İçinde yaşadığımız hukuk düzeni "bizi" ne kadar anlıyor? Eski Yunan-Roma çizgisinin uzantısı olan Batılı hukuk düzeninin doğaya, ve onun ayrılmaz bir parçası olan insana, insan-doğa ilişkisine saygısı var mı?
Yaşamın ve ölümün, zamanın ve varlığın kesintisiz olduğu varsayılan bir "çizgi" üzerinde, birbirinden ayrıştığı "modern dünyanın hukuku" ve bu hukukun biçimlendirdiği iktidar, belirgin biçimde insanlığın yok oluşunu hazırlarken, yaşamı ve ölümü iç içe kabul eden, doğayla barışık bir hukuk mümkün değil mi?
"Hitit Hukuku'nda doğa ve uyum
Batı medeniyeti, ardında küllerini bırakarak ilerlediği medeniyetlerin tanrılarını "şeytan" ilan ederek tarihten silmeye çalışırken, 3 bin 500 yıl önce savaştıkları medeniyetlerin tanrılarını da kendi "tanrıları" arasına katan Hititlerin bu empatisi ve onun uzantısı olan hukukları bugün dünya üzerinde ulusları da aşıp "medeniyetler" boyutuna evrilen çatışmaları çözmekte daha başarılı olamaz mı?
Hrant Dink cinayeti, Malatya'da işlenen Zirve Yayınevi katliamı gibi kamuoyunca iyi bilinen çok sayıda davada avukat olarak görev yapan Erdal Doğan, "Hitit Hukuku-Belleklerdeki 'Kayıp'" kitabıyla Hitit Hukuku'nu mercek altına alırken, köleleri yok sayan ve sadece Roma yurttaşları yani Cives Romani için geçerli olan "Ius Civile" dayanan Roma Hukuku'nu, kaçınılmaz olarak yarattığı "Batı modernizmi" "pozitivizm", "ilerleme", "iktidar" gibi kavramlarla birlikte inceliyor.
Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Yüksek Lisans Programı bitirme tezi olarak sunduğu "Hititlerde Hukuk-Modern Hukuk Eleştirisi" başlıklı çalışmasıyla Hititleri incelemeye başlayan Doğan, bu kavramların biçimlendirdiği çatışmaların çözümünün Hititlerde şaşırtıcı biçimde "doğa" ve "uyum" referanslarıyla arandığına tanıklık ediyor.
Tarihin bu en eski hukuk sisteminin "doğayla barışık" kavramları ve kuralları arasında ceza, borçlanma, diğer devletlerle olan ilişkiler, evlilik, doğum gibi klasik meseleler kadar "Günışığı Yasası" olarak bilinen şeffaf yönetime ilişkin güncel hükümlere benzer düzenlemeler ya da "pozitif ayrımcılık" gibi Batı hukukunun henüz farkına vardığı kavramlar da yer alıyor.
"Günümüz hukuk dogmalarını teşhir ediyor"
Güncel Yayıncılık'ın Şubat ayında bin 500 adet bastığı ancak tükenen Doğan'ın kitabı gelecek hafta ikinci baskısıyla kitabevi raflarında olacak.
"Siyasal kamplaşmaların işgaller, ekonomik dayatmalar, şiddet ve ırkçılığın süregittiği günümüzde iktidarlar, meşruluklarını hep 2 bin yıldır milat aldıkları hukuk ve felsefelerine dayandırdılar. Bu nedenle Hitit Hukuku, başka bir seçeneğe işaret etmek bakımından, bugünün tüm hukuk dogmalarını ilk planda teşhir etmesi, sağladığı yeni düşünme araçlarıyla başka bir dünyanın mümkün olabileceğini gösteriyor" diyor Doğan, kitabı için. (EÖ/EÜ)