNYA ALZHEİMER GÜNÜ
Hayata bir paravanın ardından bakar gibi yaşamak

Bir kitap, bir yazar: Ruhumun Kadınları, Isabel Allende
