"Ying-yang'ın karasındaki bir avuç beyazız artık. Karanlık o nokta, büyük beyazı çoktan istila etmiş gibi ama biz beyazı büyüteceğiz..."
Güzel sohbetimizi bu cümleyle bitirdik dün Gözde'yle... Gözde Öney, genç ve çok yetenekli bir müzisyen. Bir ay kadar önce ilk gözağrısı albümünü, "İki Gölge"yi çıkardı. 10 şarkılık bir şölen adeta...
Gözde'yi benim için farklı ve özel kılan ise, onunla tanıştığımızda henüz Bilgi Üniversite'sinde okuyan ve müzik yapmak için ışıldayan bir kadın tanımam ve arkadaş olmamız...
Yıllarca farklı sanatçılara geri vokal yapan ve sahne alan Gözde, güzel adam, şahane davulcu Okay Aynur'un da cesaretlendirmesiyle kendi albümünü yapmaya karar vermiş bir süre önce.
"Ne hissetin o zamanlar" dedim; "Heyecan" dedi.
"Farklı insanlarla çalışıp, onların müziğinin bir parçası olmak da güzeldi ama benim kendime ait söyleyeceğim çok şey vardı"…
Albümdeki 10 şarkının 8'inin sözü ve müziği Gözde'ye ait.
“Hayat İzleri”nde Ayşe Saran'la baş başa vermişler sözler için. “Tik Tak”ın müziğini Okay Aynur'la yapmışlar. “Düşüş”te ise Koray Candemir'le müziğini paylaşmışlar. “Son Nefes” ve “Bi' Ruh” haricindeki tüm düzenlemeler, Efe Demiral'a ait.
Efe ve Gözde Bilgi'den sınıf arkadaşı. Albüm fikri kafasında oluştuğunda, bir kısmı hazır, bir kısmı hayal çalışmaları içerisinde olan şarkılarının düzenlemesini kim yapabilir, diye düşünürken, aklına hemen Efe gelmiş Gözde'nin.
"En iyi anlaştığım arkadaşımdı müzikal olarak okuldan. Bir gün bir yerde iş için de yollarımızın kesişeceğine emindim" diyor.
Bir yıllık bir çalışmanın eseri "İki Gölge..."
"Memnun musun çıkandan, peki...?" dedim, gözleri ışıldadı. "Evet" dedi.
Biriktirdiği onca hikayeyi, sözlere döküp, üstüne müziğini yazmak ve bunu incelikle anlatmak şahanesini yaşıyor bu sıralar. Geçtiğimiz haftalarda albümün lansmanı vardı.
"Sahnede normalde gözlerimi kapayarak söylüyorum ama gözümü açtığım anda gözlerinin içini gördüğüm insanlarla şarkılarımı paylaşmak kadar tatmin edici ve insanı şanslı hissettiren bir şey yok..." diyor.
Müzik yapmıyorken aç kaldığını, içinden çıkaracak alan bulamadığında besin eksikliği çektiğini ve paylaşamadığında müziğini başkalarıyla, depresyona kadar gider diyecek kadar üretiminin peşinde.
"Zor mu peki bu ülke şartlarında müzik yapmak" diye sorduğumda ise, yüreklilikle "Evet, çünkü yetmiyor" diyor.
Günbegün kapanan mekanların, festivallerin azalmasının, plak şirketlerinin tutumlarının, emeli sanatını icra etmeye çalışanlar için durumu zorlaştırdığını ve biraz yorduğunu söylüyor.
"Anlatacak derdimiz var, onu müzikle vermek, paylaşmak istiyoruz".
Naif ve fakat güçlü istekleri var. Durdurulamaz bir arzu var içinde Gözde'nin müzik adına... Umudu ayakta tutmanın zor olduğu zamanlarda, zoru başarmayı sevenler olarak sanata sığınıyoruz ve Efe Demiral'ın da dediği gibi "Kendimle ilgili hala umutlarım var..."
Gözde Öney'in albüm kapağındaki şahane fotoğraf Begüm Koçum'a ait. İşlerini hayranlıkla izlediğim Eren Caner Polat'ın illüstrasyonları her şarkı sözünün yanında ihtişamıyla arzı endam eyliyor. Kendinize bir iyilik yapın ve "İki Gölge"yi edinin, dinleyin. 14 Haziran'da Kaset Kadıköy Sahne'de albümün ilk akustik konseri var. Meraklısına...
Albümde en sevdiğimin de dediği gibi;
"Dokunsam sana eski günleri arar mıyım
Dikenlerinden tutsam kanar mı ellerim
Öylece yok olsam, kaybolur bütün izlerim
Yine bulur muyum seni bıraktığım yerde...?"
Dinleyiniz.... (GP/HK)