Hükümet yetkilileri son zamanlarda erkek şiddetiyle ilgili rakamları sık sık açıklar oldu. Bu durum uzun süredir dikkatimi çekiyordu ama bir türlü yapılan açıklamalarda sıralanan sayıları alt alta dizip incelemeye vaktim olmamıştı.
Dün BDP Kars milletvekili Mülkiye Birtane’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesini görünce, bu açıklamaları derlemekte geç bile kaldığımı farkettim.
Birtane soru önergelerine verilen cevaplardaki çelişkiyi farketmiş ve yeni bir soru önergesiyle olaya netlik kazandırmaya çalışıyor. Hem bakanların açıklamalarının çeliştiğini hem de resmi sayıların sivil toplum örgütlerinin raporlarındaki sayılarla çeliştiğini söylerken, 2010-2011-2012 ve 2013’de erkek şiddetinden ölen kadın sayısını soruyor.
Çelişkili açıklamalar, Birtane’ye verilen cevaplardan ibaret değil. Haberleri ve diğer vekillerin soru önergelerini araştırdıkça daha karmaşık bir tablo çıkıyor ortaya. Sorun, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın konuyla ilgili verilerinin hem birbiriyle, hem kendi içinde çelişmesi.
Örneğin 2009 senesiyle ilgili açıklamaları ele alalım:
Adalet Bakanlığı’na göre 2009’un ilk yedi ayında 953 kadın öldürülmüş. İçişleri Bakanlığı’na göre ise 2009’da 324 kadın öldürülmüş. Olay giderek tuhaflaşıyor çünkü Fatma Şahin’in İçişleri Bakanlığı’na referansla açıkladığı verilere göre bu sayı 171.
Hadi biraz da ben kafa karıştırayım, bianet’in basında yer alan haberlerden derlediği erkek şiddeti çetelesine göre 2009’un ikinci yarısında erkekler en az 127 kadın öldürmüş.
Bakanlıkların koordinasyon sorunu bir yana, aynı bakanlığın farklı veriler açıklaması da garip geldi bana. Örneğin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin aynı gün cevapladığı iki farklı soru önergesinde aynı soruya iki farklı cevap vermiş. Şahin, Mülkiye Birtane’ye Mart - Eylül 2012 arasında 23 kadının öldürüldüğünü söylerken, Pervin Buldan’a Ocak-Eylül 2012’de 125 kadının öldürüldüğünü söylemiş.
Buraya da hemen not düşeyim, bianet’in çetelesine göre Ocak-Eylül 2012’de erkekler 138 kadın öldürmüş. Yani basına yansıyan haberler bile açıklanan sayılardan daha fazla kadının öldürüldüğünü gösteriyor.
Hükümet erkek şiddetine karşı ne kadar çok çalıştığını mı ispatlamaya çalışıyor yoksa sadece kafa karıştırmaya mı çalışıyor ben tam olarak anlayamadım.
Ama bianet’e bu sefer de bakanların açıklamalarının çetelesini tutmak düştü. Biliyorum, karmaşık oldu ama komplikasyonlar bizden değil, yetkililerden kaynaklanıyor. Çetelemiz şimdilik şöyle:
* 2009’da 23. Dönem BDP Van milletvekili Fatma Kurtulan’ın verdiği soru önergesine cevap olarak, Adalet Bakanı Sadullah Ergin 2009 yılının ilk yedi ayında 953 kadının öldürüldüğünü açıkladı. 2003’te 83, 2005’te 164, 2005’te 317, 2006’da 663, 2007’de 1011 ve 2008’de 806 belirtti.
* Ekim 2012’de gazetelerde yer alan haberlere göre, İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı rapora göre 2012’nin ilk yedi ayında 140 kadın öldürüldü.
* Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Mülkiye Birtane’nin soru önergesine 3 Ağustos 2013’te verdiği cevapta, 2012’nin ilk dört ayında 70 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
* Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Mülkiye Birtane’nin verdiği soru önergesine 24 Ocak 2013’te verdiği cevapta Mart - Eylül 2012 arasında Emniyet Müdürlüğü’nün Bakanlık’a aktardığı verilerine göre 23 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
* Fatma Şahin aynı gün (24 Ocak’ta) Pervin Buldan’ın soru önergesine verdiği cevapta, Ocak-Eylül 2012’de İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre aileiçi şiddet olaylarında 125 kadının öldürüldüğünü söyledi.
* İçişleri Bakanı Muammer Güler, 6 Mayıs 2013’te yanıtladığı soru önergesinde, polis sorumluluk alanında 2009’da 324 kadının; 2012’de ise 268 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
* Fatma Şahin, dün (21 Mayıs) gazetelere yansıyan haberlerde ise İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 2009 yılında 171, 2010 yılında 177, 2011 yılında 163, 2012 yılında 155 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
Öldürülen kadın sayılarının ve açıklanan verilerin nasıl hesaplandığının sorulduğu, henüz cevaplanmamış birçok soru önergesi mecliste beklemede. Ben de cevapları beklemekteyim.
Umarım sevgili bakanlarımız da, açıklamalarındaki bu çelişkilerin kadınlar tarafından görülebildiğini anlar da, bize biraz daha tutarlı ve inandırıcı açıklamalarla gelir. (ÇT)