Gazeteciler "sır" saklar mı? Gazetecinin "haber kaynağını açıklamama" hakkı var mıdır? Yazı sahibi kaynak açıklamaya zorlanır mı?
Türkiye'de 11 Ocak 2003'ten itibaren gazetecinin haber kaynağını açıklamama hakkı vardır. Süreli yayın sahibi ve sorumlu müdürler de bu hakka sahiptir. Bu hak artık Basın Yasası ile koruma altındadır.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 29 Nisan 1982 tarihli "Anlatım ve Bilgilendirme Özgürlüğü Bildirisi"; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10. maddesiyle korunan ifade özgürlüğünün sağlanması için; "sansür" ya da herhangi bir "keyfi denetim ve zorlamanın önlenmesi" ve "düşünce ve görüşlerin çeşitliliğini yansıtan, bağımsız ve özerk bir medyanın varlığının korunması"nı esas alır.
Bu amaçla Bakanlar Komitesi 8 Mart 2000 tarihli 701. toplantısında üye devletlere gazetecilerin "haber kaynaklarını açıklamama hakları" konusunda R (2000) 7 sayılı Tavsiye Kararı'nı aldı.
Önceki bilgilerimizi tekrarlamak gerekirse; Komite'nin R (2000) 7 sayılı Karara Ek "Gazetecilerin Haber Kaynaklarını Açıklamama Haklarıyla İlgili İlkeler" hakkındaki 8 Mart 2000 tarihli tavsiye kararında bazı tanımlara açıklık getirdi.
Buna göre, "gazeteci" terimi; "düzenli, bir şekilde veya profesyonel olarak haber toplayan ve bu haberlerin her türlü kitle iletişim araçlarıyla halka ulaşmasını sağlayan tüm hakiki veya tüzel kişileri", "haber" terimi ise; "metin ses ve/veya görüntü şeklinde tüm olay, görüş veya fikir aktarımlarını" tanımlıyor. "Kaynak", bir gazeteciye bilgi sağlayan tüm kişiler, "bir kaynağı tanımlayan haber" terimi ise haber kaynağının tanınmasını sağlayacak türden bilgilerdir.
Gazetecilerin "Haber Kaynaklarını Açıklamama Hakları" konusundaki Tavsiye Kararı'nın kaynağı, Londra'da Morgan-Grampian Yayıncılık şirketinin yayınladığı The Engineer'da stajyer gazeteci olarak çalışmaya başlayan William Goodwin'in, İngiltere'ye karşı yaptığı şikayet başvurusu üzerine verilen 27 Mart 1996 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıdır. (Goodwin v.İngiltere 16/1994/463/544)
Söz konusu olayda; İngiliz Mahkemeleri, hakkında haber yayınlanacak olan özel şirket lehine aldığı kararlarla, gazeteciden haber kaynağını açıklamasını ve belgelerini teslim etmesini istemiştir. Gazeteci Goodwin "kaynağı tanımlayan haberlerini" açıklamayınca 1981 tarihli Mahkemeye Saygısızlık Yasası'na aykırı hareket ettiği için para cezasına mahkum olmuştur.
Goodwin, 27 Eylül 1990'da "haber kaynağının kimliğini açıklamasını talep eden" mahkeme emrinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürerek Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na (AİHK) başvurur. Komisyon şikayeti "kabul edilebilir" bulmuştur. Başvuru AİHM'nde karara bağlanır. AİHM kararında; ifade özgürlüğünün demokratik toplumların ana dayanaklarından biri olduğunu ve basına tanınan korumanın özel bir öneme sahip olduğunu hatırlatmıştır.
Gerekçelerinden en dikkat çekici olanı ise şudur: "Gazetecilik kaynaklarının korunması, hukuklarda ve üye devletlerin pek çoğundaki mesleki yürütme ilkelerinde (basın meslek ilkelerinde veya etik değerlerinde) belirtildiği ve gazetecilik özgürlükleri hakkındaki bazı uluslararası belgelerde onaylandığı üzere, basın özgürlüğünün ana koşullarından biridir.
Böyle bir koruma olmadığı takdirde, kaynaklar, kamu yararına olan meselelerde kamuyu bilgilendirmek konusunda basına yardımcı olmaktan kaçınabileceklerdir. Sonuç olarak, basının yaşamsal nitelikteki "kamunun bekçi köpeği olma" rolü sarsılabilecek ve basının doğru ve güvenilir bilgi sağlama yeteneği kötü yönde etkilenebilecektir.
3.12.2002'de 58. Hükümet uyum yasalarının devamı niteliğinde yasa tasarısı hazırladı. Hükümet Basın Yasasında önerdiği değişiklikle önce sadece mevkute sahiplerine "haber kaynaklarını açıklamama" hakkı veriyordu. Anayasa Komisyonu'nda bu madde hakkında verilen önerilerle, asıl hakkın gazetecilere ve yazı sahiplerine tanınması gerektiğinden maddede değişiklik yapıldı.
Hükümetin eksik düzenlemesi, mesul müdür yerine sorumlu müdür denilmesinin daha doğru olduğu, maddenin yasadaki yeri gibi konular eleştirilebilir. Ancak bu madde Mecliste "sessiz sedasız" kabul edilen en önemli maddelerden biridir. Demokrasinin gereği olan ve gazetecileri koruyan, giderek halkın bilgi edinme hakkını sağlayan haklardan birisidir.
4778 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 02.01.2003'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edildi. 11.01.2003 tarihli ve 24990 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Böylece koruyucu nitelikteki düzenlemeyle; Basın Yasası'nın 15. maddesine "Mevkute sahibi, mesul müdür ve yazı sahibi haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamaz" şeklinde son fıkra eklenmiş oldu.
Sonuçta "kaynak açıklamama hakkı" "mevkute sahiplerine", "mesul müdürlere" ve gazetecilere/yazı sahiplerine tanınmıştır. Artık mevkute(süreli yayın) sahipleri, mesul (sorumlu) müdürler ve yazı sahipleri haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamazlar. (Fİ/BB/NK)