Almanya'nın Leipzig şehrinde 31 Ekim - 6 Kasım tarihleri arasında düzenlenen belgesel ve anime film festivali bu sene 59. kez düzenleniyor.
Festivalin bu sene odaklandığı ülke Türkiye olduğundan, etkinlikteki ilk panellerden birinin "Türkiye'de Neler Oluyor" başlığı taşıması gayet mantıklıydı.
DOK Leipzig'den Mila Kiratzova'nın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşmacılar Yeni Film Fonundan Zeynep Güzel, festivalin Türkiye filmleri bölümünün küratörü Özge Calafato ve Montréal Parabola Films'den Selin Murat'tı.
Festivalin açılış filmi olan, yönetmenliği Claude Barras'a ait Ma vie de courgette (Bir Kabak Olarak Hayatım) organizasyon tarafından çeşitli film gösterimleri için ilk defa kullanılacak muhteşem Leipzig tren istasyonunda da seyirciyle buluşacak.
DOK Leipzig'in Almanya yapımı belgeselleri yarışmasında Türkiye ortak yapımı Ötekiler de yer alıyor. Yönetmenliğini Berlinli Ayşe Polat'ın üstlendiği yapım Van civarındaki Ermeni izlerini deşifre ederken, inkâr edilen soykırımla yüzleşme sürecine de katkıda bulunuyor.
Festivalin fragmanı "Gerçeği Görmeye Gelin" başlığına sahip ve Rusya'dan Marina Razbezhkina'nın imzasını taşıyor.
Türkiye'de neler oluyor?
Türkiye'de özellikle bağımsız sinemayı baltalamaya endekslenmiş gibi görünen sansür mekanizmaları, 31 Ekim Pazartesi sabahı yapılan panelin öne çıkan konularından biriydi. Özellikle kayıt tescil belgesi üzerinden uygulanmaya çalışılan baskı, bir sanat ifadesi olarak serbestçe ortaya çıkan eserlerin denetlenmesine yol açıyor.
Muhalif seslerin susturulmasına yönelik olarak empoze edilen kayıt tescil belgesi Türkiye'de son zamanlarda birçok sinemacıyı ve muhtelif festivalleri mağdur etmiş durumda. Sansür ve otosansür fikir ve duyguların özgürce ifade edilmesinde başlıca engel olmayı sürdürüyor.
Türkiye'deki siyasi gidişatın yarattığı belirsizlik yüzünden sinema sektöründe de gelecekle ilgili olağanüstü bir belirsizlik yaşandığı ifade edildi.
Geçtiğimiz yıllarda çekilmiş birçok Türkiye yapımı belgesel festivalin bu seneki seçkisini zenginleştiriyor. Özellikle Barış Süreci sırasında ortaya çıkmış, hatta destek almış bazı yapımların günümüzde üretilmesi ne yazık ki pek mümkün görünmüyor.
Konuşmacılar Creative Europe fonunun Türkiye ile yakında bağlarını kesmesinin olumsuz yanlarına da değindiler.
Türkiye'de üretilmiş belgesellerin dünyaya açılması için uygun sinema platformlarının oluşturulması, belgesel piyasasında mutlaka işbirliğine gidilmesi ve örneğin Kanada ile ortak yapımlara girişilmesinde fayda olduğu belirtildi.
DOK Leipzig'in ayrıntıları için tıklayın. (MT/NV)